kapat
10.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Vergide barış şart

Şu anda vergi mükellefi olanların neredeyse tamamının vergilerle başı dertte. Ekonomik krizden perişan olanların çoğu, vergilerini ödeyemedi. Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşadığımız şu dönemde, devletin sade vatandaştan şirketlere yüzbinlerce mükelleften, bir türlü tahsil edemediği katrilyonlarca liralık vergi, gecikme faizi ve ceza alacağı var. Her ay üzerine eklenen ağır faiz yükü, bu borcu giderek ödenemez hale getiriyor. Bununla da bitmiyor, Vergi Mahkemeleri,

Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay'da yine katrilyonlarca liralık onbinlerce ihtilaflı vergi davası var. Onbinlerce vergi mükellefi ile maliye karşı karşıya. Dahası; kısa vadeli çözüm olarak 1 Ocak 2003'e ertelenen "Nereden buldun?" uygulaması yeniden başlayacak. Zaten 20 milyar dolar yurtdışına kaçtı, ekonomi daraldı, paralar yastık altına gitti. Şimdi o tarih yaklaşıyor... Vatandaş ne yapacağını şaşırmış durumda...

Maliye, her 100 davadan 90'ını kaybettiği ihtilaflı dosyaları temizlemeli. "Nereden buldun?" uygulaması başlamadan mükelleflere servetlerini ortaya çıkartacak yasal bir zemin hazırlamalı

Kuşkusuz, vergi ile ilgili sorunu olmayanlar da var. Ama, onlar ya vergi ile hiç tanışmamış olanlar ya da kayıtdışı çalışanlar. Yıllardır giderek yükselen bir sesle, bu ülkenin Maliye'ye kayıtlı olup, yasalara uygun vergisini ödeyenler için bir "vergi cehennemi", buna karşılık vergi kaçıran ya da kayıtdışı olanlar için bir "vergi cenneti" olduğu söyleniyor. Gelirini ve işçi çalıştırdığını beyan eden mükellef, bir yandan ekonomik kriz, diğer yandan da sürekli değişen mevzuattan ve neredeyse iki günde bir vergi dairesine ve diğer kurumlara gitmeyi gerektiren bürokrasiden bunalmış vaziyette. Kanunlarla, geriye dönük vergiler istenildiği yetmiyormuş gibi son yıllarda Anayasa'ya aykırı olarak bir de tebliğlerle vergi alınma olayı başladı. Kayıtlı mükellef sayısı artacağına, aksine azalıyor.

Devleti idare edenlerin, bu gelişmelere ve gelecekte olacaklara bakıp "Bundan bize ne?" demeleri mümkün değil. Devletin eğitim, sağlık, bayındırlık, savunma gibi kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için gelir kaynağına ihtiyacı var. Devletin iki ana gelir kaynağı var; vergi ve borç para almak. Birincisi, yani vergi, en sağlıklı gelir kaynağı. Nedenine gelince, verginin maliyeti sadece yüzde 1. Oysa faizle borç almanın maliyeti çok ağır. Dönemsel olarak değişen borçlanma faizleri, yüzde 70-80'i buluyor, hatta bazen yüzde 100'ü aştığı da oldu. Üstelik, toplanan vergi iade edilmezken, alınan borcun faizi ile birlikte ayrıca ana parası da iade ediliyor.

MÜKELLEF VELİNİMETTİR
Bu nedenle, vergi ödeyenler, devlet açısından çok değerli kişiler. Bir anlamda devletin müşterileri. Ancak, "müşteri velinimetimizdir" sözü Maliye'nin mükellefine bakış açısında yok. İyi niyetli mükellefler ya perişan olmuş vaziyette ya da gelecekten endişe içinde. Yerli ve yabancı yatırımcıyı ürküten nedenlerin başında, vergilerle ilgili sorunlar geliyor. Bu nedenle, Türkiye'de bir vergi barışı şart. Maliye, mükellefle barışmalı ve "sürekli sıcak bir ilişki" içinde olmalı.

Kısa vadede, hemen yapılabilecek olan bellidir. Katrilyonlarca lirayı bulan vergi alacağını tahsil etmenin yolları aranmalı. İhtilaflı dosyalar temizlenmeli, "nereden buldun?" uygulaması öncesinde, insanlara mevcut servetini rahatça ortaya çıkartıp, ekonomiye sokabileceği, yasal bir zemin hazırlanmalı. Bu arada bir yandan mükelleflere "barış çubuğu" uzatılırken, diğer yandan da buna bağlı bir düzenleme olarak "matrah artırımı yoluyla" ilave vergi geliri sağlanabilir.

Vergi Mahkemelerinde, Bölge İdare Mahkemelerinde ve Danıştay'da bekleyen, onbinlerce ihtilaflı dosya var. Bu dosyaların temizlenmesi hem yargının iş yükünü azaltacak, hem de devlete ancak yüzde 10'unu tahsil edebileceği ihtilaflı vergilerin önemli bir kısmını tahsil etme olanağı sağlayacak.

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Araştırma Görevlilerinden İsmail Engin ve Fatih Saraçoğlu'nun, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlarından Nazmi Karyağdı'nın, ayrı ayrı yaptıkları araştırma sonuçlarına göre, Maliye, ihtilaflı her 100 vergi davasından 90'ını kaybediyor. Karyağdı'nın tespitine göre, bu oran bazı vergi incelemelerinde yüzde 99'a kadar ulaşıyor...

NE YAPILABİLİR?
20 yıl önce 24 Şubat 1983 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Bazı Kamu Alacaklarının Özel Uzlaşma Yolu ile Tahsili Hakkında Kanun" benzeri bir kanun çıkartılır.

* Mükelleflerin, bir dilekçe ile ihtilaflarından vazgeçtiklerini belirtip, vergi aslının tamamını ya da 3/4'ünü 18 ay içinde, ikişer aylık taksitler halinde ödemeleri istenilir.

* İhtilaflı vergilerle ilgili gecikme zammı faizi ve vergi cezalarının tamamı ile vergi aslının 1/4'ü ödemeye bağlı olarak kaldırılır.

* Bu uygulama, henüz dava açılmamış ihtilaflı olaylar için de aynen uygulanır.

* Bu mükelleflerle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesine göre açılacak ya da devam eden kaçakçılık suçu davalarından da vergi idaresi vazgeçer.

Vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin, beyan ettikleri Gelir ya da Kurumlar Vergisi ile KDV matrahını (yani üzerinden verginin hesaplandığı tutarı) aşağıda belirtilen oranlarda artırmaları ve artırıma isabet eden vergileri ödemeleri koşuluyla, bu yıllar için herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacağı taahhüt edilir.

Zarar beyan edenler ya da hiç kazanç beyan etmeyenler de, mükellef grubuna göre (yani serbest meslek erbabı, şirketler gibi) yıllar itibariyle, sabit bir tutarda kazancın vergisini öder. Ülkemizde, vergi incelemesinin oranı yüzde 1 civarında olduğu için, burada bir taşla birkaç kuş vurulur. Birincisi, devlet zaten incelenemeyen defterlerden dolayı ciddi bir vergi tahsil eder. İkincisi, mükellefler, geriye dönük olarak rahatlar. Üçüncüsü, Vergi inceleme elemanları önündeki birikmiş dosyalar temizlenir. Dördüncüsü ise, idare mükellef ilişkileri bakımından sağlıklı bir zemin oluşturulmuş olur.

MATRAH ARTIRIM ORANLARI
Yıl%
199725
199820
199915
200010

KRİZİN ADI "NEREDEN BULDUN" OLMASIN!
1998'de, Temizel'in Maliye Bakanlığı döneminde Mali Milat'la başlayan "Nereden Buldun Yasası" ekonomiye ciddi bir darbe indirmişti. İki nedenle:

1) Parasını, çekini, alacağını, kısaca tüm servetini (vergisini ödemeden edindikleri de dahil) bankaya 1 gün süre ile bloke etmeleri istenilen vatandaşa, beyan ettiği servet nedeniyle geriye dönük vergi incelemesi yapılmayacağı konusunda yasa ile güvence verilmedi. Sözlü güvence verildi. Vatandaş itibar etmedi.

2) Mali Milat'ın esaslarını anlatan Genel Tebliğ ancak 15 Eylül'de yayınlanabildi. Kendi içinde hataları ve çelişkileri de olan bu tebliği kasaba ve köylerdekilere kadar tüm vatandaşların 15 gün içinde okuyup anlamaları istenildi. Oysa mümkün değildi.

Önerdiğimiz vergi barışı, 1 Ocak 2003'de başlayacak "Mali Milat" öncesi, Devletin vatandaşına bir "barış çubuğu" uzatmasını ve vatandaşa geçmişle bağlantılı sorgulama yapmayacağını, "özel bir yasa ile" taahhüt etmesini gerektiriyor. Aksi halde, 1 Ocak 2003 öncesi, paralar dövize çevrilip yine yurtdışına kaçar.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır