İzmir'in Satanizm'in merkezi haline geldiği iddia edildi. Uyuşturucu açısından yayımlanan raporlar da İzmir'i ilk sıraya oturtuyor. Uyuşturucu satışıyla suçlanan iki polisin tespiti ise İzmir'de korkuya neden olmuş görünüyor. Çok sayıda insan "İşin içinde polisler varsa uyuşturucu işi çok kötü bir noktaya gelmiş demek ki!" diye düşünüyor.
Ege'nin incisi İzmir'in bu durumu gerçekten üzücü.
İzmir, bir büyük kent olarak çeşitli sorunlar yaşamasına rağmen hala Türkiye'nin en az bozulmuş dokuları arasında yer alıyor. Son yıllarda yapılan yatırımlarla ve güzelleştirme çalışmalarıyla Karşıyaka ve Alsancak örnek yerleşim yerleri haline gelmiş bulunuyorlar. Büyük Kanal Projesi'nin sona yaklaşmasıyla birlikte "Körfez"in temizlenmeye başladığı belirtiliyor. Körfez'de görülmeye başlanan balıklar ve mavilik sevinç yaratıyor.
SEÇİM ZORLUĞU
İzmir, iş yaşamının darlığına ve istihdam yaratamayan bir kent olmasına rağmen, görece ucuzluğuyla bir emekli cenneti gibi...
Bu noktada bir çelişki de oluşmuyor değil. İzmir'i endüstrileşmenin kirliliğinin yansımadığı temiz bir şehir olarak korumak ya da endüstrileşmeye kurban etmek.f Bu konuyu ayrıcaf özel olarak ele almak gerekiyor. Ben asıl konuya ve İzmir'le ilgili son günlerde ortaya çıkan sorunlara dönüyorum:
Yaklaşık 4 yıl önce bir Rotary kulübü toplantısında Milletvekili Işılay Saygın'ı dinlemiştim. Saygın, uyuşturucu konusunun İzmir'de göründüğünden daha önemli bir sorun olduğunu örnekleriyle açık bir şekilde anlatmıştı. Karşıyaka'nın bir lisesinin önünde satılan simitlerf üstünef uyuşturucu serpiştirilerek gençlerin uyuşturucuya alıştırılmak istendiğinin tespit edildiğinif söylemişti.
NEDEN İZMİR?
İzmir, diğer büyük şehirlerle kıyaslandığında görece kontrolün daha kolay olduğu bir şehir.
Hal böyleyken İzmir'de uyuşturucu işinin neden bu denli geliştiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü satanizm konusunu kullananların da sonuçta uyuşturucu işinin içinde oldukları konusunda ciddif tahminler var. Bazı bilgiler bu kanıyı destekliyor.
Konuya böyle bakınca uyuşturucu işi için İzmir'in merkez seçildiği ve kolay hareket alanı buldukları düşüncesi oluşuyor.
İki polisin yakalanması Emniyet Müdürlüğü'nün konuya duyarlılığını yansıtması açısından çok önemli. Ama yeterli değil. Konuştuğum insanlar "Acaba iki kişiyle sınırlı mı?" sorusunu yöneltiyorlar.
İzmir üzerinden bu gölgenin kaldırılması gerekiyor. İlin idari amirlerine çok iş düşüyor!
