Feldkamp'ın kıymetini bilin

Halk arasında yaygın olan bir anlayış vardır: "Can çıkar huy çıkmaz." Liderlik Sanatı adlı kitapta da şöyle yazar: "İnsan öldüğünde gömülmeyen tek şey karakterdir."
Karl Heinz Feldkamp'ı ilk tanıdığımda daha gençti. Disiplinli tavrı, çalışkanlığı ile göz doldurmuştu. Ama en önemli özelliği her şeyi futbolcularının yüzüne söylemesiydi. Yani Kalli "Dobra dobra" bir adam. Göreve soyunduğu günden itibaren Kalli her şeyi peşin peşin söylüyor futbolcularına "Benim menüm belli. Ya yerseniz ya da kendinize başka restoran bulursunuz" diyor. Sonra da ekliyor: "Ben futbolcularımı medyanın kucağına itmem. Karşılıklı anlaşırım. Anlamayanla da yollarımı ayırırım."
Florya'daki çalışmaları D-Smart'tan naklen izliyoruz. Bunu Türkiye'de ilk olarak yaşıyoruz. Çarşamba günü akşam idmanını çıplak gözle izledim. İdman kıran kıranaydı. Kalli kanunları saha içinde tıkır tıkır işliyordu.. İstediği yapılmadığında hemen oyunu durdurup yanlışları anlatıyordu. Futbolcuları için, "Taç atmayı bilmiyorlar. Tacı nereye nasıl atacaklarını öğretirim." açıklaması titizliğinin göstergesiydi.
"El elden üstündür" sözüne en güzel örnek Feldkamp.
Gerest döneminde G.Saray bireysel çalışma yapmıyordu. Çünkü Gerets ehli keyifti daha çok sorumluluğu futbolculara yüklüyordu. Hatta Antalya'daki devre arası çalışmalarda "Duran top" çalışması yapılmamıştı. Kalli, 74 yaşında olmasına rağmen tipik bir Alman disiplinini içinde futbolcularını çalıştırıyor. Geçmişteki başarıları, karizması G.Saraylı futbolcular üzerinde saygınlık yaratıyor. Bu saygınlık karşısında çalışmalar disiplin içinde gelişiyor. Futbolcu Kalli'ye saygı duyuyor. Kalli, futbolcularına öğrenmeleri gerekenleri dantel işler gibi en ince ayrıntılarını kadar gösteriyor. Futbolcular arasında ayrım yapmıyor. Herkese eşit yaklaşıyor, alkışta da eleştiride de kantarın topuzunu ismin boyutuna bakmadan ayarlıyor. Bence genç oyuncular Kalli gibi "Duayen" bir hocanın öğrenme adına kıymetini bilmeli.