Öneri
Önce Maliye Bakanı Sümer Oral aradı. Sonra da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan.
Konu "son iki gündür yazdığımız" Bursa yazıları.
Otomotiv sektörünün "vergilerin yüksekliği" ile ilgili şikâyetleri.
Diğer sektörlerin "iç piyasadaki durgunluk"tan yakınmaları.
"İş Güvenliği Yasa Tasarısı" üzerinde yoğunlaşan tepkiler.
Sümer Bey de, Yaşar Bey de dediler ki:
- Okuduk.
Biz de dedik ki:
- Memnun olduk.
***
Sümer Oral "ilk telefonu" cuma günü etti.
Dün de "iki kez" aradı.
Söylediklerini özetleyecek olursak:
* Önce bir hususun altını çizmeliyim: Kamu finansmanı ve bütçe dengelerine çok dikkat etmek zorundayız.
* Bu iki husus çok iyi gidiyor.
* Bu konu, uygulanan programın en önemli kredibilite kaynağıdır.
* Vergilerin yüksekliği ile ilgili şikâyetler bana da geliyor. Ama olaya sadece vergi boyutu ile bakmamak lazım.
* Otomotiv sektörünün temsilcileri aradılar. Önümüzdeki hafta konuşacağız.
* Şimdi öncelikli hedefimiz reel sektörü canlandırmak.
* Ne yapacaksak, sektör temsilcileri ile işbirliği içinde yapacağız.
***
Yaşar Okuyan'ın söylediklerine gelince...
Okuyan dedi ki:
- Çıkacak olan yasadan kimse ürkmesin. İş dünyasını rahatsız edecek bir şey yapmıyorum.
***
Okuyan "ilginç bir şey" anlattı.
Mesut Yılmaz'ın ziyaretine, iş dünyasını temsilen "on bir kişilik bir heyet" gelmiş.
Yılmaz, bu görüşmeye Okuyan'ı da çağırmış.
Ve işadamlarına sormuş:
- Çalışma Bakanı burada... Kendisi ile ilgili bir konunuz var mı?
İşadamlarının yanıtı:
- Mesut Bey, biz size beş sorun ile geldik... ikisi, Yaşar Bey'e dair.
Ve "sorunları" saymışlar.
Başta "İş Güvenliği Yasası."
Okuyan "heyet başkanına" dönmüş:
- Siz bu tasarıyı okudunuz mu?
- Hayır.
Sonra heyet üyelerine tek tek sormuş:
- Okudunuz mu?
- Hayır.
Okuyan dün bize bu olayı anlattı. Hem de "isim isim."
"Yazacağız" dedik.
Okuyan:
- Yazabilirsiniz... Sayın Mesut Yılmaz da tanıktır.
***
"Bunları dinleyince" kafamız karıştı.
Yani iş dünyasının liderleri "mensuplarının yanında farklı, hükümetin önünde farklı mı konuşuyorlar?"
Yani...
Gerçekten "tasarıyı okumadan mı" tartışıyorlar?
***
Yaşar Okuyan "ilginç bir şey daha" söyledi:
- 657 sayılı kanun, devlet memuruna "sınırsız iş güvencesi" sağlıyor... Ben buna karşıyım... Önerim şu... Memurla, iki yıllık sözleşme yapılsın... Performansına göre, sözleşme uzatılsın... Performansı düşükse, memuriyetine son verilsin... Tabii, başarılı memur da iyi ücret alsın... Bu görüşleri savunan ben, devletteki hantal yapıyı eleştiren ben, Türk iş dünyasının önünü tıkayacak bir yasa getirir miyim?
***
"Bursa'yı" dinledik.
"Ankara'yı da" dinledik.
Ve "şu öneriyi" yapmaya karar verdik:
Sayın Başbakan.
Ekonomik ve Sosyal Konsey'i toplayınız.
Ve bunu "bir an önce" yapınız.
Hem "diyalog" için ve hem de "yanlış algılamaları" gidermek için.
|
