kapat
26.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Ankara'da bunlar konuşuluyor

Ölüyorum galiba Sayın Bakanım!
Kurban Bayramı tatili, Başkent'te yoğun çalışma temposundan bunalan siyasetçi ve bürokratlar için dinlenmek ve stresten uzaklaşmak için önemli bir fırsat yarattı. Buna en çok sevinen de, iki bürokratı yorgunluktan ölümün eşiğinden dönen Enerji Bakanı Zeki Çakan oldu.

Çakan, bakanlıkta mesai başlangıç saatini, üst düzey bürokratlar için 07.00 olarak belirledi, ancak mesai bitiminin ucunu açık bıraktı. "Ben ne zaman çıkarsam siz de o zaman çıkarsınız" diyen Çakan, çoğu zaman geceyarısı, hatta 02.00'ye kadar çalışınca aynı mesaiye uymak zorunda kalan bürokratlar geçtiğimiz günlerde dökülmeye başladılar. Müsteşar Yardımcısı Tevfik Fikret Baran, iyice yorgun düştüğü bir gün, Çakan'ın makamına geldi, kapıyı araladı, "Sayın Bakanım yorgunluktan ölüyorum herhalde" dedi ve kapının önüne yığıldı. Acil olarak hastaneye kaldırılan Baran'ın kalp spazmı geçirdiği ortaya çıktı.

Enerji Bakanlığı'nda yorgunluktan fenalaşan sadece Baran değildi. TEDAŞ Genel Müdürü Bülent Ülkü de enerji projelerine ilişkin görüşmelerin yürütüldüğü Başbakanlık'ta yorgunluktan yere düştü. Bürokrat arkadaşlarının yardımıyla kendisini toparlayan Ülkü, ayakta tedaviyle durumu atlattı.

Şimdi Enerji Bakanı Çakan, bürokrat arkadaşlarının yoğun tempoya yenik düşmesi üzerine, mesai saatlerini yeniden düzenledi ve rahatsızlığı olanlar için mesai bitiş saatini 20.00'ye çekti.

Çakan, SABAH'a yaptığı açıklamada da, "Yatağa düşüne kadar çalışmak zorundayız. Yoksa bu ağır sorunların altından kalkamayız" diyerek mesaj verdi.

TRAFİK POLİSLERİ ŞAŞIRDI

Bu da "Niye torpil yaptın" cezası
İçel'de oğlu polisler tarafından karakola götürülünce ortalığı ayağa kaldıran, ve karakol amirini sürgüne gönderen Emniyet Müdürü Turgay Pamuk hafızalara kazınırken, Denizli'de milletvekiline "torpil" yapan bir trafik polisi ceza aldı. Olayın muhatabı, ANAP Grup Başkan Vekili Beyhan Aslan'dı.

Bayram tatili için özel aracına binip seçim bölgesi Denizli'ye giden Aslan, yolda "şeytan dürtünce" gaz pedalına biraz yüklendi.

Hız sınırını aştığını, trafik ekipleri tarafından durdurulunca anladı.

Aslan'ın önünde yine trafik kurallarını ihlal eden başka sürücüler sıradaydı. Radara yakalandığını anlayıp, cezasını ödemek için bekleyen ANAP'lı Aslan, sıra kendisine gelince ehliyet ve ruhsatını polise uzattı. Polis, Aslan'ı tanır gibi oldu ama, kim olduğunu çıkaramadı. Şüphesinden kurtulmak için sordu:

- Beyefendi ne iş yapıyorsunuz?

Aslan, milletvekili olduğunu söyleyince, polis hemen özür diledi.

- Neden daha önce söylemediniz? Buyurun ehliyet ve ruhsatınız!

Ancak, polis memuru bu "nezaketi"nin karşılığında beklenmedik bir tepki gördü. Polisin tavrına kızan Aslan, "Eğer kuralları ihlal etmişsem kesin cezamı" dedi ve Denizli Emniyet Müdürü'nü arayarak kendisine ceza kesmeyen polisi şikayet etti.

Kızı Bakan Bostancıoğlu'na küstü
İçel örneğine zıt bir başka olay daha: Babası bakan olan genç kız, arkadaşının tayinini bile yaptıramadı.

Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun kızı babasından yakın bir arkadaşının öğretmen ataması için ricada bulundu. Babasına "Arkadaşım sınavda 85 puan almış ve Sinop'a atama istiyor" dedi. Bostancıoğlu da, "Neden olmasın, bu puanla rahat ataması yapılır" diyerek kızının ricasının gerçekleşmemesi için hiçbir neden olmadığını söyledi.

Ancak bir süre sonra atamanın gerçekleşmediği ortaya çıktı. Kızı, babasına "Arkadaşıma mahcup oldum" diye sitem etti. Bostancıoğlu, bürokratlarından konuyla ilgili bilgi aldıktan sonra, kızını çağırdı ve şöyle dedi: "Araştırdım, Sinop'a ataması yapılan iki öğretmen var, puanları da 91. Ben bu kadar yüksek puan alanların, Sinop'u talep edeceklerini düşünmemiştim. Yüksek puan alan varken, düşük puan alanın ataması yapılır mı? Bürokratlar doğrusunu yapmış. Kimsenin hakkı yenmesin, kusura bakma."

Duayen politikacı İnan BMW'sini çaycıya sattı
Kamran İnan, eski bakan ve Meclis'in duayen politikacılarından. Bitlis'ten sonra seçim bölgesini bu dönem Van olarak değiştiren ve Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanlığı yapan İnan'ın en önemli özelliği tasarruf konusundaki hassasiyeti. Türkiye'nin dış temsilciliklerinde yapılan en ufak bir savurganlık İnan'ı çileden çıkarmaya yetiyor.

Kamran İnan, pek kullanmadığı 1992 model BMW marka özel aracını geçtiğimiz günlerde, vergi ve Kasko parasından tasarruf amacıyla satışa çıkardı. Tanıdıklarına da "Sahibinden satılık kelepir BMW" diye haber saldı.

Uygun fiyatla alıcı bekleyen İnan'a en ciddi teklif Meclis'in çaycısı Yüksel Yüceler'den geldi. İnan biraz şaşırdı ama, 12.5 milyar lira değer biçtiği aracına, 11 milyar lira veren çaycıya, araya giren hatırlı kişilere rağmen indirim yapmadı. Sonunda kazanan da İnan oldu. İnan inmeyince, çaycı fiyatı kabullendi. İnan da, 12.5 milyar lirayı alıp, BMW'sini çaycıya devretti. Bugüne kadar kullandığı Opel Vectra otomobilini 7 milyar liraya satan çaycı Yüceler, şimdi "Bakan Bey'in BMW'sine biniyor.

Şamil TAYYAR



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
PARLAMENTO
DSP   129
MHP   127
ANAP   78
DYP   86
AKP   53
SP   48
TDP   3
BAĞIMSIZ   14
BOŞ   12
TOPLAM   550

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır