kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

Bizde de büyümeyi sürdürmek önemli hale geldi

Bütçe disiplini 2002 yılından sonra iyi bir performans gösterdi . Bu sayede kamunun borçlanma ihtiyacının milli gelire oranı azaltılabildi, özel sektöre daha fazla kaynak bırakıldı, enflasyon ile mücadelede Merkez Bankasına sağlam bir destek sağlandı . Hükümetin bütçe performansı konusunda gösterdiği bu başarının büyük kısmı kuşkusuz taviz vermeyen Maliye Bakanı Unakıtan'a ait. Bütçe performansının zirveye çıktığı yıl 2006 oldu. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1'in altına indi. Fakat, geçen yıl ile karşılaştırıldığında 2007 yılında performans sürdürülemedi, hatta kötüleşme var.
Bütçe büyüklüklerine ilişkin eylül ayı sonuçları henüz açıklanmadı. Ancak, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlana nakit dengesi verileri ilk değerlendirmeler için önemli bilgi sağlıyor. Buna göre, ocakeylül döneminde gelirler yüzde 5 oranında artarken giderler yüzde 18 oranında büyüdü. Faiz dışı gelirler yüzde 18, faiz giderleri ise yüzde 11 oranında arttı. Faiz dışı denge yüzde 31 oranında küçüldü. Nakit açığı 4 kattan fazla genişleyerek 4,6 milyar YTL' den 19,2 milyar YTL 'ye ulaştı. Buna karşılık, 2006 yılının aynı döneminde nakit açığı 2005 yılına göre yüzde 55 oranında daralmıştı.
Nakit dengesindeki hızlı bozulmanın sonucu olarak Hazine'nin net borçlanması 12,1 milyar, YTL oldu . Geçen yılın aynı döneminde çok düşük de olsa Hazine net ödemesi konumundaydı. Hazine nakit açığının bir bölümünü özelleştirmeden sağlanan kaynaklar ile karşılamış bir bölümünü de Merkez Bankası'ndaki mevduatı azaltarak finanse etmiştir. 2007 yılında özelleştirmeden sağlanan kaynaklar da düştü.
Bu aşamada bütçe performansının kötüleşmesinin nedenlerini değerlendirmekte yarar vardır. Son bir yılda neler olduğunu hatırlarsak değerlendirmeyi daha kolay yaparız.
1-2006 yılının ilk yarısı sonunda döviz piyasasında şiddetli bir dalgalanma oldu. Enflasyonist beklentiler olumsuz etkilendi . Merkez Bankası kısa vadeli faiz oranlarını 4 puana yakın yükseltti. Hazine'nin borçlanma faizi yükseldi, dolayısıyla bütçede faiz gideri arttı.
2-Faiz oranlarının yükselmesiyle iç talep hızla yavaşlamaya başladı, gelirlerin önemli bir bölümü dolaylı vergilerden oluşması nedeniyle vergi gelirleri hızla azaldı.
3-İç talep yavaşlayınca ithalat yavaşladı . YTL yeniden hızla değer kazandı. İthalattan sağlanan gelir azaldı.
4-Seçimler nedeniyle, hem kamu harcamaları arttı hem de bütçede ön görülen harcamaların bir bölümü öne çekildi. Harcamalar arttı.
5-Seçim nedeniyle özelleştirme süreci yavaşladı. Bütçeye sağlanan vergi dışı kaynaklar azaldı.
Demek ki, 2007 yılında gelirler azalmış ama harcamalar artmaya devam etmiş . Şimdi, 2008 yılı bütçesi hazırlanacak. Hükümet bir yandan gelirleri artırmak bir yandan da harcamaları kısmak zorunda. Bu nedenle enerji fiyatlarında ve kamu hizmetlerinin fiyatlarında ayarlama kaçınılmaz görülüyor, özelleştirmenin hızlanması da önem kazandı. Bu arada, vergi gelirlerini artırmaya yönelik her adımın ekonomik faaliyeti olumsuz etkileme ihtimali oldukça yüksektir. Ekonomik faaliyetteki küçülme bütçeyi daha da olumsuz etkiler. Benim önerim var, tüketici kredilerinden alınan kaynak kullanım vergisi düşürülsün, krediler üzerindeki diğer yükler kaldırılsın.