Tatilde evlendi, göremedi

3 EKİM 2001 günü Karaçi Havaalanı'na indiğinde Murat Kurnaz daha birkaç aylık evliydi. Son yazını Sakarya'ya bağlı köyü Kuşça'da geçirmişti. O sıralar ailesine evlenmek istediğini söylemişti. Almanya'daki kızlardan, diskolardan, uyuşturucudan ve hapse düşen Türkler'den bıkmıştı. Kurnaz, "Bir de kapı koruması olmaktan" diye de ekliyor. Haftada bir kız arkadaş değiştiriyordu. Ama tüm bu hayatı arkasında bırakmak istiyordu. İslami kurallara uygun, "mültezime" bir kız arıyordu. Kurnaz, "Mültezimeler diskolara takılmaz. Kocasını aldatmaz, şaşırtmaz, böyle birinden çocuklarım olabilir. Ne var ki mültezimeyle evlenmek gerekiyordu ve onunla evlenebilmek için de hayatımı değiştirmek zorundaydım" diyor. Bir gün teyzesi telefon açtı ve Kuşça'da hoşuna gideceğini sandığı bir kız tanıdığını söyledi. Kızın adı Fatma'ydı. Kurnaz'ın teyzesi de Fatma'nın çocukluğunu bilirdi. Murat, Fatma'ya telefon etti. Yazın buluşmayı kararlaştırmışlardı. Ailesiyle birlikte otomobile atlayıp Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerinde Fatma ile tanışma fırsatı yakalayacaktı. Fatma ile teyzesinin evinde buluştu. Görür görmez hoşlandı ondan. Bremen'i anlattı. Kendisini, diskoları... Artık dindar olduğunu da ekledi. Düğünleri teyzesinin evinin bahçesinde gerçekleşti. Murat Kurnaz'ın tatili bittiğinde Almanya'da işlemler bitene kadar eşinin ailesiyle birlikte Kuşça'da kalmasına karar verdiler. Murat Kurnaz tek başına Almanya'ya döndü. Evliliğinin de etkisiyle dinini, Kuran'ı, Arapça'yı öğrenmek için bir formül arıyordu. Eşini Almanya'ya getirene kadarki birkaç aylık süreyi Tebliğciler'in bahsettiği Pakistan'da geçirme fikri ona çok sıcak geldi.