Ulusoy'un Canaydın nefreti

Tahkim Kurulu Başkanı Türker Aslan, G.Saray'a ceza verilmeden önce, "İndirim için bana gelmesinler" demişti. F.Bahçe maçındaki olaylardan sonra medyada "G.Saray büyük ceza almalı. Bu ceza herkese ibret olmalı" şeklinde bir kampanya başlatıldı. Ve G.Saray 5 maç seyircisiz oynama cezası aldı. Ben cezanın boyutunu tartışmayacağım. Geçmişte yaşanan çirkinliklere verilen cezaların doğruluğunu da tartışmayacağım. Yunanistan ve Danimarka'ya verilen cezalara baktığımda UEFA'nın "Futbol seyircisiz oynanmamalı" gibi bir anlayış içinde olduğunu gözlemliyorum.
İsviçre maçından sonra FIFA, Türkiye'ye 6 maç vermiş tahkim onaylamış ama CAS'ta cezamız 3 maça inmişti. Türkiye'de CAS modeli bir kurum yok. Bizde tahkim kral gibi hareket ediyor. Ben G.Saray'a verilen cezanın danışıklı dövüş olduğunu iddia ediyorum. Bu cezayı İsviçre cezasını üçe indirten federasyon başkanı Haluk Ulusoy verdirtti. Bunun tek sebebi var; Ulusoy'un Özhan Canaydın'a olan nefreti. Çünkü Ulusoy, "Canaydın ya gidecek ya gidecek" diyor. SABAH'ın markalaşan "Serbest Kürsü" sayfalarında Kazım Kanat, Ahmet Çakar, Gürcan Bilgiç ve İskender Günen'in muhalefetine rağmen hep Ulusoy'u destekledim. Onlar "Ulusoy şu gün gidecek" diye papatya falı açtılar ben ise hep "Ulusoy kalacak" dedim. Sonuç; Ulusoy kaldı. Federasyon seçimlerinde kullanacak bir oyum olsa yine Ulusoy'a atarım. Çünkü Ulusoy döneminde Türk futbolu büyük zaferlere imza attı.
Ancak Ulusoy'un, Canaydın'a kızıp Galatasaray'ı cezalandırması doğru değil. Çünkü Ulusoy'un G.Saray'ın başkanını devirmek gibi bir misyonu olduğunu düşünmüyorum. Kablo kesme konusunda doğru ceza vermedikleri için Disiplin Kurulu'nu görevden aldığını biliyorum. Tahkim'e de "G.Saray'a 5 maç seyircisiz cezayı indirmeyin" dediğini de duydum.
G.Saray kombinede zarar edecek.. Son Kulüpler Birliği toplantısının Ankara'da yapılması konusunda Canaydın'ı suçlayan Ulusoy dilerim lig döneminde G.Saray'a karşı adil olur.. Tabii Özhan Canaydın nefretini kalbinden söküp atabilirse.