kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Ağustos 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Sinemamıza dünyadan 'protein' desteği

BÜLENT İPEK MAGAZİN
Filmlerine Türkiye'deki yapımcıların para yatırmadığı yönetmen Semih Kaplanoğlu, önemli festivallerin ödüllerini bir bir topluyor. Cannes ve Saraybosna'dan ödülle dönen filmi 'Yumurta'nın ardından Alman ve Fransızlar'ın desteğiyle 'Süt'ü, ardından da Kore'nin desteğiyle 'Bal' adlı filmini çekecek..
Semih Kaplanoğlu'nun ilk iki filmi 'Herkes Kendi Evinde' ve 'Meleğin Düşüşü' gişede iş yapmamış ama festivallerde ödülleri toplamıştı. Şimdi de 'Yumurta', 'Süt' ve 'Bal' üçlemesinin ilk filmi olan 'Yumurta' dünya sinemasında, aldığı ödüllerle ses getiriyor. Kaplanoğlu, en son Saraybosna'dan oyuncusu Saadet Işıl Aksoy'un aldığı 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülü ile döndü.

ANLAŞILMAZ FİLMLER

* Projelerinizi festival filmi olsun diye mi tasarlıyorsunuz? Festival ya da piyasa filmi diye bir şey olamaz. Gönül ister ki, o filmlere daha çok seyirci gitsin, izlesin ama olmuyor.

* Festivallerde başarılı ama gişede ilgi görmeyen filmlerle ilgili 'anlaşılmaz' diye bir eleştiri oluyor genellikle! Benim filmlerim için, seyirci tarafından izlenmesi kolay olmayan filmler diyebiliriz. Ama sinemayı sadece Türkiye ile sınırlamamak lazım. 'Yumurta', Fransa'da vizyona girecek. Başka ülkelerde de gösterilecek. Dünya ölçeğinde seyirci sayısını hesaplamak lazım. 'Meleğin Düşüşü'nü burada 8 bin kişi izledi. Yurtdışındaki bazı ülkelerde 50 bin! Bizim filmlerimizin uluslararası seyircisi var.

* Yabancıların beğenip, ödüllendirdiği filmlerinize Türk seyircisi neden ilgisiz kalıyor? Tanıtım meselesi! Yurtdışında filmlerimizi daha kolay tanıtıyoruz. Cannes'da gösterilince Le Monde ve Liberation gibi önemli gazetelerde de kritikleri yayımlandı. 'Meleğin Düşüşü' uluslararası arenada 14 ödül aldı ama Türkiye medyası o kadar ilgi göstermedi. Bundan Türkiye'de kimsenin haberi yok.

ULUSLARARASI DESTEK

* Birçok yönetmen projesini parasızlık yüzünden çekemezken siz filmlerinize uluslararası desteği nasıl buluyorsunuz? Popüler ya da ticari filmler üretmiyoruz. Bu anlamda da uluslararası, yerel destek ve kaynaklara ihtiyacımız var. Hazır proje sayesinde filmlere destek buluyoruz. Büyük ve genç bir ekip proje üretiyor. Projenin biri çekilirken diğeri hazırlanıyor.

* En son hangi projelerinize nasıl destek aldınız? 'Yumurta', 'Süt' ve 'Bal' bilindiği gibi bir üçleme. 'Süt'ü ekim ayında çekmeye başlayacağız. Türkiye'de Enerji Medya ortağımız. Kültür Bakanlığı da destek verecek. Fransa ve Almanya'dan fonlar da destekleyecek. 'Yumurta' filmi Cannes'da bizim dünyanın en önemli yapımcılarıyla tanışmamıza vesile oldu. 'Süt' Almanya ve Fransa'da vizyona girecek, televizyonlarda gösterilecek, DVD'si çıkacak. Yani o adamlar bu işten para kazanmayı bekliyorlar. Yoksa niye para yatırsınlar? 'Bal' için Güney Kore'nin Pusan Film Festivali'nden davet aldık. Yeni projeleri destekliyorlar. Büyük ihtimalle bize de destek verecekler. İlk tanıtımımızı orada yapacağız. 'Türkler'in Ruhu' diye bir proje daha var. Bu da kendi kimliğimiz üzerine bir film olacak. Konusu için kendi toprağımızda olan yabancılaşmamız denebilir.
Haberin fotoğrafları