Dış politikanın ağırlık merkezi Çankaya'ya kayacak

Eğer son anda bir aksilik olmaz ise Abdullah Gül yarın Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı olacak. Gül'ün Cumhurbaşkanı olması da Türk dış politikasının çok büyük ihtimalle güç merkezinin Balgat'taki Dışişleri Bakanlığı'ndan Çankaya Köşkü'ne kaymasını beraberinde getirecek.
Şöyle bir geriye dönüp bakalım: Abdullah Gül, Bakanlık'ta bulunduğu 4 seneden fazla süre içinde diplomatlarla genelde uyum içinde çalıştı. Onların anlattıklarını can kulağıyla dinledi. Ki, Dışişleri'nde diplomatların bir bakanı değerlendirirken aldıkları en önemli referans kritik konularda o bakanın kendilerini ne kadar dinleyip, onları dikkate alıp almadığıdır. Bu yüzden eski bakanlar arasında Hikmet Çetin'in hala çok ayrı bir yeri vardır. Bu açıdan bakıldığında ve bakanlıktakilerle konuşulduğunda Abdullah Gül'ün de performansı tatmin edici.
Ancak tabii ki 4 yıl bu kadar yoğun tempoda dış politikanın içinde biri olarak Gül'ün birikimli isimlerle çalışmasının ardından şimdi güçlü beklenti Köşk'te de sıkı bir diplomat ekip kurabileceği. Özellikle de Türkiye'yi bekleyen Ermeni meselesinden, Kıbrıs ve AB ile ilişkilere, Kuzey Irak ve ABD ekseninden, Ortadoğu'ya kadar zorlu virajlar öncesi bunu yapması kesin gibi.
Kulislerde Dışişleri Bakanı olarak Ali Babacan ismi konuşuluyor. Ancak, sürpriz bir isim olabilir diyenler de var. Kim olursa olsun, atamalardan politika tayinine dek Cumhurbaşkanı Gül'ün gölgesi daima Dışişleri Bakanlığı'nda hissedilecek gibi gözüküyor. Bununla birlikte, Abdullah Gül'ün son dönemde çalıştığı ancak yurtdışına giden yakın kurmaylarını da Köşk'e çekebileceği belirtiliyor. Gül'ün, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterlik makamı için de herkesin olumlu karşılayacağı vali, emekli asker veya büyükelçilerden oluşan bir liste üzerinde çalıştığı konuşuluyor.