Mükemmel jenerasyon

Futbol Federasyonu, Tugay Kerimoğlu'na Milli Takım'a yaptığı hizmetlerden dolayı Brezilya maçında teşekkür etti. Maç öncesi 94. kez milli olan Tugay'a özel bir plaket verildi. Gözler bu törende G.Saray adına bir yönetici aradı. Çünkü Tugay, sarıkırmızılı kulübün alt yapısından yetişmiş bir oyuncuydu. Son dönemlerde G.Saray tarihinin en büyük başarılarına imza atan, futbolu bırakmış isimlere vefa göstermeyen yönetim, ne üzücü ki, Tugay'a bir plaket vermeyi de düşünemedi.
Dortmund'daki karşılaşmada 26 bin seyircinin hepsi Türk'tü. Galatasaray'ın oynadığı maçlarda kabına sığmayan Dortmund'daki stat Bosna yenilgisi yüzünden boş kaldı.
Rüştü, Hakan, Servet ve Gökdeniz'i kulübeye çeken Terim, mücadele gücü yüksek, koşan, pres yapan, savaşan oyuncuları sahaya sürdü . Tugay çıkıp Yıldıray girdikten sonra makine düzeninde işleyen ve keyif veren bir Milli Takım izledik.
Tuncay, Sabri, Yıldıray üçlüsünün kurdukları pas üçgeninde Brezilya kalesine etkili hücumlar yaptık. Yıldıray, sahanın her yerine basıyor, Sabri enerjik yapısının yanısıra Aurelio ile birlikte Brezilya'nın orta alanda oyunu kurmasına izin vermiyordu. Hamit, teknik becerisini futbol zekasıyla birleştirerek oynuyordu. Hamit; dengeli, sakin, nerede duracağını, topu nasıl kullanacağını iyi bilen, kafası yukarıda oynayan bir futbolcu. Milli Takım kalesinde kim oynarsa oynasın, elle oyuna sokacağı her topu mutlaka Hamit'e oynamalı.

YILDIZLAR DA KESEMEDİ
İlk yarıda alkışlanan Milli Takım'ın, Brezilya kalesine 4 net atağı vardı. Tuncay'ın ve Yıldıray'ın şutlarında kaleci başarılıydı. Hamit'in füzesi de üst direkten döndü.
İkinci yarı Dunga Türkiye'den korkmuş olacak ki, Ronaldinho-Kaka ikilisini art arda oyuna soktu. Bu iki büyük yıldız da Türk Milli Takımı'nın hızını kesemedi. Terim, bu takımın fotoğrafını iyi çeksin. Mükemmel bir jenerasyona sahip. Terim'in "Avrupa'da kulüpler bazında başarılı olmak istiyorsak, senede 50 maç ortalamasına ulaşmalıyız" sözüne katılıyorum. Ancak bu düşüncenin Milli Takım'a da uyarlanmasının şart olduğunu söylüyorum. Karşımıza çıkan Brezilya'da ilk yarı Dünya Kupası'nda forma giymemiş oyuncular vardı. Biz de böyle turnuvalara katılıp, yetenekli oyuncularımızı çok maç oynama arenasına sürmeliyiz. Çünkü ne kadar çok maç yaparsak futbolcuların birbirine uyum sağlamalarını kolaylaştırırız.