Ýstemediði halde Evren'le karþý karþýya gelen Kemal Baytaþ için dostlarý, "O býrakýn yalan söylemeyi, yalan söyleyeni bile yanýna yaklaþtýrmaz" diyor

7. Cumhurbaþkaný Kenan Evren ile ilk ve son görüþmem Marmaris'te oldu. Sekiz-on arkadaþ Marmaris'in bir saat uzaðýndaki bir çiftlikte piknik yapýyorduk. Yemeðe baþladýktan kýsa bir süre sonra yemyeþil tarlalarýn ortasýnda, siyah takým elbiseli sekiz-on adamýn bize doðru yaklaþtýðýný gördük. Önce, hiçbirimiz karabulutu andýran bu siyahlarýn kimliðini tespit edemedik. Sonra masamýzda, yanýmda oturan ve yeni tanýdýðým Miray Göksu: "Aa, babam geliyor" dedi.

Baþýnda kasketi, spor ceketiyle bize yaklaþan Kenan Evren, kýzý Miray'ýn yanýna oturdu.

Masadaki uzun sessizliðe dayanamadým; birden "Efendim, burcunuz ne?" dedim.

Sivilliðe alýþmanýn güçlüðünü hemen yenen Kenan Evren yüzünü buruþturarak: "Sürünen çok çirkin bir hayvan vardýr... Ýþte, o burçtaným" dedi. "Akrep burcu musunuz?" diye sordum. "Hayýr" dedi, "bu denizde sürünen yengeçtir."

Evren'le ilk kez ortak bir yönümüz olduðunu öðrenince; "Efendim, hiç birbirimize benzemiyoruz; herhalde yükselen burçlarýmýz çok deðiþik" dedim.

Masaya yine uzun bir sessizlik çöktü. Nedense, kýzý ve damadý dahil hiç kimse konuþmuyordu.

Ben yine bir iki sözle sukžtu bozmak niyetiyle "Efendim" dedim, "istatistiklere göre en fazla imam hatip okullarý sizin zamanýnýzda açýlmýþ?"

Ýþte o onda, Evren'in gözlerine bir canlýlýk geldi: "Yarýn evime gelin, size o istatistikleri gösterip aksini kanýtlarým" dedi.

BEN KENAN!
Ertesi sabah ayný arkadaþlarla motor gezisi için hazýrlanýrken telefon çaldý; bir erkek "Ben Kenan!" dedi.

Kýsa bir süre önce kaybettiðim Kenan Eniþtem'in sesine benzediði için donup kaldým: "Hangi Kenan?" dedim. "Evren" yanýtýný duyunca toparlandým. "Bu akþam üzeri sizi bekliyorum. Þu imam hatip okullarý ile ilgili sorunuzun yanýtýný vereceðim" dedi.

Marmaris'teki ilk ve son kez girdiðim evin salonunda Evren ve eþinin sayýsýz fotoðrafý ve tablolarýný seyrederken ev sahibi odaya girdi. Elinde kabarýk bir dosya vardý. Bir süre kaðýdý görünce kafam karýþtý. Kendisine "Bunlarýn birer kopyasýný çýkarmama ve Ýstanbul-Sabah'a göndermeme müsaade edin" dedim. Akþam üzeri Ankara'ya gitmeden önce geri vermem þartýyla dosyayý teslim etti. Fotokopileri yazýmla birlikte Sabah'a faksladýktan sonra dosyayý eve yolladým.

Ertesi gün manþetten verilen haberde rakamlarla, Evren devrinde en çok sayýda imam hatip okullarýnýn açýldýðý belirtiliyordu.

Kýsa bir süre sonra bir sergide karþýlaþtýðýmýz zaman Evren Paþa: "Sabah'ý o günden beri almýyorum. Biliyorum, bu baþlýktan siz sorumlu deðilsiniz. O nedenle sizin yazýlarýnýzý boykot etmiyorum. Ara sýra kesip yazýlarýnýzý yollarsanýz sevinirim" dedi.

O günden sonra hiç karþýlaþmadýðým Evren son günlerde eski Turizm Müsteþarý Kemal Baytaþ'ýn aleyhine mahkeme açacaðýný söylüyor.

ÇÝN DOSTLARI...
Turizm camiasýnýn hâlâ saygýyla ve sevgiyle andýðý Kemal Baytaþ tanýdýðým en ilginç kiþilerden biridir.

Emekliliði manen kabul etmeyen Baytaþ'ýn kurduðu TÜTAV (Türk Tanýtým Vakfý) Baytaþ'ý ebediyen sevmeye yemin eden üyelerin katkýlarýyla zenginleþir.

Kendilerini, Baytaþ müritleri olarak tanýtan dostlarý, ona danýþmadan hiçbir þey yapmazlar. Daima uzlaþtýrýcý kiþiliðiyle müritlerine doðru yolu gösteren Baytaþ, 30 ülkede 50'den fazla kültürel etkinliði dünyanýn her köþesinde gerçekleþtirmiþtir. Hele Çin... Çin'de bir kral muamelesi gördüðü bilinen Baytaþ'ýn adý Çin hükümetinin "Çin Dostlarý" adlý kitabýnda dünyaca ünlü tüm baþkanlarla birlikte yazýlýdýr.

Ankara dýþýndaki evinde bütün müritlerini her an aðýrlamaya hazýr olan Baytaþ'ýn zaaflarý, baþta özel yemekler, renkli gömlekler ve gerçek dostlarýdýr.

Hiç istemediði halde kendisini Evren'le karþý karþýya gelmiþ bir durumda bulan Baytaþ'ýn müritleri: "O hiçbir zaman yalan söylemeyi býrakýn, yalan söyleyeni yanýna yaklaþtýrmaz" diyorlar.