Hayırlı olsun Engin

Son günlerde futbol takımlarındaki genel menajerlik konusu hayli tartışılır oldu. Bir düşünceye göre menajerliğin 'mevcudiyeti mutlak gerekli' diye savunulurken; başka bir düşünce grubu da 'Gereksiz' ya da 'Faydasız' dedi. Faydasız diyenler 'Takımı uçuracak mı?' 'Başarıya ne katkısı olabilir?' diye de düşüncelerinde direniyor. Hangisi doğru diye karar vermeden önce benzer örneklere bir göz atalım. Bize göre seçimlerde adayın rolünün olmadığı. Ticarette başarının işin başında olmaktan geçtiği gibi genel menajerin de faydasız olduğu fikri yanlıştır. Eğer yanlış olmasa holdinglerin başında CEO'lar olmazdı. Favoriler başka olmasına rağmen sevilen adaylarla seçim kazanılmazdı. Tabi bu iş insanların sakız çiğnemesine de çok benzeyen bir konudur. Hani derler ya "Herkes sakız çiğner ama Ayşe Hanım gibi çatlatamaz" diye. İşte öyle. İyi olmak, namuslu ve dürüst olmak başka bir şey. Cevval olup ilişkilerle başarılı olmak daha başka bir şey. Şimdi Beşiktaş, Sinan Engin'i menajer yaptı. Adam bu konuda başarısını ispat etmiş. Tüm futbol unsurlarıyla olduğu gibi dünya ile de temas halinde. Peki tarzı bu olan Sinan'ın başarısız olması mümkün mü? Hayır tabi ki. Efendim diğer menajerler öyle mi? Hayır hepsi öyle değil. Hepsi saygıdeğer insanlar ama Sinan'ın tarzı değişik. Hah tamam, işte dediğimizde aynen budur. Aranan "Cami imamı" değil, futbol takımına genel menajer. Öyleyse hayırlı olsun Sinan. Ali Gültiken'e gelince, o zaten Beşiktaş'ın efsane isimlerinden biri. Bu ise sadece bir nöbet değişimi.