kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Aralık 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Baş örtmenin eşitsizliği..

Öğrenmenin sonu yok.. Kadınların başlarını örtmelerinin, bir Hıristiyanlık kuralı olarak dünyaya yayıldığını öğrenmem için "Bu açık seçik porno" diye itham edilen bir Fransız filmine gitmem gerekiyormuş meğer.. Ben yazmadan Nazlı Hanım davrandı ve İncil'den konuyu nakletti, önceki gün.. Nazlı Hanım da ayni filmde mi duydu acaba, St. Paul İncili'nin o satırlarını..
İncil'e göre, şöyle bir protokol sıralaması var..
Tanrı, İsa, Erkek, Kadın!..
İncil diyor ki..
"Başı örtülü olarak dua eden her erkek, İsa'yı küçük düşürür. Fakat baş örtüsüz dua eden her kadın, erkeğini küçük düşürür. Kadın örtünmüyorsa, saçı da kesilsin. Kadına saç kesmek ayıpsa, o zaman örtünsün. Çünkü kadın erkeğin namusudur. Çünkü erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı."
Yani başı örtmemek, egemenlik ve özgürlük simgesi.. Örtmek de itaat, bağlılık, bağımlılık..
Öyle başlamış işler, 2 bin yıl önce, dinde..
Metres'te İncil'in bu bölümünü satır satır dinlerken "Vay be" dedim, kendi kendime..
Filmde "Vay be" dedirten o kadar çok sahne var ki..
Şimdi bu sahneleri ayıklayıp yan yana getirsem, gece yarısından sonra şifreli yayın yapan porno kanalların en güzel filmi olur.. Çünkü, bu yıl Cannes Film Festivali'nde resmen Altın Palmiye adayı olan Metres'te Catherine Breillat enfes sevişme sahneleri çekmiş.. Yakın çevrelerde yaygın bir iddiadır, Breillat'nın oyuncuları sevişir gibi yapmaz, gerçekten sevişirler.. Aynen de öyleydi sanki.. Ama inanın enfesti.. Kadınların cinsel ilişkiye bakışları erkeklerden farklı oluyor demek.. Breillat şiirsel bir anlatımla çekmiş bu çok çarpıcı ve de çok anlamlı sahneleri.. Çıkarın onları, film kalmaz.. Çünkü filmin anlatmak istediği şey kalmaz..
Bir yanda dünya güzeli, dünya tatlısı bir kadın.. Her genç erkek "Ah karım olsa" der.. Her oğlan annesi de "Keşke gelinim olsa" diye iç çeker.. Öylesi..
Öte yanda çirkin, üstelik evli, üstelik önüne gelenle sevişip kocasını aldatan ünlü bir "Nerdeyse" fahişe..
Filmin kahramanı delikanlı bu dünya güzeli ile evleniyor, ama o çirkin fahişeden kurtulamıyor.. Neden?..
Sorunun yanıtını Catherine Breillat olağanüstü anlatıyor.. Aslında erkekler için çekilmiş gibi duruyor film ilk bakışta.. Ama bence tüm kadınlar görmeli.. Hatta iki kez görmeli.. İlkinde filmin akışına kapılıp çok esaslı ayrıntıları kaçırabilirler..
Dikkat ederlerse, "Neden" sorusuna yanıt verebilirler.. Erkeklerini suçlamadan önce dönüp kendilerine bakar ve "Biz nerde hata yaptık" diyebilirler..
Metres çok önemli bir film.. İzlenmeli.. Tartışılmalı..