kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Nisan 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Yanınızda, elinde kumandasıyla bir eğitmen olunca içiniz rahat oluyor. Hollandalı hocam Rian anlattı, ben yaptım!..

Gökdelenlerin ortasında kayak!

Ayşe ÖZYILMAZEL / GÜNAYDIN
Kanyon'da açılan yeni spor salonu MAC'in içinde kayak pisti açıldığını duyunca, hadiseyi yerinde deneyimlemeye gittim! 7 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindeki kayak alanı bilenler için antrenman yapmak, bilmeyenler için kaymayı öğrenmek için birebir! Düşmüyorsunuz; çünkü hocanın elinde pistin kumandası var! Devrileceğinizi fark ettiği an 'stop' düğmesine basıveriyor!..
İnanın bu kayak çok kıyak! Duyduk ki Kanyon'da MAC (Mars Athletic Club) spor salonunu açmışlar. Sonra duyduk ki içine kayak pisti yapmışlar! Hadi canım! Bildiğimiz kayak pisti mi? Spor salonunun içinde mi?!! Bu kulaklar daha neler duyacak, bu gözler daha neler görecek sayın okur? "Ne yani, bu sporkoliklere Uludağ'ı, Kartalkaya'sı, Palandöken'i dar mı geldi?", "Tek eksiğimiz kayak pisti miydi?" derken, ne yalan söyleyeyim bir yandan da dalga dalga merak sardı içimi... Küçük bir dağ mı kurdular? Yapay kar mı yağdırıyorlar? Neler oluyor oralarda gülüm? Hemen konunun elebaşı, MAC'i yaratan Mars Entertainment'ın ortaklarından Muzaffer Yıldırım'ı aradık. Kayak pistinin varlığını doğruladık. Hadiseyi yerinde deneyimlemek, okuyucuya hizmette kusur etmemek için randevuyu aldık. Müdürüm de "Sen de kay Ayşe" buyurmaz mı? İyi de sayın müdür, benim kış sporlarıyla tek alakam, Uludağ'a gidip, telesiyejle yukarı çıkmak, çıktığım yerde de sucuk ekmek yemekten öteye gitmez ki... Okul çağında annem "Aman bir yerini kırarsın kızım" mazeretiyle dağa göndermedi. Sonra da karlar arasında mücadele vermek, düşüp karizmayı çizdirmek benim işime gelmedi. Şimdi görev aşkına kayak yapmaya gideceğiz de, ne giyeceğiz? Kat kat kayak kıyafetleri mi, kar gözlüğü mü? Yoksa Victoria Beckham misali göbeği açıkta tişört mü? Muzaffer Yıldırım "Kot-tişörtle gelin" dedi. Tövbe de! Herhalde bizi giydirip, kuşatacaklar! İlk hedefimiz Kanyon MAC, ileriiii!!! Vaayyy, burası gördüğümüz spor salonlarından çok farklı. Hani 'loft' tipi spor salonu desek yeridir. Uzun tavanlı, gökdelenlere bakan, İstanbul'un en popüler gece kulüplerinden Nupera'nın DJ'lerinin müzik çaldığı bir yer. Kapıdan girer girmez zıplayasınız geliyor. Şaşkın bakışlarımızı fark eden Yıldırım, MAC'i 'seksi ve tuhaf bir kulüp' olarak tanımlıyor. Valla fitness salonunun ortasında basketbol sahasını görünce seksiliğini bilemiyoruz ama bize çok 'farklı' geldiği kesin. Ve nihayet basket sahasının yanındaki kapıdan terasa çıkıyoruz. "İşte kayak pistimiz" diyor Yıldırım! Makinenin İngilizcesi 'Endless Snow Slope'. Kayak cahiliyiz ya; ilk tepkimiz küçümseyerek "Bu mu?!!" oluyor. Eh misafir umduğunu değil, bulduğunu yermiş. Ta ki kayakları ayağıma takana kadar!

