kapat
10.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İyi ki konuştu..

Orgeneral Kılınç'ın AB konusundaki sözlerinin yankıları devam ediyor.. Biz, Orgeneral Kılınç'ın konuşmasının yeri doğru olmasa da, yararlı olduğunu düşünüyoruz.. Ama bu, bizim askerlerin siyasi konulardaki görüşlerini MGK dışına taşımasını eleştirmemizi engellemiyor..

Çünkü bakın, malum dinci çevreler işi, Erbakan'la askerleri aynı düşünce birliği içinde göstermelerine kadar vardırdı..

İyi oldu çünkü, bu sayede herkes eteğindeki taşları döktü..

Çünkü bu sayede, AB üyeliği ve "Türkiye'nin buna bağlı yapacağı önemli yapısal ve dış politika değişimleri konusunda" kimin nerede durduğu da, üç aşağı, beş yukarı belli oldu..

Biz, MGK Genel Sekreteri Kılınç'ın, AB'nin yerine Rusya-İran ikilisini koymanın mümkün olmadığını bildiği görüşündeyiz.. Bunun aksini söylemek, yani bu ikili AB'nin yerini alabilir demek mümkün değildir. Hiçbir aklı başında insan bunu savunamaz..

Peki o zaman Orgeneral Kılınç bunu neden söyledi?

Silahlı Kuvvetler içinde AB'ye tavizler verilmesini istemeyenlerin görüşlerini mi yansıttı? Tam emin değiliz ama, galiba öyle.. Verdiği örnek ülkelerin son derece yanlış olması bir yana, Prof. Manisalı'nın sözlerine katılması da ikinci çok büyük hatası veya talihsizliği olmuştur..

Ama Türkiye, eğer gerçekten AB'ye üye olmak istiyorsa, bu kulübe üyeliğin şartlarını yerine getirmek zorundadır..

Bu bir müzakere sürecidir.. İstemediğiniz bir noktayı kabul etmezsiniz..

Türkiye idam cezasını kaldırmazsa AB'ye giremez.. Bu gayet net..

Öte yandan, AB'nin hem komisyon hem de liderler düzeyinde, tam üyelik için, Ermeni soykırımı iddialarını kabul etme şartını önümüze getireceğini zannetmiyoruz.. Çünkü, Türkiye'nin bunu kabul etmesi mümkün değildir.. Bu da gayet net..

Kaldı ki, Avrupa Parlamentosu'nun kararları bağlayıcı değildir.. Yani AB liderleri, Parlamento'nun aldığı her kararı uygulamazlar.. Böyle bir zorunlulukları yoktur..

Bu liderlerin hepsi sersem mi?

Böyle bir davranışın, AB ile Türkiye ile arasındaki ilişkilerde ve buna bağlı olarak da, başta NATO olmak üzere bizim de içinde olduğumuz uluslararası kuruluşlarda ortaya çıkabilecek çok ciddi sorunları göremezler mi?

Türkiye'nin önüne böyle bir şart koymanın, bölgesel dengelerde ciddi değişimlere bile yol açabileceği gerçeğini bilmezler mi?

Yeter artık; Yok AB Türkiye'yi bölecek, yok üye olursak ulusal çıkarlarımızı koruyamayız kuşkuları..

Biz kendimize bu kadar mı güvenmiyoruz ki, ikide bir bu söylem gündeme geliyor? Kimin haddine düşmüş Türkiye'yi bölmek?

Bırakın bölmeyi, bunu düşünmenin bile, sersemliğin en büyüğü olduğunun AB liderleri farkında değiller mi?

Haa. Aralarında böyle düşünen olabilir mi? Varsa kendi bilecekleri iş.. Buna kalkışanlar cevabını da hemen alırlar.. İstiklal Savaşı verip kazanmış bir ulus, o zaman bölünmemişse, bugün nasıl bölünecek?

Türkiye'nin AB üyeliğini istemeyenlerin hepsinin kendilerine göre gerekçeleri var.. Hatta Kıbrıs'ta çözüm istemeyenler de var aralarında.. Onun için ikide bir "Komplo teorileri" koyuyorlar masanın üzerine..

Biz, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve onun başı olan Başbakan'a bakarız.. O ne diyor, dinleriz ve Türkiye'nin rotasını anlarız..

Başbakan da AB konusunda bizler gibi düşündüğünü ortaya koymuş bulunuyor.. Merak etmeyin.. Türkiye AB yolunda ödevlerini yaparsa, bu yoldan geri dönmez.. Dönemez..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır