kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Temmuz 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

MİT'te iç çekişme entrikaya yol açtı

Hazırlayan Ferhat Ünlü
Teşkilatta siyasi entrika ile özdeşleşmiş ittihatçı gelenek, bazen dışarı yansıdı. 1980'lerde doruğa çıkan çekişmeler, ise "magazinel istihbaratı" körükledi..
İLİŞKİLİ HABERLER
MİT'te iç çekişme entrikaya yol açtı
Osman Nuri Gündeş MİT tarihinde Hiram Abas ve Mehmet Eymür'le birlikte adı en çok gündeme gelen 3 kişiden biri. Mehmet Eymür'e göre, MİT'e entrikayı ve kulisi getiren isim Gündeş. MİT'e kulisi, Nuri Gündeş mi getirdi bilinmez ancak teşkilatta adı biraz da siyasi entrika ile özdeşleşmiş olan İttihatçı geleneğin, zaman zaman su yüzüne çıktığını söylemek mümkün. Geçmişte özellikle önemli atamalar öncesinde kızışan mesleki rekabet MİT'in asli faaliyetlerinden uzaklaşmasına neden oldu. 1987'de yazılan "Birinci MİT Raporu"yla ilgili tartışmalar bunun örneğiydi. Bu rapor, bazı eski MİT yetkililerinin "magazinel istihbarat" dedikleri şeyin prototipi olarak değerlendiriliyor. Bugün MİT'te, geçmişten farklı olarak iç çekişmelerin büyük ölçüde azaldığı ve kurumun asli görevlerine yoğunlaşmaya başladığı söylenebilir.

SİVİL-ASKER ÇEKİŞMESİ
Yaklaşık 5 bin kadrolu personeli bulunan kurumda (Yardımcı istihbarat elemanları ile birlikte bu sayı çok daha fazla) alt kademelerdeki ordu kökenlilerin oranının yüzde 4.5'i geçmediği belirtiliyor. Ancak 1990'ların başında bir bakana verilen mektuba göre, ordu kökenli yöneticilerin oranı yüzde 35 idi. Sivilleşmede önemli rolü olduğunu söyleyen Gündeş de ordu kökenli. MİT'e binbaşı rütbesindeyken giren Gündeş'in, ilerde sürekli sürtüşeceği Mehmet Eymür'ün babasının (Mazhar Eymür) yanında göreve başlamış olması da kaderin garip bir cilvesi belki de. Mazhar Eymür de bir subaydı ve cumhuriyetin ilk yıllarında Dersim isyanının bastırılmasında rol almıştı. Nuri Gündeş, "Ben geldiğim zaman sivil-asker çekişmesi vardı" diyor ve şöyle devam ediyor: "Teşkilatı Mahsusa'dan bu yana ana çekirdeği askerler oluşturmuştur. Çünkü askerlerin tahsil seviyesi yüksekti. Sonra zamanla Türkiye'de tahsil seviyesi arttıkça sıkıntılar başladı. Mülkiyeyi, hukuku veya iktisat fakültesini bitiren insanlar MİT'te 10 yıl çalışıyorlar mesela, sonra başlarına bir albay geliyor. Bunların da çalışma azmi kırılıyor. Ben Beyrut'ta sefaret katibi iken Hiram Abas, Genelkurmay Başkanı'na bir mektup yazmış ve MİT'teki asker ağırlığından şikâyet etmişti. Haklıydı. Mesela kadroda Kontrespiyonaj Dairesi için Ordonat Albayı'nı tarif ediyor direkt. İstanbul Bölge Başkanı kurmay albay olacak diyor mesela. Böyle şey olur mu. Biz sivilleşmeyi ihdas ettik. Mesela Hiram öyle geldi, Mehmet efendi öyle geldi, bugünkü müsteşar Emre Taner, bundan önceki müsteşar Şenkal Atasagun hep öyle geldi." Atasagun'u, yaklaşık 7.5 yıllık müsteşarlık dönemindeki uygulamaları yüzünden eleştiren eski MİT yetkilisi Burhan Basgün, "Atasagun daire başkanlığı, başkan yardımcılığı, müsteşar yardımcılığı yapmamış ama müsteşar olmuştu. Nasıl oldu? İşte Mesut Yılmaz ile Çiller arasındaki sürtüşmede aradan sıyrıldı. Asker müsteşarlar zamanında bile istediğimiz an makama giderdik. Ama ben bölge başkanı iken Atasagun'la görüşemiyordum. İçine kapanık biriydi. Müsteşarlık o zaman da Emre Taner'in hakkıydı" diyor.

İSTİHBARATÇILARIN HIRSI
Genelleme yapmak belki biraz sakıncalı ama en azından istihbaratçıların bir kısmının hırslı ve yaptıkları işlerden bahsetmeyi seven insanlar olduğu söylenebilir. Sürekli insanların zaaflarını tespit etmekten ve onları kullanmaktan söz eden istihbaratçılarda sık görülen iki temel zaaf da belki bu iki özelliktir, kimbilir? Mesela Nuri Gündeş'in, MİT'te üst düzey yöneticilik yapmış pek çok sivil istihbaratçıyı teşkilata alan müsteşar Fuat Doğu'nun sivilleşmede hiçbir katkısının olmadığını söylemesi bunun bir kanıtı. Gündeş, "Sivilleşme benim personel başkanlığım sırasında oldu. Fuat Paşa'nın hiçbir katkısı yoktur" diyor.