kapat
24.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Eğlence olarak demokrasi

Geçen gün okuduğum bir düşünür, demokrasinin üç özelliğinden birinin eğlendirmek olduğunu söylüyordu.

Demokrasi, bir tiyatro gibi -ama herkese açık bir tiyatro gibi- eğlendirmeli imiş.

Yazarı bulup "ne demek istiyorsun bununla, tamı tamına," diye sormak isterdim. Ama bu mümkün değil çünkü adam İngiltere'de yaşıyor. Kendisinin eksikliğinde, ne demek istediğini benim tahmin etmem gerekecek. Etmek de istiyorum çünkü bu düşünce bana çok ilginç geldi.

Sanıyorum söylemek istediği şu: Parlamento, siyasi hayat;f düşüncelerin, zekânın, hitabet akrobasisinin ve mizah algılamasının oynandığı bir tiyatro olarak izleyenleri -halkı yani- eğlendirmeli. Nesi ile? Her şeyi ile:

Zekânın keskinliği, kültürün derinliği, analizin orijinalliği, yasaların bilgece vasıfları, dürüstlüğü ve pratikliği ile... Ve bütün bunlar olurken yapılan konuşmaların pırıltısı, dil cambazlığı ve mizahı ile.

Dili iyi kullanan zeki ve kültürlü iki insanın konuşmasını dinlemek Ğveya daha iyisi, bunlardan biri olmak- dünyanın en keyifli şeylerinden biridir. İngiltere başbakanlarından Winston Churchill (1874-1965) böyle bir konuşmacı idi.

Yaptıkları kadar söyledikleri ile de ünlü. Vefhatırlandığı müddetçe de bu böyle kalacak.

Parlamento sadece el kaldırılıp indirilen ve masa (veya milletvekili) yumruklanan bir yer değildir. Daha doğrusu: sadece el kaldırıp indirmek ve masa yumruklamak demokrasi değildir. Nasıl gördüğünüz her kuyu, orada su bulunduğunun teminatı değilse, her parlamento da orada demokrasi olduğunun teminatı değildir. Bu lafı birinden çalmış olabilirim ama önemli değil. (Ne demiş şair T. S. Eliot [1888-1965]:fİyi yazarlar çalar, kötü yazarlar taklit eder.)

Ben bizim Meclis'teki en son espriyi Çetin Altan'ın ağzından 1960'larda duymuştum. Onu da meslektaşları az daha linç ediyorlardı. İyi ki başaramadılar. Yoksa espri yapan tek üyesini linç eden bir meclise sahip olmuş olacaktık ve bu, Türklüğün şanına hiç yakışmayacaktı.

Tiyatro olarak Türk demokrasisinin ne kadar eğlenceli olduğu ile, demokrasimizin ne kadar demokrasi olduğu birbiriyle çok bağıntılıdır.

Despot parti liderleri ve bilgisayar ikonu gibi istedikleri yere tıkladıkları milletvekillerinin birer eğlence küpü olduğunu iddia etmek zor. Ben gülmüyorum şahsen. Ama zaten hiç kimse komik bir ülkede yaşadığımızı iddia etmiyor.

Politikacılar kendilerini çok ciddiye alıyorlar. Kendi kendileriyle dalga geçmenin, kendilerini ciddiye almaktan daha makbul bir erdem olduğunu daha keşfetmediler. Ciddi olmakla derin olmayı karıştırıyor da olabilirler.

Oysa, her şeyi ciddiye almak kadar gayriciddi bir şey yoktur.

Demokrasi de o kadar ciddi bir şey değildir. Varsa tabii. Yoksa ...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır