kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

Merkez Bankası yönetimi takiyye mi yapıyor?

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, geldiği günden beri tavır, davranış ve uygulamaları ile şaşırtmaya devam ediyor. Atanma süreci sancılı geçen ve uzunca süre Başkansız kalan Merkez Bankası'nın Başkanlığına, Başkan Yardımcısı Erdem Başçı'nın kararnamesinin Cumhurbaşkanı Sezer'den dönmesi, kamuoyunda türbanlı eş ve devlet deneyimi olmaması yorumlarına sebep olmuştu. Arkasından Durmuş Yılmaz'ın Başkan olarak atanması kamuoyunda turban kriterinin ölçü alındığı yorumlarına neden olmuştu. Hatta uzunca bir süre de Başkan Durmuş Yılmaz kıyafetlerinden tutun, Ankara'nın göbeğindeki evinin bahçesinde soğan ve domates yetiştirmesi ve kapısının önünde sıra sıra dizilen ayakkabı resimleri ile gündemden düşmedi.

Banka bakın kimlere emanet
Başkan Yılmaz ve ekibinin aldığı tüm kararlar yerli ve yabancı finans çevrelerince uzunca bir süre siyasetin gölgesinde hazırlandığı kuşkusu ile karşılandı . Bu yetmedi, İdare Meclisi ve Başkan Yardımcılıklarına atamalarda IMF ve serbest piyasa karşıtı bilinen kişiler üye olarak atanmaya başladı. Bu atama ve yönetim biçimi, ister istemez Merkez Bankası'nın bağımsızlığını olumsuz yönde etkiledi ve kararları siyasi otoritenin baskısı ile alındığı izlenimini verdi.
Basının odağına kilitlenen Merkez Bankası, Başkan Yılmaz'ın veya ona yol gösteren bazı danışmanlarınca faiz cephesindeki tutumu ile bağımsız Merkez Bankası rolünü iyi oynamayı başardı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın kimi 'takiyye' kokan uygulamaları ben dahil çoğunluk köşe yazarları tarafından ise hep eleştirildi. Ancak takiyye'ye alışkın olduğu anlaşılan Başkan Yılmaz uzunca bir dönem makro ekonomik göstergeler doğrultusunda faiz cephesinde bir değişikliğe gitmedi. Başkan Yılmaz'ın bu davranışına biz da kandık ve haksızlıkmı yapıyoruz diye yazmaya başladık.

Ayrımcı davet kriteri
Ancak takke düştü kel göründü. Merkez Bankası Başkanı ile Para Politikası Kurulu üyeleri gazetelerin köşe yazarlarını bilgilendirmek için İstanbul'da önceki akşam bir araya geldiler. Bu toplantıya daha ziyade Merkez Bankası ve Hazine kökenli yazarlar ile hükümete yakınlığı ile bilinen ve kendi görüşlerine yakın bazı gazetelerin ekonomi yazarları davet edildi. Davet edilen gazeteler ile köşe yazarlarını belirleme kıstası ne? Belli değil. Belli olan tek şey var. Bu davet listesini Başkan Yılmaz adına belirleyen Başkan Yardımcısı Erdem Başçı'nın ekibinin hazırladığı. Hal böyle olunca da elbette Başçı'nın Merkez Bankası Başkanlığı önerisini eleştiren köşe yazarlarını davet etmemesi doğal. Doğal olmayanı ise yaptıkları hatayı anlayan Merkez Bankası'nın kulislere yaydığı davet kriteri. Güya belirlenen davet kriteri, 'akademisyen yazar' imiş. Davet edilen köşe yazarları en az doktora düzeyinde akademisyenmiş. Yani doktora yapmayan ekonomi yazarları onların dilinden anlamaz, doktora yapanlar ise her şeyi bilirmiş. Bu kadar yalanı nasıl uydurabiliyorlar anlamak mümkün değil. Davet etmedikleri SABAH Gazetesi'ni TMSF'den ötürü, kendilerine bağlı memur olarak görüyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü SABAH yazarları her zaman özgür olmayı başarmış ve asla taviz vermemişlerdir. Kaldı ki, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk bile hiçbir zaman böyle bir düşünceye kapılmadı ve hiç bir zaman yayın politikasına karışmadı. Kendilerini dahi eleştiren yazılarımızı olgunlukla karşıladı.. SABAH Gazetesi'nde Merkez Bankası Başkanı ve yönetimine ders verecek nitelikte de akademisyen var. Bankacılık sektörü tarafından atama ile değil, seçimle iş başına gelen Türkiye'nin ilk Bankalar Birliği Başkanı olduğum dönemde sanırım Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz bankada sıradan bir memur, Başkan Yardımcısı Erdem Başçı da muhtemelen sokakta kısa pantolon ile dolaşıyordu. Yaptıkları değerlendirmelerde bunu göz önünde bulundurmaları gerekirdi.
Merkez Bankası'nın düzenlediği bu toplantıdaki soru ve cevapları öğrendiğimde Merkez Bankası'nın kimlere emanet edildiğine de çok üzüldüm.
"1 dolar 1 YTL olur mu?" sorusuna Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz' ın verdiği cevap 'O bizi ilgilendirmez' şeklinde olmuş. Peki Merkez Bankası istikrarın sağlanması için para politikasını uygularken faiz oranını belirleme ve döviz alımsatım kozunu kullanma görevi hangi kuruma aittir? Lütfen buna cevap versinler.