kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Kasım 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
SANAT SEVGİSİ ... Heykeltıraş Şermin Güner, Suna Kan'ı sanatçı olarak çok beğeniyor ve onun Türk kadınını dünyada çok iyi temsil ettiğini düşünüyor.

Harika Çocuk rölyefi hazır ama kaidesi yok

Bedia Ceylan Güzelce
Heykeltıraş Şermin Güner, çok sevdiği ünlü kemancı Suna Kan'ın rölyefini alçıdan hazırladı. Şimdilik evinde tuttuğu heykelin sergilenmesi için bir çağrı bekliyor..
Adana'da 1936'da doğan keman virtüözü Suna Kan, Zubin Mehta, Walter Susskindve Gotthold Lessing gibi şeflerin yönettiği uluslararası orkestralarla konserler verdi ve sayısız ödül kazandı. "Harika çocuk" olarak devletin sağladığı olanaklar ile yurtdışında eğitim aldı. Ankara Oda Orkestrası'nın da kurucusu ve başkemancısı olan Kan'a eşlik eden orkestralar arasında. Başarılar ile 1971'de Devlet Sanatçısı unvanını kazanan Kan, 22 Nisan 2006 yılında verdiği konser öncesinde eşinin ölüm haberini almış, buna rağmen konserini tamamlamıştı. Heykeltıraş Şermin Güner, çok sevdiği keman virtüözü Suna Kan'ın rölyefini yaptı. Alçıdan işlediği kabartmayı hazırlamak için Kan ile evinde görüşen ve fotoğraflarını çeken Güner, şimdilik eserini Arnavutköy'deki atölyesinde tutuyor. Kabartmayı, sipariş üzerine değil de kendi isteği ile yaptığı için henüz sergilenmesi için bir talep almamış. Şermin Güner, eğer sergilenmesi gündeme gelirse, rölyefin istenirse bronzdan döküleceğini belirtti. Heykeltıraş Şermin Güner sanat ve sanatçıya değer verilmediğinden yakınıyor. "Bırakın kadın heykellerini, heykeltıraşlığa bile pek itibar edilmiyor, biz heykeltıraşlar bu anlamda ciddi sorunlar yaşıyoruz. Türkiye'de büyük paralara resim alınıyor ancak üç boyutlu olmasına ve birkaç duyuya birden hitap edebilmesine rağmen heykel henüz hak ettiği değeri bulamadı" diyen Güner, son bir iki yıldır durumun iyiye gittiğini de ekliyor.

"TESPİT ETMEK ÇOK ZOR"
Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölüm Başkanı Doç. Mümtaz Demirkalp'e göre heykeltıraşların da isminin bilinmesi gerekir. Araştırma yaparken, heykelin verilerine ulaşmada ciddi zorluklar yaşadıklarını belirten Demirkalp, bu tür kayıtların bir kısmının tutulmadığını, bir kısmının kaybolduğunu, bir kısmının ise tamamen yok olduğunu ekledi.
Haberin fotoğrafları