kapat
26.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Asıl önemli olan burada başarmak

1984 Türkiye İkincisi Taner Yılmaz, "ABD'de başarılı olmanın Türkiye'ye faydası dokunmuyor ki" diyor
Taner Yılmaz'ın üniversiteye girerken ilk tercihi kulak-burun-boğaz bölümüydü. Tabii arzu ettiği bölüme de girdi. Şimdi hem hocalık yapıyor, hem de Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde hastalarına bakıyor. Ve onca emeğine karşılık bir Amerikalı meslektaşının yirmide biri kadar kazanıyor!

1984 Türkiye İkincisi Taner Yılmaz, gerçek hayatın üniversite sınavına benzemediğini düşünenlerden. Hacettepe Tıp Fakültesi'ni de ikinci olarak bitiren Yılmaz, uzmanlık sınavında da ilk tercihini kazanmış: Kulak-burun-boğaz...

Üniversitede kalıp akademisyenliği tercih eden Yılmaz, 2000 yılında doçent olmuş. Yılmaz üniversiteyi kazandığı günlerde kurduğu hayallerin gerçek olduğunu söylüyor. Ama her aşamasının bir sınav olduğunu düşündüğü yaşamında Yılmaz'ın hiç tembellik yapma şansı olmamış:

HEP ÇALIŞACAĞIM
"Hep çalışmak zorundaydım. Hâlâ da öyle. Gelecekte de çalışmak zorundayım. Her zaman için yapabileceğimizden fazla iş olacak önümüzde. Türkiye'de her şeyi bilmek her soruyu cevaplamak, başarılı olmak, o dönemde de çok önemliydi. Şu anda da öyle. Her şeyi biliyorsunuz, mezun oluyorsunuz ama sonuçta hayatta yeterli olamayabiliyorsunuz. Okulda belli bir program var, öğreniyorsunuz, konular belli. Nispeten daha kolay."

Öğretmen anne ve babanın çocuğu olan Yılmaz'ın en zor günleri ise üniversite yurdunda kaldığı günleri: "Altı yıl yurtta kaldım. Koşulları olumsuzdu. O yıllar zor geçti. Sessiz bir ortam bulup ders çalışmak kolay değildi."

BÜYÜK DENGESİZLİK
Yılmaz üniversite eğitimi bittikten sonra yurt dışına gitmeyi, Türkiye'de önünde yollar açıldığı sürece hiç düşünmedi: "Yurtdışındaki imkanlar Türkiye'ye göre çok daha iyi. Ama önemli olan burada başarmak. Burada bir şeyler yapıp dünyaya kanıtlamak. ABD'de yapılanın Türkiye'ye ne faydası var? Orada araştırma imkanları fazla. ABD'de çok küçük şeyleri bile başarsanız göğe çıkarıyorlar. Ama bir şey yapacaksanız burada yapın. Gerçek başarı bu demektir."

Türkiye'de kalıp da bir şeyleri başarmanın kolay olmadığını anlatan Yılmaz, ABD'deki meslektaşlarının 20'de biri kadar kazanıyor. Yani ABD'deki bir uzman doktor 10 bin doların üzerinde maaş alırken, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde doçent olarak çalışan Taner Yılmaz, 500 dolar civarında maaş alıyor.

Memur çocuğu tıbba imza atıyor
ABD'de yaşayan 1982 Türkiye İkincisi Ahmet Höke: 'Felç diye bir hastalık kalmayacak!'

Dünyanın önde gelen hastanelerinden John Hopkins'de Nöroloji departmanında kas ve sinir hastalıkları üzerine araştırma yapan Ahmet Höke de üniversite şampiyonlarından. 1982 yılında Türkiye İkincisi olarak Hacettepe Tıp Fakültesi'ni kazanan Höke'nin hayatı bir arkadaşının geçirdiği kaza ile değişti. Denize dalarken çakılan adaşı Ahmet'in boyundan aşağısının felç olması Höke'nin bütün akademik hayatı boyunca araştırma yapacağı konuyu seçmesine neden oldu: "Kas ve sinir hastalıkları üzerine nöroloji dalında çalışmaya başladım. 'Acaba sinirleri nasıl tekrar çalışır hale getirebiliriz' sorusuna yanıt aradım. Belki 20 yıl sonra, belki 30 yıl sonra... Bence bizim dönemimizde kesinlikle başaracağız."

Memur bir babanın çocuğu olan ve burslu olarak okuduğu Özel Tarsus Amerikan Koleji'ni ikincilikle bitiren Höke, tıp fakültesinde dağcılık ve mağaracılık merakı yüzünden derece alamadı. TÜBİTAK ve Koç Vakfı'nın burslarıyla eğitimini tamamlayan Höke bu arada araştırmaya merak saldı.

Höke kazandığı burs ile mezun olduktan sonra ABD'ye gitti. Koç Vakfı'nın sağladığı uçak bileti ile geleceğine doğru yolculuğuna başlayan Höke, 1994'te Ohio'daki Case Western Reserve Üniversitesi'nde nöroloji doktorasını tamamladı. Daha sonra Kanada'da Calgary Üniversitesi'nde kas ve sinir hastalıkları üzerine üst ihtisasını tamamladı. 1999'da ise Johns Hopkins'e asistan profesör olarak döndü.

Ahmet Höke, Hint asıllı Kanadalı eşi Nishi ile Ohio'daki Case Western Reserve Üniversitesinde doktora yaparken tanışmış. Kendisi gibi doktor olan eşi Nishi dahiliye uzmanı. Dünyanın öbür ucunda aşık olarak 1991 yılında evlenen Höke çiftinin 6 yasında Erol ve 4 yasında Maya adında 2 çocukları var.

YARIN
* 1982 yılında Bülent Baygün üniversite sınavında 923.065 gibi rekor bir puan alarak Türkiye birincisi olmuştu. Aradan tam 20 yıl geçti. 1982 yılının Türkiye rekortmeni şu anda Amerikan ekonomisinin can damarı olan Wall Street'de çalışıyor.

* Oruç Baba İnan şampiyon olduğunda Türkiye'nin gündemine "Harman savuran genç"olarak oturmuştu. Başarıyı çantada keklik gördü için üniversitede not ortalaması düştü. Hakkında çıkan haberler ise çevre edinmesini zorlaştırdı.

Fatma CAN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır