Elisabeth aşağı, Karen yukarı
Yıl 1986, aylardan Aralık...
İsviçre'nin pırıltılı politikacılarından Adalet Bakanı Elisabeth Kopp, istifasını Devlet Başkanı Otto Stich'e sunuyor.
Siyasete atıldığında geleceğin başbakanı gözüyle bakılan Bakan'ın sürpriz istifasının nedeni; eşiyle yaptığı bir telefon konuşmasının kaydedilip, medyaya sızdırılması!..
İstifayla sonuçlanan olaylar zincirine gelince:
Elisabeth Kopp'un eşi Dr. Hanns Kopp, Lübnan asıllı Mouhammad Shakarci'nin şirketinde, üst düzey yönetici olarak çalışıyor... Şirket, dünya çapında kara para aklaması yapıyor. Biz de Erdinç Ispartalı ile birlikte, Hürriyet Gazetesi adına, Shakarci'nin Türkiye bağlantılarını araştırıyoruz. Türkiye'den giden uyuşturucu paralarının, Shakarci'de aklanıp, külçe altınlar halinde kaçak olarak tekrar yurda giriş yaptığını belgelemiş durumdayız. Hürriyet'te manşetlere tırmanan haberlerimiz, İsviçre'de de bomba etkisi yaratıyor ve skandal patlak veriyor: Telefonların dinlendiğini bilmeyen Adalet Bakanı Kopp, eşini arayarak "artık o şirketten ayrılmasının gerektiğini" söylüyor.
Medyaya sızdırılan bu özel telefon konuşması, pırıltılı bakanın sonunu getiriyor! Makamı sayesinde edindiği bilgiyi, kişisel amaçla kullandığına ve İsviçre'ye zarar verdiğine inanan kamuoyu, bakanın istifasını istiyor.
Uygar ülkenin, uygar siyasetçisi de, vakit geçirmeden istifa ediyor.
Böylece başlayan operasyonlar, İsviçre'nin narko dolarları daha beyaz yıkadığı karanlık dönemin geride kalmasını sağlıyor...
Geçiyoruz günümüz Türkiye'sine...
AB Türkiye Temsilcisi Karen Fogg, ülkemizi bölmeye çalışan terör örgütü PKK'nın çizgisinde bir Kürtçe dergi çıkarılması için, para yardımı vaadinde bulunuyor! Bununla da yetinmeyip, PKK'ya af konusunda, özel çabalar harcıyor!
Hele bir mesajı var ki, kelimenin tam anlamıyla skandal!
Elçi Karen Fogg, 23 Haziran 2002 tarihinde, Brüksel'deki AB delegasyonundan Luigi Nairbon'a şunları yazıyor:
"Türkiye'nin sınır güvenliği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden alınıp, sivil güçlere verilmeli!.."
Fogg, kendine göre bir de takvim belirliyor.
"Yasal düzenlemeler 2003 yılına kadar yapılmalı, uygulamaya 2004'te geçilmeli!" Yani Karen Hanım aklı sıra, Türkiye'nin İran, Irak ve Suriye ile olan sınırlarını, sivillere teslim ediyor! Dili "Sınırları PKK korusun!" demeye varmıyor ama, dilinin altındaki baklayı da saklayamıyor! AB Türkiye Temsilciliği Görevlisi Alessandro Missir'e şöyle söylüyor: "Bölgedeki dostlar diyor ki 'onların çocukları' (PKK'lıları kastediyor) hala sınırın öte tarafında çıkmaza saplanmış durumda. Genel olarak Türk Ordusu, muhtemelen, öteki yeniden bütünleşmeden çok, kökünü kazımayı hedefliyor!"
Şifreleme gereği duymadan kaleme aldığı bu satırlar, Karen Hanım'ın PKK hamililiğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, gözler önüne seriyor.
Seriyor da ne oluyor?
İsviçreli Adalet Bakanı Elisabeth Hanım, kısacık bir telefon konuşmasıyla ülkesine verdiği zararı, istifa ederek ödüyor, Türkiye'de bir "kalkışma" hazırlığı içinde olduğu çarşaf çarşaf belgelerle ortaya çıkarılan Karen Hanım ise, bunları yayınlayan Aydınlık Dergisi'ne sansür koyduruyor!
Herkesten para dilenilen bir ülkede "Ulusal onur"un lafı bile edilemiyor!..
Not: Karen Fogg'la ilgili belgeleri internetteki "www.haber3.com" adlı haber sitesinde bulabilirsiniz. Ayrıca "www.internethaber.com" adlı sitede de ilginç haberler yer alıyor.
