kapat
03.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Hakaret hürriyeti

Basın yolu ile hakaret Türkiye'de cezası olmayan tek suçtur.

Basın yolu ile gazetecilerin işledikleri suçların cezasını gazeteciler değil, gazete patronları çeker.

Hakareti yapan gazeteci -sarhoş bir şöförün gecenin karanlığında karşıdan karşıya geçen bir yayaya çarpıp kaçması gibi- ellerini cebine koyup ıslık çalarak suç alanından uzaklaşır. Gazete patronu ile hakarete uğramış kişi karşı karşıya kalır.

Gazeteci hakaret eder, gazete patronu mahkemenin tayin ettiği tazminatı öder. Hakaret eden gazeteci mahkemeye bile gitmez.

Hatta, hakkında dava açıldığından haberdar bile olmayabilir. Gazetenin avukatları -aralarında Türkiye'nin en pahalı caza hukuku profesörleri vardır- gazeteciyi savunur, davayı kaybeder, tazminatın faturasını gazeteye yollar.

Böylece basın yolu ile hakaret, Türkiye'de cezası olmayan tek suç haline gelir. Türkiye'nin en düzeysiz gazetecileri de dokunulmazlık postu altında hayatlarına devam ederler.

Birçok medya kuruluşu halka açıktır. Ödenen tazminatlar medya kuruluşlarının kârını azaltığı için, sonuçta kayıp kâr olarak hissedarların cebinden çıkar.

Son yıllarda mahkemeler, basın yoluyla işlenen hakaret suçları artmaya başlayınca verdikleri cezaları ağırlaştırmaya başladılar.

Bu da kriz dolayısıyla kârları zaten azalmaya başlayan medya kuruluşlarının canını acıtmaya başladı.

En çok canı acıyan da, en çok tazminat ödeyen Aydın Doğan grubuna dahil gazeteler oldu. Haklı nedenlerle Doğan, bu gidişatı durdurmak için bir dizi karar aldı. Şirket kaynaklarından aldığım bilgiye göre ocak ayından itibaren tazminatların yüzde 25'i gazetecilerin maaşından mahsup edilecek. Karar geriye dönük değil. Olsaydı, bazı ünlü köşe yazarları önümüzdeki 100 - 150 yıl maaş almadan çalışmak zorunda kalabilirdi.

Öğrendiğime göre, şimdiye kadar kimsenin maaşından para kesilmemiş. Bu hakaret dozunun azalmasından mıdır, bu yıl herhangi bir davanın sonuçlanmamasından mı yoksa kararın uygulanmamasından mı, bilemiyorum.

Ben Hürriyet gazetesinin küçük hissedarlarından biriyim. Dolayısıyla, gazetenin ödemeye mahkum olduğu ceza tazminatları, bir anlamda benim cebimden de çıkıyor. Benim ve aralarında gazetenin patronu Aydın Doğan ile yabancı birçok kurumsal yatırımcının da bulunduğu hisssedarın.

Acaba açıklamak isterler mi: Mahkemelerin sektörde en çok tazminat ödemeye mahkum ettiği gazetenin Hürriyet olduğu doğru mu? Ne kadar tazminat ödendi geçen yıl? Bazı köşe yazarlarının tekrar tekrar tazminata mahkum olduğu doğru mu? Rekor kimde?

Batıda gazetelerde hakaret suçunu ihtiva etmesi olası yazılar gazetelerin hukuk bürolarında incelenir. Hakaret içeren yazı yayınlanmaz. Çünkü gazete bile bile hem tazminata mahkum olmak istemez hem de pazarda hakareti itiyat haline getirmiş paçavra repütasyonuna (şanına) sahip olmak istemez.

Hakaret, çünkü, haksız edildiğinde edilenden çok eden edeni küçük düşürür.

Bu çerçevede insanın aklına (eğer varsa, tabii) şu sual geliyor: Kasadan para çalan kasiyer işten atılır, öğrencisine tasallut eden öğretmen kovulur, kalpazan kodese atılır da neden sahtekâr gazeteci el üstünde tutulur?

Çünkü onun işi odur: Yalan yanlış veya uydurma bilgiye dayanarak insanlara hakaret etmek.

Böyle bir şey olabilir mi?

Evet. Olabilir. Oluyor. Ve olmaya devam edecek.f



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır