|
|
Sezen'in saklanması çok doğal çünkü yıprandı
* Şarkılarınız bu kadar popülerken siz hep gizemli kalmayı seçiyorsunuz. Neden? Bunu bilerek yapmıyorum. Maksadım insanlardan uzak kalmak değil, bu ev her gün dolup taşıyor. Ama gerçekten sevdiğim ve inandığım dostlarımla birlikte havayı solumayı seviyorum. Yıllarca bunun tersini yaşadım ben ve bu beni çok yordu. Şu anda mesuliyet sahibi bir insanım. Onlarca, yüzlerce insan bir şarkıdan ekmek yiyoruz. Benim boşa gidecek fazla vaktim yok.
* Dostlarınızla benzer hayatlar mı yaşıyorsunuz? Sezen Aksu da böyle davranıyor; gizemli, hiç fotoğraf vermeyen bir yaşamı seçti? O benim ne kadar ahret kardeşim de olsa, ben onun adına böyle bir cevabı verme yetkisine sahip değilim. 30 seneye yakın bir zaman sürekli önde olan bir insanın ne kadar yıpranacağını, ne kadar yorulacağını tahmin ediyorsunuzdur. Onun da bir hayatı var, yetişmiş bir evladı var, bir ailesi var. O da haklı olarak artık zamanlarını dostlarıyla, ailesiyle geçirmek ister ve her üstün başarılı bir sanatçı gibi kendini geriye çekmek ister. Bu onun en tabii hakkıdır.
* Onunku tepki sanki... Niye tepki olsun? Ama bir insanın sürekli 80 milyonun gözünün üstünde olması kolay taşınacak bir şey değil. Bence Sezen Aksu bunu muazzam şekilde taşımıştır.
4 hit şarkı çıkardım ama 3 milyar aldım! 2003 yılında 4 tane hit çıkarmış bir besteciyim. Abayı Yaktım, Elveda Aşkım, Teşekkür Ederim ve Sen İste durmaksızın radyo ve televizyonlarda dönüyor. Ama 2003 yılının ilk 6 ayında radyo-televizyon telifi için 3 milyar 129 bin lira aldım. Bu inanılabilir bir rakam değil. Bunun derhal hukuksal tahkikatına başlayacağım. Benim bir şarkıdan ilk 6 ayda almam gereken rakam bunun 3-4 misli olmalı. Gerekirse bu işi Kültür Bakanlığı'na kadar götürürüm.
İstesem çıkar şarkı söylerim çok da kabul görürüm ama.. * Babanız maden kralı, anneniz caz sanatçısı. Burjuva olmanız sizin müzikle ilişkinizi nasıl etkiledi? Çocukluğumdan değil; meşhur lafımdır, 'ben annemden beslenmeye ana rahminde başlamışım.'
* Kaç besteniz olduğunu biliyor musunuz? 300'ün üzerinde ama tam rakamı bilmiyorum; çok da merak etmiyorum. Şarkıların adedi önemli değil, gücü önemli. 3 tane şarkı yaparsınız, dünya sizi konuşur, 5 bin tane şarkı yaparsınız, kimse bilmez. Basit bir örnek vereyim. "I will Survive" diye bir şarkı vardır. 25 senedir aynı besteyi değişik versiyonlarıyla dinliyoruz.
* Beste fabrikatörü olarak anılmak baskı yaratıyor mu? Hayır ama Şehrazat şarkısı dendiği zaman, insanlar çok büyük başarı beklentisi içine giriyor. Bu baskı yaratıyor. Ama neticede dinleyiciler tarafından kabul gördüğü zaman da inanılmaz bir haz. Birçok besteci dinleyenleriyle sahnede buluşurken, duygu paylaşımı yaşarken ben sahneyi bıraktığım için, bunu yaşayamıyorum.
* Pişman mısınız bundan? Hayır değilim. İstesem şimdi bile bıraktığım yerden devam edebilirim. Çok da kabul görürüm ama böyle bir isteğim yok. Beni çok yorar. Belki de platformun gerisinde kalma isteğimin nedeni, kırılmak istemememdir. Arkadaşlarımın canı acıtıldığı zaman benim canım çok yanıyor, ben aynı can acısına katlanmak istemiyorum durup dururken.
* Huzurum şöhretimden daha önemli diyorsunuz... Tabii ki. Çünkü en ufak şeyde üretimim duruyor benim. Benim ekmeğimle oynanır o zaman, ben ekmeğimi kazanamam.
* Ne acıtabilir ki canınızı? Allah korusun; yarın, öbür gün benim hakkımda haksız bir yazı çıksa, bir iftiraya uğrasam, çok üzülürüm.
|