Türkiye'den mutlaka bir star çıkacak

Yarın akşam Kuruçeşme Arena'da muhteşem bir konser vermeye hazırlanan Yalın, şarkılarını bugüne kadar hayalini kurduğu çok farklı bir sahnede seslendirecek. 4 yıl içinde 3 albüm yapan sanatçı artık sesini dünyaya duyurmaya kararlı. 2008'in eylül ayında Amerika'ya yerleşme kararı alan Yalın "Başarılı olur muyum olmaz mıyım, bilmiyorum ama denemek istiyorum" diyor.

* Hızla kilo verdiniz. Diyet mi yapıyorsunuz yoksa koşuşturmacadan mı? Evet zayıfladım. Ama yemekle alakalı değil. Haftanın dört günü spor yapıyorum. Zayıf olmaktan dolayı kendimi mutlu, huzurlu ve enerjik hissediyorum. Bu beni sahnede de çok motive ediyor.

HİÇ DURMADAN ADIM ATMALIYIM

* Konserlerinizi izliyorum, sanki her geçen gün sahnede kendinize olan güveniniz artıyor gibi geliyor bana... Harbiye Açıkhava'da 5'inci konserimi verdim. Orada her sene konser veren 'en genç adam' olmak yüreklendiriyor beni. Sanki bütün gençleri ben temsil ediyormuşum gibi geliyor bana. Bu sorumluluğu kendim yarattım. Tabii şöyle bir sorumluluğum da var, başarılı olmak zorundayım. Harbiye Açıkhava en iyi konser alanlarından bir yer. Ve işinde ne kadar başarılı olduğunun da ölçüsü orası. Hiç durmadan yeni adım atmalıyım. Konsere gelen insanlar o bir adımı mutlaka fark edecekler. Yarın akşamki konserimde uzun zamandır hayal ettiğim bir sahnenin üzerinde olacağım. Başka sürprizlerim de var ama benim için en önemli yanı bu.

* Sahnede dans etmek için ders mi alıyorsunuz, yoksa figürler doğaçlama mı? İçimden geldiği gibi kendi dansım, halim, tavrım oturmaya başladı. Başlarda kendine özgü birtakım saçmalıklar yapıyorsun sonra insanlara sempatik bile gelmeye başlıyor.

* Evet, bana da değişik geldi dans sitiliniz... Herkesin kendini ifade etme, hareket etme şekli ve vücut dili birbirinden farklı. Şarkıcı onu mutlaka seyirciye de geçirebilmeli. Nasıl şarkı söyleme ve bir konuşma şeklin var; vücut dilin de sana özgü bir şey.

* Sanki hiç sinirlenmez gibi duruyorsunuz? Yok, aslında çok da öyle durmuyorum.

* Sizinle ilgili olaylarda son zamanlarda herkes konuşuyor, sizin dışınızda... Özellikle mi susuyorsunuz? Bunlar kulağımdan içeri giriyor ama aklımdan içeriye girmiyor. İnsan bunu başarmalı bence. Tabii ki duyacaksın. Bundan kaçış yok. Ama seni yönetmesine izin verirsen orada hata yapmış ve yıpranmış oluyorsun. Herkes işini yapıyor. Bundan yana hiç sıkıntım yok, hatta çok büyük saygım var. Ama hakkımda aslı olmayan haberlerin yazılıyor olması bana etik gelmiyor. İlk senemden itibaren çok destekle yürüdüm. Basının ilgisi çok büyüktü. Çok güzel yazılar yazıldı, haberler çıktı. Herkesin başına geldiği kadar gelmiştir tabii bilmiyorum aslında. Ama bu benim duruşumla, hal ve tavrımla da çok ilgili. Ben kendi içimde doğruları olan ve kimseyi üzmek istemeyen bir insan olarak hak etmiyorum bazı şeyleri aslında.

* Neden özel hayatınızla ilgili bu kadar kapalısınız? İlişki üçüncü insana duyurulduğu zaman bir şekilde içine problem girmeye başlıyor. Benim en büyük kaygım, ilişkinin özünü, duygusunu ve saflığını kaybetmekti. Bunu engellemek için kendi içimde yaşamayı seçiyorum. Ve ilişkilerin duyulduktan sonra bir şekilde mutlaka yok olmaya doğru gittiğini düşünüyorum.

* Kendiniz için, geleceğiniz için ne planlıyorsunuz? 'Avrupa'ya açılmak' lafını hiç sevmiyorum o yüzden böyle söylemek istemiyorum. Şöyle söyleyeyim; dinleyici kitlesini genişletme ve büyütme isteğim var. Bunun için yatırımlarımı zaten yapıyorum. 2008 Eylül'ün de Amerika'ya yerleşeceğim ve orada çalışmaya başlayacağım. Amerika'da yaptığım bağlantılar sayesinde hayalime yaklaşmak istiyorum.

TEK STARIMIZ VAR O DA TARKAN

* Biz Tarkan ile bu gidiş gelişleri yaşadık... Sizinki farklı mı olacak? Bu şans ya da kısmet... İnandığın şeylere doğru koşmak lazım. Ben bekleneni verir miyim, veremez miyim bilmiyorum. Türkiye'den bir tane dünya starı muhakkak çıkacak. Dünyada herkesin tanıdığı bir tane starımız var, o da Tarkan. Ama bütün dünyaya müzik yapan, her yerde konser verip yüzbinleri toplayan bir Türk çıkacak. Ben de şansımı denemek istiyorum.

* Müzik dünyasında herkes yurtdışına açılmaktan bahsediyor ama bir yandan da birbirleri ile polemiğe giriyor... Eğlence sektörü değil mi bunun amacı. Şarkılar neden var? İnsanları eğlendirmek ve mutlu etmek için. İnsanları mutlu etmek için var olan insanların savaşmasının ne kadar saçma olduğunu düşünsenize... Aşk şarkıları ile ders verirsin, hüzünlendirirsin, heyecanlandırırsın. Biz güzel duygular vermek üzere var olan insanlarız aslında. Ben asla böyle tartışmaların içinde olmayacağım. Bir polemikten doğacak bir anlık popülerliğin takipçisi değilim. Ben bu fikirde bir insan olsaydım ilk albümde giderdim. Bir kerelik başarının peşinde değil, yarınlara bir şeyler bırakmanın peşindeyim. O yüzden inandığım doğruların peşinden gidiyorum. Savaşlar, kavgalar zaten var, birileri de aşktan bahsetsin.

EVLİLİĞİ 10 SENE ERTELEDİM

* Her gün şarkı yazabiliyor musunuz? Hayır, senede yüz şarkı yazabilen bir adam değilim. Şarkı bana gelmeli, ben şarkıya gidemiyorum. Gidildiği zaman samimiyetin kaybolduğuna inanıyorum. Çok duygusal bir dönem geçirdiysem yoğun yazabiliyorum.

* Evlilik planlarınız var mı? Evlilikle ilgili korkum kendimde. Şu anda bu işi yapan birisinin evlenmesi çok zor. Eve geç gelme hatta gelmeme şansın çok yüksek. O evliliğin sağlıklı yürümesi çok zor. Evlendiğin zaman tamam; iş bir şekilde devam eder ama hayatının yüzde yüzünü eşine adaman gerekir. Şu anda evlensem mümkün değil mutlu edemem eşimi. Zaten 10 sene sonraya ertelediğim bir şeyi şimdiden konuşmak çok anlamsız. Yarınların ne olacağı hiç belli olmaz.