TELESİYEJ KUYRUĞU YOK!
Öncelikle fotoğrafta gördüğünüz manzarayı anlatayım. Kanyon'un en üst katında terastayız. Terasın sol köşesine dev bir koşu bandı büyüklüğünde yokuş aşağı pist konuşlanmış. 7 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde! Hayal edin! Gözünüze kayak kaymak için çok küçük geldi değil mi? "Evet" dediniz kaybettiniz. Çünkü hiç de küçük değil!Islak zemini, koşu bandı misali akıyor. Hocanın ayarladığı hıza göre çalışıyor. Ki bu hız saatte 4 km ile 28 km arası değişebiliyor. Artık sizin seviyenize ve tercihinize kalmış. Kayaklarınızı takıp piste çıkıyor ve hiç durmadan dakikalarca kayabiliyorsunuz. Yani telesiyej kuyruğunda beklemek, tepeden aşağıya iki dakikada inip, tekrar sıraya girmek yok! Uzun uzun, durmadan kayabilirsiniz! Bu, özellikle dünyada profesyonel kayak ve snowboard sporcularının çok tercih ettiği bir sistem. Çünkü teknik geliştirmeye birebir. Peki ya bizim için? Mesela ilk defa kayak-board öğrenecekler için? İşte makinenin en önemli özelliği de bu ya!

DÜŞMEZSİNİZ KORKMAYIN!
Piste bar takılıyor. Siz ayağınıza kayakları takıp, bara tutunarak, hocanız yardımıyla çalışabiliyorsunuz. Düşmeden, üşümeden, kayak kıyafetlerini üst üste giymeden usta bir kayakçı olabiliyorsunuz. İyi de neden düşmüyorsunuz? Çünkü hocanın elinde pistin kumandası var! Sizin devrileceğinizi fark ettiği an 'stop' düğmesine basıveriyor. Düşe kalka, kafa göz yara yara kayak öğrenmek artık fevkalade demode ona göre! Üstelik burada 1 saat kaymak, dağda bir gün kaymaya eşit. Cayır cayır yansın kaloriler! Sonra çocuklara kayağı sevdirmek için de muhteşem bir seçenek! Düşünsenize çocuğunuz karla, soğukla boğuşmadan hem en doğru teknikle kaymayı öğrenecek, hem de tatiliniz kayak dersinde geçmeyecek. Muzaffer Yıldırım'ın dediğine göre; burada bir hafta ders alan bir çocuk, dağa gittiğinde fırtına gibi kaymaya başlarmış. O zaman şimdi sıra bende! Denemezsem kesinlikle gözüm açık giderim. Tabii bu kararımda düşme tehlikesinin olmamasının etkisi hiç yok! Yerseniz! Taktım kayakları ayağıma, Hollandalı hocam Rian yanımda, tutundum balerin misali bara. Pist çalışmaya başladı, Rian anlattı, ben yaptım. Aman Allah'ım gökdelenlerin arasında, güneşin altında, üzerimde tişörtüm kayak yaptım! İşte ben buna 'seksi' derim dostlar! Bu kadar zevkli olacağını tahmin etmezdim. Özetlersek; bu pistte kayak ve board öğrenebilir, biliyorsanız tekniğinizi geliştirebilir, sezon gelmeden antrenman yapabilir, dağa kar yağmasını beklemeden, küresel ısınmaya numara çekip sporunuzu yapabilirsiniz. MAC'te kaymanın saati 60 YTL. İsteğe göre indirimli paketler de mevcut. Her seferde en fazla dört kişi aynı anda kayabiliyor. Dizlik takılması tavsiye ediliyor. Muzaffer Yıldırım önümüzdeki aylarda, Türkiye'nin en büyük kayak ve snowboard okulu 'Rentaplay' ile işbirliği yaparak 'Endless Snow Slope'ları Uludağ, Kartalkaya gibi kayak merkezlerine de taşıyacaklarını gururla bildiriyor! Artık kayak yapmayan kalmaz herhalde! Pistte ben bile rüzgar gibi estiğime göre...
Haberin fotoğrafları