kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Basit anayasa

Bu böyle olmayacak.
Böyle devam edemez.
Böyle yürümez.
Araya girme ihtiyacı hissettim!
"Anayasa" önerim şöyle:
"Giriş" kısmını bırakıyorum. Hemen hemen aynen tuttuğum madde:
"Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir."
Bunu tuttum; çünkü bu kadar çok tutulup her gün ve her an bu kadar çok, hem de göbekten, hem de en tepelerden ihlal edilen ve bu ihlali cezasız bırakılan başka bir madde yok.

Sonrası uzun zannedilse de kısa; kısa gibi gelse de aslında çok uzun ve derin:
1. Kimseye;
Dininden, dinsizliğinden, mezhebinden, inancından, inanmadığından, ibadetinden, ibadete icabetinden, ibadete icabet etmediğinden;
Irkından, etnisitesinden, milliyetinden, milletinden, renginden;
Fikrinden, (şiddet kışkırtıcılığı hariç) ifadesinden, yazdığından, söylediğinden, çizdiğinden, şarkısından, türküsünden, bestesinden;
Cinsiyetinden;
Giyiminden, memleketinden, yöresinden, dilinden, şivesinden, çevresinden, mahallesinden;
Geleneklere, teamüllere, araziye, mahallelere, cemiyetlere, cemaatlere uymasından yahut uymamasından, ortalama halinden yahut aykırılığından, herkes gibi olmasından yahut kimseye benzememesinden;
Sınıfından, sosyal konumundan, statüsünden, öğrenim düzeyinden, diplomasından, mali durumundan, işinden, işteki pozisyonundan, işsizliğinden, ihtiyacından, rütbesinden, üniformasından, üniformasızlığından, yaşından, başından;
Hayallerinden, ideallerinden, felsefesinden, özlemlerinden, neşesinden, kederinden ötürü;
Boyun eğdirilemez, baskı yapılamaz;
Maddi ve manevi şiddet uygulanamaz, yargıda kanıtlanmış suçları dışında suçlu, şüpheli, damgalı, yaban, hain muamelesi yapılamaz.
Yapanlar, kamu görevlisi yahut değil, baskının yol açtığı manevi ve maddi zarar ile toplumda ve bireylerde açtığı yaralar doğrultusunda münasip ve müsait kanunlar uyarınca cezalandırılır.

2. Dolayısıyla, kimse, sırf;
Cumhurbaşkanı, başbakan, Genelkurmay başkanı, bakan, müsteşar, müdür, amir, milletvekili, parti lideri, grup başkanı, herhangi bir kademede komutan, işadamı, patron, medya patronu, genel yayın yönetmeni, köşe yazarı, CEO, genel müdür, şef, YÖK başkanı, rektör, dekan, hakim, savcı, yüksek yargı mensubu, öğretmen, muavin, cemaat lideri, hocanın önde gelen müridi, şeyh, ağa, komiser, çavuş, üniformalı, devlet memuru, patronun adamı, ilçe başkanı, liderin veya başkanın koruması, ustabaşı, formen, güvenlik amiri, departman sorumlusu, yönetim kurulu üyesi, servet sahibi, kulüp başkanı, belediye reisi, muhtar, (bir) üst makam, üst sınıf, (bir) üst rütbe olduğu için;
Anayasa ve yasaların kendilerine verdiği görev, yetki ve sorumluluklar ile görevlerinin hukuka ve insanlığa, insan haklarına, etik ilkelere uygun gerekleri, akışı ve disiplini dışında, kimseye, o kimse "o kimse olduğu için";

Baskı yapamaz, maddi ve manevi açık veya gizli, doğrudan veya dolaylı şiddet ile hukuksuz ceza ve eza uygulayamaz;
Temel insan hakları ve özgürlükleri ile haysiyetini yaralayamaz, işini ve varoluş koşullarını tehdit edemez. Teşebbüs dahi edemez.

3. Birinci ve ikinci madde;
İkincidekilerin manevi şahsiyetini yaralamasın diye buraya ayrılan, malum yahut kendinden menkul baba, çete lideri, hoca, şeyh, ağa, abi, tetikçi, örgüt başı, muhbir, yalaka gibi şiddet dolu veya vıcık yağ dolu şahısları haydi haydi kapsar.

4. Kimse;
Özgürlükleri ve hakları ile insanlığı ve haysiyeti baskılara, şiddete karşı güvence altına alınırken; özgürlüğü serbestlik diye ve başka özgürlükleri ihlal ederek, sakatlayarak, kısıtlayarak; haklarını ise haksızlık, adaletsizlik yapmak üzere kullanamaz.

5. Anayasanın ruhu; hakiki laiklik, hakiki demokrasi, hakiki cumhuriyet, hakiki sosyal devlet ve hakiki hukuk devleti açısından, üç kuvvet ve kanunlar kadar, hatta en çok; vatandaşın da denetimine, sorgulamasına, eleştirisine, itirazına, savunmasına, adalet duygusuna, vicdanına, aklına, muhakemesine, idrakine emanet edilmiştir.
Uzatmayayım;
Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Yaşar Büyükanıt, Aydın Doğan, Mustafa Koç, Erdoğan Teziç, Deniz Baykal, Devlet Bahçeli, Arzuhan Yalçındağ, Ertuğrul Özkök, Fethullah Gülen, Sabih Kanadoğlu, Ergun Özbudun, Osman Arslan, Abdurrahman Yalçınkaya ve elbette dileyen "büyükler";
Cumhuriyetçiler, ulusalcılar, milliyetçiler, Kemalistler, demokratlar, muhafazakar demokratlar, ikinci cumhuriyetçiler, liberaller, devletçiler, sosyal demokratlar bir araya gelsin; Önce bu "ilke maddeler" e evet desinler: Kimse kimseyi ezmesin, baskıya maruz bırakmasın: Önce bunu kabul etsinler.
İnsanı kuyruk sayıp buyrukla ezenler; en basit hakka karşı ekonomik, siyasi, polisiye, askeri, makamsal, parasal, idari, medyatik "baskı" uygulayanlar şimdi "mahalle baskısı" tartışması yapmıyor mu! Ölürsün valla.