kapat
26.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Sözün bittiği yer

Bazen sözün çoğu yorar insanı. Kavramın anlamını yitirmenize neden olur. Düşünceler üzerinde yoğunlaşamamanız ve derinliği yitirip sadece su yüzeyinde dolaşmanız sonucunu doğurur.

Bir insan onca alışık olduğu kendi ismini bile, elli kere üst üste söyleyince ona yabancılaşır.

Sanki artık bir isim değildir de o, bağımsız bir sestir.

Biz de böyle, üst üste tekrar ede ede, temel kavramlara yabancılaştık.

Bu ülkede on yıldır öyle çok "demokrasi, cumhuriyet, siyasal İslam, asker, vs." lafları edildi ki, hepimiz yorulduk.

On binlerce televizyon saati, yüz binlerce köşe yazısı, milyonlarca sohbet bu kelimeler çevresinde şekillendi.

Herkes acımasız gladyatörler gibi birbirini kırdı döktü bu uğurda.

Ve sonunda herkes yoruldu.

Söz bitti.

***
Sözün bittiği bir başka nokta da, "yolsuzluklar" konusu.

Bu konuda ne çok yazı yazıldığını hatırlayın; ne çok televizyon konuşması yapıldı; ne sözler verildi.

Ama hepsi sözde kaldı bunların; ve şimdi söz de bitti.

Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'nın TESEV toplantısında meselenin can damarını bularak belirttiği gibi, siyasiler ve bürokratlar da yargılanmadan, yolsuzlukla mücadele mümkün değil.

Eğer bu yasal düzenlemeler yapılmaz ise, yaptığınız şey bol bol laf etmekten öteye gidemiyor.

Sistemi elinde tutanlar da "söz"den bir zarar gelmeyeceğini iyice anlamış durumdalar.

Kös dinliyorlar.

Köşe yazarları elli yıldır, sistemin aksaklıklarını gösteriyor.

Aldırmıyorlar; artık tehlikeli bile bulmuyorlar bunları.

Çünkü sistemin sözle ve fikirle değiştirilemeyeceğini anlamanın rahatlığı var içlerinde.

Ne yazık ki Türkiye'de fikir, gidişatı etkileyemiyor.

Eğer suyun başını tutanlar gerekli adımları atmazsa -ki atmıyorlar- biz yazıp biz okuyoruz, biz söylüyor yine biz dinliyoruz.

Demir leblebi gibi fikirler öne sürseniz bile önemi yok bu topraklarda.

Çünkü her zaman olduğu gibi emir yine demiri kesiyor.

Hani ünlü bir söz vardır: "Hiçbir şey zamanı gelmiş bir fikirden daha güçlü değildir" diye.

Bu sözün geçerliliği Kapıkule'de bitiyor.

Çünkü karar mekanizmasının herhangi bir noktasına yamanmış kişi, her türlü fikirden daha güçlü.

En azından bir insan ömrü sınırları içinde.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır