kapat
03.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Hovardalık bitmeli mi?

Bugüne kadar bankaların hovarda davrandığını söyleyen Akçakoca, "15 bin ATM, 100 bin POS makinesi aldılar. Bu yatırımı ortak yapsalardı 400 milyon dolar tasarruf edilirdi" diyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) Başkanı Engin Akçakoca, ekonominin koşullarının artık bankalar arasında işbirliği ve rasyonelliği gerektirdiğini söyledi. Bankaların, şimdiye kadar kendi aralarında konuşarak iş yapmadıklarını hatırlatan ve durumun yol açtığı faturaya dikkati çeken Akçakoca, şunları söyledi: "Her banka kendi ATM'sini, POS makinesini aldı. 15 bin ATM (bankamatik), 100 bin POS (kredi kartı makinesi) için harcama yapıldı. Eğer bu yatırım ortak yapılmış olsa idi, 15 senede 400 milyon dolar tasarruf sağlanmış olurdu. Bundan sonra ekonominin koşulları, rasyonelliği işbirliğini gerektiriyor."

BANKALAR AYAĞA KALKMALI
Vakıf 2000 tarafından düzenlenen bankacılık sektörünün yapısı ve sorunları ile ilgili panelde konuşan Akçakoca, sektöre bakış açısını ve hedeflerini şöyle özetledi:

* 50 senelik sorunu 8 ayda çözmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar sorunların üstüne yatmışız.

* 5 yıl sonra 500 milyar dolar büyüklüğe ulaşmış bir bankacılık hedefliyoruz. Sektörün yüzde 20-25'inin yabancı bankalardan oluşmasını bekliyoruz.

* Bankacılık sektörünün faaliyet kârı üretmesini istiyoruz. Reel sektörle arasını düzeltmiş, asıl görevini yapan, kalkınmaya, refaha katkı sağlayan bir bankacılık sektörü arzuluyoruz.

* İstanbul Yaklaşımı'nın muhakkak çalışması ve başarıya ulaşması lazım. Yaşayabilecek firmaların hayatını sürdürmeleri hem BDDK, hem bankalar hem de Türkiye ekonomisi için çok önemli.

* Kredilerin geri çağrılıp ödenmemesi durumu ilave karşılık ayrılmasını gerektirmektedir.

* Türkiye'de birinci sorun özkaynak yetersizliğidir. Bankacılık, özkaynak işidir, ciddi iştir.

* Ziraat Bankası, gecelik piyasadan 14 katrilyon lira fon topluyordu. Karşı tarafın bu kadar açığı olduğunu bilirseniz, tabii ki faizi siz dikte edersiniz.

* Özkaynağı negatif olan, zararını mevduattan yiyen, sermaye artışına ya TMSF'nin katkısına rağmen yüzde 5'lik ana sermaye yeterliliğine ulaşamayan banka yine Fon'a alınacak.

* İki denetimin ardından 15 Mayıs'ta bankalara yazı yazılacak. Zararların sermayeden düşmesi, sermaye konması istenecek.

5 bankayı Fon'a almayıp sermaye ile destekleselerdi
Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Ercan Kumcu, bankaların sermaye yeterlilik oranının yüzde 8'e yükseltilmesinin tüm sorunları çözeceği kanaatinde olmadığını söyledi ve şu değerlendirmeyi yaptı: "Devlet, bankacılık sektörüne çekingen yaklaşıyor. 1999'da 5 bankayı Fon'a almak yerine sisteme sermaye sorunu yönüyle bütüncül bakılsaydı, 19 banka Fon'a alınmazdı. Bir bankanın sermaye yeterliliği yüzde 8 olabilir ama o banka kârlı olmayabilir. O zaman BDDK'ya gelip, 'Geçen sene senin verdiğin kağıtlarla yüzde 8'e geldim ama kâr edemedim. Ya bana yeni kağıt ver ya da ortak ol' diyebilir. Hazine bazı bankaların içine kağıt değil, para koymak zorunda. Türkiye, bankacılık sistemini yarı kamulaştırmak zorunda. Devletin bankalara para vermesinde kamusal çıkar var mı? Evet. Orada devlet görevinden vazgeçemez. Bu, bir anlamda hâkim hissedarın cebine para koymak mı? Evet. Türkiye bunlara alışmak zorunda."

Okan MÜDERRİSOĞLU



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır