kapat
10.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Suçluluk hissi türban taktırıyor

Irak'ta türban takan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Bunun nedeni de suçluluk duygusu. Çevrelerinde kapananları gören kadınlar bir süre sonra türban takıyor

Türban takma trendi, kimilerine göre bombalardan duyulan korkuyla tanrıya sığınanların sayısının artması sonucu hızlanıyor. Kimileri ise eğitim ve gelir eksikliğini neden gösteriyor

Uzakdoğu hariç Ortadoğu'nun hiçbir yerinde Bağdat kadar yeşil bir kent görmedim. Hele böyle bir palmiye ormanına Hawaii'de bile rastlamadım. Amerikan hükümetini halkından ayırmasını çok iyi bilen Iraklılar: "Yıllardan beri bizde kimyasal silâh arayan denetimciler her yeri didik didik ediyor, hattâ bazen gece yarısı akıllarına gelen binaları açtırıp teftiş yaparken işi hakarete kadar vardırıyorlar. Gururumuzla oynayan bu adamları kapı dışarı atanlara kızmak aklımızın ucundan geçmiyor" diyorlar. Bombalar altında yaşamayı bile kanıksayan Iraklılar yiyecek konusunda sıkıntıda değiller. Hattâ bizim 140 kişilik grup için bakanların öğle ve akşamları verdikleri görkemli yemeklerin çoğu büfelerde kaldı. Halk, hükümetin kişi başına verdiği kuponlarla gereğinden fazla gıda maddesi alıyor. Okullar, üniversite dahil ücretsiz. Dil fakültelerinde İbranice, Rusça, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Türkçe öğretiliyor. İsrail'e çok kızmalarına rağmen; "Onların dilini öğrenmekle, Filistinlilere yaptıkları vahşeti affetmek birbirinden ayrı şeyler" diyorlar.

Dışişleri Bakanlığı Komşu Ülkeler Dairesi Başkanı Prof. Abdülaziz Selman mükemmel Türkçesiyle Erbil, Süleymaniye ve Dahok'taki Kürt vilayetlerinde 15 milyon Kürt'ün yaşadığını söylüyor. Irak'taki Hıristiyanlar nüfusun yüzde yirmisini oluşturuyor. Camiler arasında her dinin kilisesine sık sık rastlanıyor. Ancak Bağdat'ta sadece 50 Yahudi kalmış. Ama sinagogları açık ve bakımlı. Zaten konuştuğum bütün Iraklılar Yahudilere değil, Siyonistlere karşı olduklarını vurguluyorlar. Nüfusun yarısından fazlası Şii; Sünnilerle evlilik çok. Ama ambargo kalktığı zaman Kürtler, Şiiler ve Sünniler arasında aynı barış havasının eseceğinden ümitsiz olanlar da var.

AMBARGONUN AĞIRLIĞI
Türkiye'deki krizden bunalıp Irak'ta yeni ufuklara açılmak isteyen iş adamlarına müthiş kontratlarla dönseler bile paralarını nasıl tahsil edeceklerini hatırlatmakta yarar var:

* Önce Irak BM'ye ihtiyaçlarını bildiriyor. Bunlar incelenip herbirine bir kod numarası veriliyor.

* Irak uluslararası ihale açıyor ve kontratı yapan şirket bunun bir nüshasını BM'ye, Türk misyonu aracılığı ile gönderiyor. En az 20 gün sonra, kabul edildiği takdirde BM nezdindeki 986 numaralı hesaptan para aktarılıyor.

* MalI Irak'a sevketmek de ayrı bir işlem. Bize ait olan Habur Kapısı'ndan BM gözetim şirketinin izniyle geçen kamyonlar malı teslim ettikten sonra B.M. hazinesine bildiriyor.

* EĞer herşey B.M. Kotekna şirketinden kazasız belâsız geçerse Bank Nacional de Paris, New York'taki şubesine para ödeme emrini veriyor.

Yirmi yıldan beri müthiş bir sabır ve beceriyle malını sattığı için tüm işadamlarının "Pompa Kraliçesi" adını verdiği Yasemin Aksay'dan bu yöntemleri dinlerken dahi fenalık geçirdim.

KADINLARIN SUÇLULUK HİSSİ
Irak'la iş yapanlar hergün daha fazla sayıda kadının örtündüğüne şahit olduklarını söylüyorlar. Camiler siyah çarşaflı kadınlarla dolu. Oysa yıllardan beri Irak'la temas halinde olanlar: "Eskiden şortla gezenler çarşafa, türbana yöneldiler" diyor. Bomba korkusuyla yaşayanlarda Tanrı'ya sığınma hissinin gittikçe arttığına inananlar çoğunlukta. Bir Türk şirketinde çalışan iki genç kadınla görüştüm. Biri Amerika'da bilgisayar eğitimi görmüş; diğeri avukat. Amerika'dan gelip evlenen Asil, kısa süre önce birden bire çevresinde kapanan kadınları gördükçe suçluluk hissettiğini ve türban takmaya başladığını söylüyor. Sinan adlı avukat ise yavaş yavaş aynı suçluluğu duyduğunu ama kapanma konusunda kesin bir karar vermediğini anlatıyor. Ailevi nedenlerin yanısıra az gelirlilerin ve alt düzeyde eğitim görenlerin kapanmaya başladığına inananlar da sayıca epey çok; "Hele şu ambargo ve bomba tehdidi kalksın; bakın Iraklılar nasıl eski günlere dönecek" diyenlerin sayısı da az değil..

Bağdat Büyükelçimiz Mehmet Akat'ı Londra'da tanıdıktan sonra Bağdat'ta bulmam ayrı bir sürpriz oldu. Onun kadar hoş, sanata, iyi yemeğe ve dostlarına düşkün az insan vardır. Yaşamındaki en önemli varlıklardan biri olan Cimcik adlı köpeği saymazsak kırılır.

Büyük bir bahçedeki eski, şık elçilik binamızda yaşayan Mehmet Akat da en büyük şansımızın Bağdat Ticaret Ateşemiz Şevket Ilgaç ve Dış Ticaret Müsteşarımız Kürşad Tüzmen olduğuna inanıyor.

THY'nin özel uçağıyla İstanbul'a dönerken Kürşad Beyin milli yüzücülerimizden, profesyonel dalgıçlarımızdan biri olduğunu, 2000 ve 2001 Boğaziçi Yüzme Yarışması 40-50 yaş grubunda birincilik aldığını, kardeşi Tarkan Tüzmen'in 1993'te altın güvercin ödülünü kazanıp, 1988'te Eurovision'da bizi temsil ettiğini ve babasının gazeteci olduğunu öğreniyoruz.

Bütün başarısına rağmen yasaklara uymayıp gizlice sigara içen bazı işadamlarına ve kadınlarına söz geçirememesi ise Kürşad'ın en zayıf tarafıydı. O işi çaresiz, hosteslerimizle bendeniz yaptım.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır