Marmara yine kıpır kıpır

Tekirdağ depremi kafaları karıştırdı. Vatandaşlar, "4.8 büyüklüğündeki deprem öncü olabilir mi?" diye kara kara düşünürken, uzmanlar yine bölündü

Kabusumuz olan deprem, dün sabah saat 04.36'da yine Marmara Denizi'nde hortladı. Merkez üssü Tekirdağ açıklarında meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depremde can ve mal kaybı olmadı; panik de yaşanmadı. Tekirdağ Valisi Cemalettin Sevim, "Depremin olduğu saatlerde Tekirdağ'da sağanak yağış vardı. Sarsıntıya rağmen vatandaşlar evlerinden ayrılmadılar. Ve panik yaşanmadı" dedi. Ancak, Tekirdağ açıklarında hissedilen 4.8 büyüklüğündeki deprem, İstanbullular'ın kafasını karıştırmaya yetti. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: "Son bir ayda aynı bölgede 2 kez orta büyüklükte deprem meydana geldi. Acaba bunlar büyük depremin habercisi mi?"

Uzmanlar ise, "Elimizdeki teknolojiyle bu depremlerin öncü olup olmadığını söylemek imkansız" diyor ama kendi aralarında görüş ayrılığına düşüyorlar. TÜBİTAK Deprem Aaraştırma Merkezi Başkanı Prof. Naci Görür, "İnsanların panik yapmamasını" söylerken, İTÜ Jeofizik Mühendisi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ahmet Ercan ise daha kesin konuşuyor: "Marmara Denizi'nde bir gerilme var. Bu depremlerin göstergesi." İşte iki görüş:

Naci Görür: Hiçbir şey söyleyemeyiz
TÜBİTAK Deprem Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naci Görür: Bir deprem olduğu zaman, hemen yorum yapmak yanlış olur. Çünkü yorum yapabilmek için depremle ilgili olarak araştırmalar yapmak gerekir. Bu noktada deprem olduktan birkaç gün sonra bazı verileri elde etmeye başlarız. Eğer deprem hakkında bilgi verilecekse aletsel donanıma sahip olan, Kandilli Rasathanesi'nin depremin yeri ve boyutu ve zamanı hakkında açıklama yapması yeterli olacaktır. Bunun dışında deprem olduktan sonra açıklama yapanlar sadece genel anlamda konuşuyorlar. Bu da insanların kafasının karışmasına neden oluyor.

Ahmet Ercan: Gerilim artıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan: Marmara Denizi'nde önceden yılda ortalama bir kez 4.8 büyüklüğünde deprem olurdu. Ancak bu yıl, aynı bölgede üst üste 2 deprem meydana geldi. Bunun dışında Marmara içinde 1999 öncesi yılda ortalama 2 bin depremcik olurken son üç yıl içinde bu ortalama 3 bin 500'e çıktı. Rakamlardan anladığımız kadarıyla Marmara'da bir gerilme söz konusu. Silivri'de yapmış olduğumuz su kimyası araştırmalarında sıfır olan hidrojen sülfat 10 katına çıktı. Bunun dışında magnezyum değerleri azaldığında deprem riski de artar. Değerler düşmeye başlamıştır. Elimizdeki verilerden, İstanbul depremi olmadan 5, 5.2, 5.5 büyüklüğünde depremlerin olacağını söyleyebiliriz. Ancak bu deprem bağımsız olup sadece bölgede gerilmenin yükseldiğini gösterir.

Şerif Barış: Paniğe kapılmayın 'normal' bir deprem
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sismolog Doç. Dr. Şerif Barış: Tekirdağ açıklarındaki 4.8 büyüklüğündeki deprem, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Kuzey Kolu'nda meydana geldi. 28 Şubat tarihinde de aynı fayda deprem olmuştu. Ancak bu kez merkez üssü önceki depremin 20 kilometre batısında meydana geldi. Depremin olduğu bölgede son 25 yıl içinde 6 deprem meydana geldi, bu ise yedincisi oldu. Elimizdeki bilgilere bakarak bu depreme olası İstanbul depreminin öncüsüdür diyebilmek imkansız. Çünkü şu anda dünyanın sahip olduğu teknoloji ile bunu başarabilmek imkansız. Bu noktada ortaya eğer bazıları çıkıp da bu öncü depremdir derse, o kişinin depremin nerede ve ne zaman olacağını da söylemesi gerekir. İnsanların kesinlikle paniğe kapılmaması gerekiyor. Normal hayatlarını devam ettirsinler. Zaten önemli bir gelişme olsaydı ben bugün izin yapmazdım. Aynı şekilde Ahmet Mete Işıkara Hocamız da şehir dışında ve akrabalarının yanında. Önemli bir şey olsaydı o da hemen gelişmeleri takip etmek için İstanbul'a dönerdi.