kapat
10.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İkiyüzlülük!

Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin içinde olması gerektiğini savunan (ki doğrudur. Türkiye'nin kurtuluşu Batı'dadır) başta Demirel olmak üzere ülkeyi yıllarca yöneten Ecevit'e, Çiller'e, Yılmaz'a ve hatta Evren'e rakamları ortaya koyup sormak gerekiyor:

Kişi başına 1300 dolarlık milli gelirle mi Avrupa Birliği'ne kabul edileceğiz?

Bu rakamın 21 bin dolar olduğu İngiltere, 23 bin dolar olduğu Danimarka ve hatta 14 bin dolar olduğu Yunanistan, "sizin basiretsiz yönetiminiz yüzünden" iyice fakirleşen, parası dünyanın en değersiz parası haline gelen, ürettiğinin iki mislisini tüketen ve bu yüzden 5 yılda bir krize düşen Türkiye'yi yanlarına oturtur mu?

Soruyorum; eğer bugün Amerika kapısında dileniyorsak, Avrupa kapısında "Bizi alın" diye dil döküyorsak bunun sebebi, müsebbibi yıllarca Türkiye'yi yöneten(!) Demirel, Ecevit, Çiller, Yılmaz değil mi?

Eğer Güney Kıbrıs Rum Kesimi kişi başına 13 bin dolarlık gelirle Türkiye'yi 10'a katladıysa bunun utancı yine aynı isimlere ait değil mi?

Kapağı yurt dışına atmak isteyen gençler elçiliklerin, konsoloslukların önünde günlerce vize kuyruğunda bekliyorsa bunun ayıbı kimin? Vize kuyruğunda bekleyenlerin mi, yoksa onları buna mahkum edenlerin mi?

"Türkiye'nin kurtuluşu Avrupa Birliği'nde" diye feryat edenler de, "Avrupa Birliği Türkiye'yi üye almaz" diyenleri vatan haini ilan edenler de Türkiye'nin bu koşullarda üyeliğe kabul edilmeyeceğini biliyorlar ama yıllardır yaptıkları ikiyüzlülüğü tekrar ediyorlar...

Yürekleri kin dolu kadınlar
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılan yürüyüşe katılan kadınların taşıdıkları pankartlara, attıkları sloganlara dikkat ettiniz mi? Özellikle PKK'nın yandaşı hatta safdaşı olan kadınların attıkları "Öcalan'a özgürlük", "Apocular geliyor!" sloganlarını işittiniz mi?

Ve yüreklerinde sevgi değil isyan taşıyan, giyinişleri ile bir kadından çok erkeği andıranların taşıdıkları pankartlara göz gezdirdiniz mi?

"Evim Hücrem!"
Ailesi ile birlikte paylaştığı evini hücre olarak gören, aile hayatını cezaevi yaşamı ile özdeşleştiren bu kadınların, yüreği bal peteği gibi sevgi üreten bizim kadınlarımız olduğunu iddia eden çıkabilir mi?

Fraksiyonların, bölücülerin yer aldığı her etkinlik kirleniyor... Ve ne yazık ki; polis bu ayrık otlarını iyi niyetli toplulukların içinden sökemiyor!..

Neden Butto?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İstanbul'a, yolsuzluktan mahkum olmuş Benazir Butto'dan başka çağıracak bir kadın siyasetçi bulamadı mı?

Vali Çakır'a öneri
Abide-i Hürriyet Meydanı'nda, Çağlayan'da düzenlenen miting ve gösterilerin İstanbul'u kilitlediğini her yazışımda İstanbul Valisi Erol Çakır bir teklif getirirdi: "Ben bulamıyorum, sen bir yer bulup öner bundan sonra bu gibi gösterilere orada izin verelim..."

Buldum!

Bakırköy Belediyesi'nin düzenlediği pazaryeri alanı... Üstelik metro ile de bağlantılı...

Vali Çakır bu bölgeyi incelerse eminim ki uygun görecek...

Pazarlık: Hangisi doğru?
İyi insan lafının üstüne gelir. / İti an çomağı hazırla.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. / Nerde çokluk, orda bokluk...

Fazla mal göz çıkarmaz / Azıcık aşım, kaygısız başım...

Söz gümüşse sükut altındır / Sükut ikrardan gelir...

Harama el uzatılmaz. / Üzümü ye, bağını sorma...

İki gönül bir olunca samanlık seyran olur. / İki çıplak bir hamama yakışır...

İyilik yap denize at. / Merhametten maraz doğar...

Zorla güzellik olmaz. / Zora dağlar dayanmaz...

Eski dost düşman olmaz / Güvenme dostuna saman doldurur postuna...

Halkın Sütunu

Devlet malı deniz
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Halim Küçük ile Ankara Emek'te aynı sokakta oturuyorum. Küçük, eşini yıllarca Özel Arı Koleji'ne makam aracı ile gönderip aldırdı. Genel müdürlük binasından evine gazeteler, ekmek, su gibi ihtiyaçların taşınması, kızının-oğlunun getirilip götürülmesi aynı şekilde kesintisiz olarak devam etmektedir. Bu işler için son zamanlarda sivil 06 JA 973 plakalı lacivert renkli otomobil kullanılmaktadır. Selçuk Ersoy

Fıkra

Metres
Karı - koca yemek yerken masaya yaklaşan heykel gibi güzel bir esmer, adamı selamlayıp geçince adamın karısı sorar:

- Kim bu afet?

- Eğer mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim.

- Bir de bu kadar pervasızca söylüyorsun ha!... Boşanıyorum senden...

- Yani Etiler'deki apartmanı, Kandilli'deki yalıyı, Göcek'teki tekneyi, Nice'deki villayı bırakıyor musun?

Uzun bir sessizlik olur. Çift yemeğine devam ederken, kadın birden sorar:

- Şu arkada oturan Fuat değil mi? Yanındaki kadın kim?

- Fuat'ın metresi

- Ayy bizimki çok daha güzel!

Kırmızı Kart
21 sene parti başkanlığı ve milletvekilliği, 12 sene Başbakanlık, 7 sene Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra hâlâ görev beklediğini söyleyen Demirel'e...

Doğru söz
Bir kadının giyebileceği en güzel giysi, sevdiği erkeğin kollarıdır...

Hay ağzını öpeyim!
Avrupa Birliği üyeliğinden önce "Hükümet gitsin mi, kalsın mı?" referandumu yapalım... Nevfel Şahin (DYP Genel Başkan Yardımcısı)

YUH!
Sanatçı Cem Karaca'yı, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye övgü mektubu yazdığı için savunma isteyip partiden atmaya soyunan CHP İstanbul İl yönetimine...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır