kapat
03.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Ne günlerdi o günler

Dün sahibimle gezerken yavru bir Golden Retriever gezdiren bir hanımla karşılaştık; isminin Toby olduğunu öğrendiğim yavrunun ne kadar yaramaz olduğundan ve ne kadar sorun çıkardığından yakınıyordu.

Birden benim bebeklik dönemim aklıma geldi...

Çiftlikten alınıp eve getirildiğim dönemdi. İlk sahibim oturduğumuz eve yeni taşınmıştı. Bütün eşyalarını yenilemiş, evini özenerek dekore etmişti. Tek başına yaşamasına rağmen hemen her gece eve arkadaşları gelirdi. En mutlu olduğum anlardı onlar..

Çünkü ben bir bebektim ve ilgiye ihtiyacım vardı. Bu nedenle, eve ne kadar

çok insan gelirse, o kadar çok ilgi görmem demekti.

Sabahları, sahibim işe gitmek için evden çıktığında ise çok mutsuz olurdum.

Kendimi çok yalnız hissederdim.

Yine böyle bir gündü..

Evde yalnız kalmaktan canım sıkılmıştı. Ben de tek başıma oyun oynamaya başladım. Kendimi oyuna o kadar çok kaptırmıştım ki, yerde serili olan kilimler bir tarafta toplanmış, salonun bütün perdeleri yere inmiş, sehpa üzerindeki biblolar ve çerçeveler devrilmiş, koltuk yastıkları yere düşmüş, gazete kağıtları parçalanmış halde her tarafa dağılmıştı Bu arada dişlerimin kaşıntısını koltuğun eteklerini ve yastıkları kemirerek giderdiğimi de eklemem lazım.

Sahibim eve geldiğinde deliye döndü. Bana bağırıp çağırdı. O zaman kötü bir şeyler yaptığımın farkına vardım. Üzüldüm...

Ama artık çok geçti... Ertesi gün eğitim verilmek üzere alındığım çiftliğe geri götürülmüştüm.

Eğitimden sonra sahibimle çok güzel günler geçirdik. Hafta sonları Sapanca'daki evimize gidiyorduk. Sahibimin ablasının da yan sitede evi olduğundan onlar da bizimle birlikte geliyorlardı. Özellikle bahar ve yaz aylarında oraya gitmek çok zevkli oluyordu.

Haziran başıydı.. Havanın güzel olmasından dolayı sitedeki evlerin büyük çoğunluğu doluydu. Herkes dışarıda, güzel havanın keyfini çıkarıyordu.

Ben de bu güzel yerin keyfini çıkarmak için bahçeden dışarı çıktım. Evimizin biraz ilerisindeki sitenin havuzunun bulunduğu bölüme doğru gittim. Amacım

tabii ki çaktırmadan havuza girmekti...

Size daha önce suya hiç dayanamadığımı söylemiş miydim? (ne de olsa ben bir av köpeğiyim).

Havuzun yanına vardığımda etrafta sahibimin olup olmadığını kontrol

ettim. Havuz kenarında birkaç çocuk oyun oynuyor, gençler güneşleniyordu.

Ben de havuzun kenarından su içecekmişim gibi yatar pozisyon aldım.

Kimsenin benimle ilgilenmediği bir anda kendimi o serin sulara bırakıverdim.

Tam ben havuzun keyfini çıkartırken, etrafta bağrışmalar başladı. Çevredekiler gülüp bana bakıyorlardı. İçlerinden birkaçı sahibimi çağırıncaya kadar çok eğleniyordum.

Birkaç dakika geçmeden uzaktan koşarak sahibimin gelişini gördüm.

Kendimi havuzdan dışarı attığım gibi yan sitede bulunan sahibimin ablasına doğru koşmaya başladım.

Sahibimi yine kızdırmıştım. Elinde gazete, koşarak beni kovalıyor, bir yandan da söyleniyordu.

Neyse ki, ablasını havuzlarının kenarında bulabildim. Hemen oturduğu yere, bacaklarının arasına saklandım. Beni koruması için yalvaran gözlerle ona baktım. O da beni anlayıp kardeşinin beni dövmesini engelledi. Bunun

için halen kendisine şükran borçluyum.

Küçükken böyleysen şimdi kim bilir nasılsın deyişinizi duyar gibiyim...

Artık büyüdüm ve pek yaramazlık yapmıyorum. Arada sırada muzırlıkları oluyor tabii ama şimdi etrafıma küçükken verdiğim kadar zarar vermiyorum.

Ne de olsa ben artık 6 yaşında yakışıklı ve nazik bir beyefendiyim...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır