kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Aralık 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Ben hiç büyümedim ruhum hâlâ okul yolunda

Chris Weitz'in yönettiği 'Altın Pusula'da ilk defa kötü kadını canlandıran Nicole Kidman, filmin en cazip yanının çocuklarla birlikte oynamak olduğunu söyledi: Bir projede çocuklar ve hayvanlar varsa, hemen kabul ediyorum. Hiç büyümedim, ruhum hala okul yolunda.....
İLİŞKİLİ HABERLER
Ben hiç büyümedim ruhum hâlâ okul yolunda
Nicole Kidman, farklı rollerle yüzleşmekten korkmayan bir kadın. Canlandırdığı her karakterin ardında beyaz tenini, mesafeli duruşunu, camdan iskeletini ve buz bakışlarını görüyor insan. Oscarlı oyuncu, 7 Aralık'ta Türkiye'de gösterime girecek olan 'Altın Pusula' adlı yeni filminde, kötü kadın 'Bayan Coulter'ı canlandırıyor. Kidman, Philip Pullman'ın 'Karanlık Cevher' adlı kitabından beyazperdeye uyarlanan bu filme ve Keith Urban'la yaptığı evliliğe dair Yeni Aktüel'den Orçun Malkoçlar'a özel röportaj verdi.

ÖNCE KÖTÜYÜ OYNAMAK İSTEMEDİM

* 'Altın Pusula'yı ilk ne zaman duymuştunuz?
'Birth' filminin çekimleri sırasında bir yapımcı Philip Pullman'ın 'Karanlık Cevher' üçlemesinin haklarını New Line şirketinin satın aldığını söyledi ve elime yazarın kitaplarını tutuşturdu. Kitaplar harikaydı. 5 yıl sonra bir senaryo ve bir yönetmen ismiyle gelip 'Bayan Coulter' olmamı istediler. Önce "Hayır" dedim çünkü kötü bir kadın! Gerçi karmaşık ve zorlu karakterleri oynamaktan çekinmem ama hayatımın o döneminde sıcak ve hafif bir şeyler yapmayı özlüyordum. Sonra Pullman bana harika bir mektup yazdı ve beni bu bu projeye inandırdı.

* 'Bayan Coulter', 1930'ların şahane film yıldızlarına benziyor...
Cinsel çekiciliği olsun istedim çünkü bu, karakterin en güçlü yanı. Kendimi kostüm ve saç tasarımcılarımızın ellerine bıraktım ve onlara sadece "Beni icat edin" dedim. Oyuncu olmanın en güzel tarafı aslında olmadığınız, hatta yakınlık bile hissetmediğiniz birine dönüşmek. İşini gerçekten iyi yapanlar, sizi seramik hamuru gibi şekillendirebilir ve ben şekillendirilmeye çok gönüllüyüm.

* Neden bir yardımcı rolü kabul ettiniz?
Beni çeken, bir üçlemede çalışma fikriydi. Üç film boyunca bir karakteri canlandırmak olağandışı. Ayrıca seri boyunca bu karakterin müthiş bir çizgi izlediğini görüyorsunuz. İlkinde yalnızca kokusunu alıyorsunuz, damağınızda bir 'Bayan Coulter' tadı kalıyor. Ancak üçlemenin tümünü görmeden onu anlamanız imkansız.

KÜÇÜK BİR KIZA BAĞIRMAK ZORDU

* Kötü olmak eğlenceli miydi?
Her zaman kötülüğün nedenlerini bulmaya uğraşırım çünkü kimse kötü doğmaz. 'Bayan Coulter, anneliği benimsemek zorunda olan bir kadın. Edebiyatta kullanılan tipik anne figürlerinden biri. Filmin küçük oyuncusu Dakota Blue Richards'a karşı çok sert davrandığım sahneler var filmde. Bu çekimlerden sonra kendimi çok kötü hissediyordum ve sürekli ondan özür diliyordum. Rolüm için pençe gibi görünen uzun tırnaklar istedim ve bu kendimi daha da kötü hissetmeme neden oldu. Şimdi de bir Avustralya filmi çekiyorum ve filmde küçük bir Aborijin çocukla benzer bir ilişkisi olan bir kadını canlandırıyorum. Sanırım hep çocuklara doğru itiliyorum.

* Neden böyle?
"Çocuklarla ve hayvanlarla asla çalışmayın" derler. Ben tam aksini yapıyorum; eğer bir hayvan ya da çocuk varsa, ben de varım. Çocukların etrafında olmaktan hoşlanıyorum. Çocukların dostluğu çok ama çok kolay çünkü çok dürüstler. Ayrıca belki ben de hiç büyümedim; hemen çocuklaşabiliyorum. Muhtemelen ruhum okul yolunda kaldı.
Haberin fotoğrafları