kapat
03.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Hakim ve savcılara trafik suçu yokmuş!

Yargıtay'ın "yargı mensuplarına trafik cezası kesilemez" kararı fahri müfettişleri çıldırttı. Adalet ve İçişleri bakanlıklarına dilekçe yazıp, "Durumu düzeltin" dediler
Hakim ve savcıların dokunulmazlık kapsamına trafik cezaları da alındı! Diyarbakır'da bir mahkemenin verdiği kararı esas alan Yargıtay hakimlere trafikte dokunulmazlık sağladı. Hakim ve savcıların dokunulmazlığını düzenleyen yasa maddesine atıf yapılarak verilen kararla trafik suçu işleyen yargı mensuplarının uygulamanın dışında kalması sağlandı. Fahri Trafik Müfettişleri Derneği, hakim ve savcılara sağlanan dokunulmazlığın trafikle ilgisi olmayan eylem ve eşlemleri kapsadığını belirterek bu durumun düzeltilmesini istedi.

BİRİNCİ KARAR
Bu karar, 1993 yılında Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan iki trafik memuruna karşı iki yargı mensubunun açtığı dava ile başladı. Bu tarihte, trafik denetimi sırasında hız limitini aşan bir aracı durduran komiser Mehmet Ökten ile polis memuru Yüksel Polat, cezai işlem uygulamak istediler. Ancak, aracı kullanan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve yanında bulunan yardımcısı uygulamaya karşı çıktılar.

Kısa süreli bir tartışmanın ardından peşin ceza kesemeyen trafik ekibi, aracın plakasına ceza yazdı. Ancak, TCK'nın 245. maddesine istinaden ağır ceza hakimi, trafik polisleri aleyhinde "hakim ve savcılara kötü davranma" suçundan dava açtı. Mahkeme, polisleri "yargı mensuplarına uygunsuz davrandıkları" gerekçesi ile cezalandırılmalarına karar verdi. Polisler karara itiraz edince dava Yargıtay'a intikal etti. Dört yıl süren yargılamanın ardından Yargıtay'a gelen dosya, 4. Ceza Dairesi'nde görüşülmeye başlandı. Bugünkü Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un başkanlık ettiği daire, dava dosyasını bir süre inceledikten sonra 1999 yılında kararını oy çokluğu ile verdi. Kararda, Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği cezaları uygun görerek, temyiz istemi reddedildi.

VE İKİNCİ KARAR
Bu olayın ardından Kırkağaç hakiminin radarlı yol kontrolleri esnasında hız yaptığı için yazılan ceza makbuzu yine yargı kararıyla, "dokunulmazlık hükmü" işletilerek iptal edildi.

Bu gelişmeler üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü trafik polislerini hakim ve savcılara ceza yazmamaları konusunda uyardı. Ankara Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün 2000 tarihli yazısında hakim ve savcıların işlediği suçlarla ilgili işlemlerin Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine göre yapıldığı hatırlatıldı ve "Ancak trafik personelinin zaman zaman bu kanun hükümlerine dikkate almadan işlem yaptığı ve bu nedenle yargılanarak mağdur duruma düştüğü müşahade edilmektedir" denildi.

Bu olayı kısa süre önce fark eden Fahri Trafik Müfettişleri Derneği yetkilileri ise Adalet ve İçişleri bakanlıklarına dilekçe ile başvurarak durumun düzeltilmesini istediler.

Dilekçede, Yargıtay'ın kararına atıf yapılarak, "Yargı mensuplarının yaptığı 60 adet trafik kural ihlalinin" yargı mensupları hakkındaki soruşturmaları düzenleyen yasa ile ilgisinin olmadığı belirtildi. Yargıtay kararının "bir sınıfa dokunulmazlık ve suç işleme özgürlüğü" verdiği belirtilen dilekçede uygulamanın Anayasa'nın açıkça çiğnenmesine yol açtığı da ifade edildi.

Ehliyet istiyoruz
Bir araya gelip dernek kuran tek gözünü kaybedenler, "Sakat mıyız, sağlam mı artık karar verilsin" dediler

Farklı nedenlerden dolayı küçük yaşta ya da ileri yaşta tek gözlerini kaybedenler, İzmir'de kurulan "Monooküler ve Derin Ambliyoplar Derneği"(MONDER) çatısı altında bir araya geldi. Tek gözlü olmalarından kaynaklanan sorunlara çözüm bulmak, Türkiye genelinde sayıları 2 milyonu bulan bu kişileri topluma kazandırmak amacıyla kurulan MONDER'in başkanı İzmirli sanayici Sait Gürsöz, "Sakat mıyız, sağlam mı artık bir karar verilsin. Birçok konuda zorluklar yaşıyoruz" dedi. Gürsöz, herkes gibi kendilerine sürücü belgesi verilmesi gerektiğini de söyledi.

2001'in Haziranı'nda kurulan MONDER'in Başkanı Gürsöz, tek gözünde görme kaybı olanların isteklerinden birisinin de sürücü belgesine sahip olmak olduğunu söyledi. Gürsöz, "İşinde çalışan, aile geçindiren, sosyal hayatı olan bu kişiler araba kullanmaktan men edilince, psikolojileri bozuluyor" dedi. Sürücü belgelerine sahip olmak için Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yer alan "sürücü adaylarının iki gözlü olması" maddesinin değişmesi gerektiğini belirten Gürsöz, şunları söyledi: "Bu konuda TBMM Trafik Komisyonu Başkanı Ahmet Tan ile İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan ile görüştük. Sağlık Bakanı'na dosya sunduk. Durumumuzu inceleyin, dünyanın her yerinde bu yapılıyor, insanlar araçlarını kullanıyor, belli kurallar çerçevesinde. Biz de aynı koşullarda bu hakkın tanınmasını istiyoruz dedik. Ancak sonuç alamadık."

İşte MONDER'in amaçları
* Tek gözünde görme özürü bulunan kişilerin psikolojik tedavilerinde yardımcı olmak. Bu konuda bilimsel konferanslar düzenlemek.

* Bu kişiler arasında iletişim sağlamak. Ve toplumsal yaşamı hakkında her tür yayın yapmak

* Medya aracılığıyla kamuoyunu aydınlatılması ve monooküler ve derin ambliyop insanlara ulaşılmasını sağlamak.

Acemi şoför 9 arkadaşını yaraladı
Gaziosmanpaşa'da, Fahrettin Özüdoğru Ticaret Meslek Lisesi'nde öğrenim gören bir grup öğrenci, bütünleme sınavına girmek üzere okula geldi. Sınavın ardından okuldan ayrılan öğrencilerden Hüseyin Düzgün, otomobiline bindi. Ve okullun etrafından turlamaya başladı.

Bir süre sonra direksiyon hakimiyetini kaybeden Hüseyin Düzgün'ün otomobili, okulun çıkış kapısının yanında, cadde üzerindeki arkadaşlarının arasına daldı. Kazada, Ertuğrul Özdemir, Ufuk Toras, Eyüp Yüksel, Fatih Yıldız, Seray Toker, Burak Gürtuna, Yücel Sığın, Tolga Güngör ve Mehmet Yıldız adlı öğrenciler yaralandı. Kaldırıldıkları Özel Bilgi Hastanesi'nde tedavi altına alınan yaralılardan Fatih Yıldız ile Burak Gürtuna'nın vücutlarında kırıklar bulunduğu öğrenildi. Diğer yaralılar ise hastanede ayakta tedavi edilip, taburcu oldular. Hüseyin Düzgün ise olaydan sonra otomobilini terk ederek olay yerinden kaçtı.

Ünsal ERGEL-Şule TÜRKER



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır