kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

Soğukalgınlığının psikolojik izdüşümleri!

Gördüğünüz gibi, ilk tıbbi makaleme imza atmak üzereyim. Biraz heyecan var tabii, olmaz mı? Heyecana boğaz ağrısı, çeşme burun, normal ağırlığının üç katı bir kafatası da eşlik ediyor. Evet efendim, salgına ben de katıldım. Herkes hasta dediler, biz de geri kalmayalım dedik. Böylelikle konuya girmiş oluyorum. İsterseniz, basit bir hastalığın (ki mesela İngilizce'de common cold' yani "bayağı, hep görülen soğukalgınlığı" derler, böyle de tapon bir rahatsızlıktır), ruh sağlığımız üzerindeki etkilerini, başlıklar halinde inceleyelim.

Sürü psikolojisi karşısında iki tip
Demin de dediğim gibi, "Hastayım" dediğiniz anda, "Geçmiş olsun"la birlikte, adettendir, şöyle cevap verilir: "Salgın zaten"! Ki genellikle de öyledir. Ancaaak, salgın gerçeği, iki insan tipinde farklı algılanır:
1) A tipi: "Salgın mı? E iyi o zaman. Demek herkes hasta. O zaman endişelenmeye gerek yok." Bu tavır, aslında daha geniş çaplı düşünürsek, dünyayı yok olmaya götürebilecek bir tavırdır. Bu tipler sürü psikolojisini severler. "Elle gelen düğün bayram" şeklinde isimlendirebileceğimiz bu bakış açısı "Nükleer sızıntı mı varmış? E o zaman herkes ölecek, ben ne yapayım?" veya "Ozon tamamen mi yarılmış? Bana ne kardeşim, ben deodorantımı sıkarım, herkes sıkıyor" noktasına kadar gidebilir.
2) B tipi: "Salgın mı? Ne? Bu bana özel bir durum değil mi? Ben sıradan mıyım? Yo, yoooo!" Bu tiplerse, şişkin egolarına ve elitist tavırlarına karşın, dünyanın gelişmesini sağlamış, liderlik vasfı taşıyan insanlardır. Kolektif düşünmezler, bireyseldirler. Mucitler, sanatçılar, büyük girişimciler bunlardan çıkar. B tiplerinin ünlüleri arasında Einstein, Marilyn Monroe... (Birisi beni durdurur mu lütfen?)

Ev halkı ve yakınlarla ilişkiler
Hasta kişi, ev içindeki sosyal tavrını değiştirir. Burada "gender" tabir ettiğimiz, sosyal cinsel kimliklerden bahsetmek lazımdır (vay be!). Erkekler, soğukalgınlığı sırasında, ev içinde, inleme, şikayet etme, aşırı hassasiyet, endişe, panik, gibi duygular yaşayıp, zaman zaman hastalık belirtilerini abartma vs. tipi çocukluk yıllarının tavırlarını gösterirlerken, kadınlar farklıdır. Gereksiz fedakarlıklar, hasta yatağından kalkıp temizlik yapma, "Dur ben getiririm, iyiyim iyiyim" türü lüzumsuz ataklıklar, tamamen karşı tarafı kötü hissettirmek, vicdan azabı vermek ve nekahat döneminde "Ben hastayken kendi kendime baktım, kimse ilgilenmedi" diyebilmek için takılan sosyal maskelerdir. Ev halkı, bunları yemeyin! Hastayı, gerekirse yatağa bağlayarak, kendine ve çevresine zarar vermesini engelleyin!

Kararsızlık, ikilem ve endişe

Soğukalgınlığı geçiren çoğu şehir insanı, doktora gitmez. Hastalığın seyri esnasında, sırasıyla, hafif ilaçlarla atlatmaya çalışma, hastalığın ilerleyişine bozulma, antibiyotik alıp almama kararsızlığı ve bunun getirdiği endişeler görülür. "Antibiyotik alsam, bütün vitaminleri öldürüyormuş ama almazsam geçmeyecek" dönemi beş güne kadar çıkabilir. Bu noktadan sonra depresyon ve panik başlar: "Bu hastalık geçmeyecek galiba!" Sonsuza kadar süren bir grip tıp tarihinde görülmediği gibi, bu psikolojik yan etkiyi geçirmenin tek yolu, efendi gibi doktora gitmektir!

Alışkanlık tuzağı
Birkaç günü geçen rahatsızlıklarda, kişi, bütün gün pijamalarla yatıp televizyona bakma, 12 saat uyuma, çorbanın ayağına gelmesi gibi aslında mükemmel olan hayat tarzına alışabilir. Soğukalgınlığının etkileri geçtikten sonra bile bu vicdan azapsız tembelliğin verdiği rahatlık duygusu, kişide alışkanlık yaratabilir. Hasta, iyileştikten sonra bile bu güzel yaşam tarzından kopmamak için "Yok yok, yine başlıyor galiba, yarın da işe gitmeyeyim", "Daha tam iyileşemedim, öksürüyorum biraz" tarzında yalanlara başvurabilir, hatta bunlara kendisi de inanabilir. Bundan kurtulmanın tek yolu kişinin kendi elindedir. Dışarıdan yapılacak ilaç ve psikolojik destek tedavisi genellikle işe yaramaz! Gördüğünüz gibi "Bayağı soğukalgınlığı" sanıldığı kadar bayağı bir hastalık değil! Fiziksel zararı geçici de olsa, psikolojik açıdan, bu dönemde destek alınmasında fayda var. Bu da benim, tıp dünyasına bir katkım olsun. Bak hasta hasta bilimin hizmetindeyim...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kahve falının püf noktaları!   / 21-02-2004
 Reyting olayının gerçek yüzü!   / 15-02-2004
 Neden yağlı yiyecekler daha lezzetli?   / 01-02-2004
 Televizyondan inciler!   / 25-01-2004
 On derste 'ödül töreni adabı'!   / 24-01-2004
 Metroseksüeller 'lahmacun kulübü'ne karşı!   / 18-01-2004
 Türkiye'nin "eşofman" sevgisi!   / 17-01-2004
 Müzik hayatım başladı korkun benden!   / 11-01-2004
 Korkacağımız tek şey korkularımız!   / 10-01-2004
 Yılbaşının en güzel tarafı   / 03-01-2004
GÜLSE BİRSEL
Soğukalgınlığının psikolojik izdüşümleri!
Gördüğünüz...
AYŞE TÜTER
Pırasalı krep
Yumurta, un ve sütü çırpıp, krep hamuru...
Kubilay'a dikkat!
Bakırköy'de Kubilay sahte isimli bir genç tatlı dilini ve şıklığını...
Yüzerek yardım getirdi
Adapazarı'nda yolcu midibüsü dereye uçtu. 9 kişiye mezar olan araçtan...
Kar gidiyor yağmur geliyor
Kar yağışı kuzey ve doğu bölgelerinde devam edecek. İstanbul'da ise...
'Firuze' sinemalarda
'Firuze' sinemalarda
Son zamanlarda yapılan en kaliteli yerli filmler kervanına 'Neredesin...
Moda Polisi
Moda Polisi
Avrupai tipi kurtarmış.
Daha çok spor giyinmeyi seven Mine...
Jones'un kötü kaderi
Jones'un kötü kaderi
Ünlü sinema yıldızı Catherine Zeta Jones'un başı Nicole...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.