kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Ağustos 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Sanatı tam ortasından ikiye böldüler!

ÖNCE Hıncal Uluç yazdı, ardından Cengiz Semercioğlu... Sıramı bekledim ki, protestomuz "tek atımlık" olmasın, üç güne yayılsın... Son yıllarda İstanbul'un en önemli kültür-sanat mabetlerinden biri haline gelen Zincirlikuyu'daki EKAV sanat galerisinin başına gelenleri duymuşsunuzdur. Erol Aksoy-İnci Aksoy çiftine ait sanat galerisinin bulunduğu bina, borçlar nedeniyle CINE 5 ile birlikte TMSF'nin kontrolüne geçmiş ve bina Aksoy'un borçlarına karşılık Halk Bankası'na satılmıştı. Onlar da 10 milyon dolara aldıkları binayı, 30 milyona bir holdinge satmışlardı. Önceki gün sanat galerisindeki tüm eserler, tahliye için verilen sürenin dolduğu gerekçesi ile kapının önüne konuluverdi. TMSF, binaya el koyduğunda "Burası bir sanat evi, faaliyetine devam etmeli" demiş ama alacaklılar ne yazık ki aynı duyarlılığı göstermemişti. EKAV'ı en az üç kez ziyaret etmişliğim var. Bir galeri olmanın ötesinde entelektüel birikimlerin paylaşıldığı, sanatseverlerin birbiriyle selamlaştığı bir agora niteliğindeydi. EKAV ile birlikte CINE 5'in stüdyo ekipmanlarının da apar topar "kapının önüne konulması" içimi fena acıttı. Biliyorum ki, benzer sorunlar yaşayan pek çok sanat mabedi var. EKAV eğer medyada etkin bir ailenin, "göz önünde bulunan" bir galerisi olmasaydı, bu denli gündeme taşınmazdı. Ama olayı EKAV ile sınırlı tutmamak gerekir. Bu, "sanatın içine tükürmeye meyilli yöneticilerin" yaşadığı bir coğrafyada "sanatın nasıl kapı dışarı edildiğini" gösteren bir ibret vesikasıdır. Avrupa ve Amerika'da ticari kuruluşlar sanat faaliyetlerini desteklemek için adeta birbirleriyle yarışırlar. Hatta önemli etkinlikler ve sanat organizasyonları için tıpkı reklam sektöründe olduğu gibi "sponsorluk konkurları" açılır. Şirketler, "sponsorluk hakkı elde etmek için" pey sürerler. Zira sanata yapılan yatırımın, "insana" yapıldığını bilirler. EKAV binasının yeni sahibi holding ise "sanat" kelimesini tam ortasından ikiye ayırdı. Önce sahipsiz "san"dı, sonra sokağa "at"tı!..