Bayram tırmanışı 'Acı Son'la bitti

Ilgaz Dağı'na kamp gezisi için giden 8 kişilik ekipten 5 kişinin, yetkililere bilgi vermeden yaptığı tırmanış felaketle sonuçlandı: Songül Coşkun öldü, 1'i ağır 2 kişi yaralandı
Cankırı'nın Ilgaz Dağı'na kamp kurmak amacıyla çıkan 8 kişilik gruptan 5 kişinin yaptığı zirve tırmanışı felaketle sonuçlandı. Biri profesyonel dağcı olan 5 kişi, yoğun kar yağışı ve sis nedeniyle yollarını kaybetti. İniş sırasında kayarak yaklaşık 100 metrelik uçurumdan yuvarlanan Songül Coşkun hayatını kaybetti, 1'i ağır 2 kişi yaralandı.

Kemer Country Doğa ve Dağcılık Kulübü Müdürü profesyonel dağcı Serdar Kılıç ve Reşat Ülger, Kurban Bayramı için Ilgaz Dağı'na kamp gezisi düzenledi. Geziye Kemer Golf ve Turizm İşletmeciliği'nde Yiyecek İçecek Müdürü olarak çalışan Songül Coşkun, İstanbul'da tekstilci olan Zeki Özdoğan (45), 14 yaşındaki oğlu Eren, heykeltraş Erdal İşkol (28), Ankara'da yaşayan makine mühendisi Mehmet Emin Erker ve Gökhan Koç katıldı. Jandarma ve valiliğe haber vermeyen 8 kişilik ekip, Kurban Bayramı'nın ilk günü bölgeye giderek Ilgaz Karayolları Şantiyesi'nin yakınlarında 1.800 metrede kamp kurdu.

MALZEMESİZ ÇIKTILAR
Birkaç gün burada kamp yapan Zeki-Eren Özdoğan, Gökhan Koç, Songül Coşkun ve Serdar Kılıç, önceki gün tırmanma denemesi yapmak istedi. Gerçek bir tırmanış olmayacağı için yanlarına ip ve malzeme almadılar. 2.400 metreye kadar çıkan grup, 180 metre ilerideki Hacettepe Tepesi'ne ulaşamadan kar yağışı ve sis nedeniyle geri dönmeye karar verdi. Birbirlerini kaybetmemek için el ele tutuşan 5 kişilik grup, 100 metre sonra yanlış yola saptı. Songül ve Gökhan, önlerindeki 100 metrelik uçuruma yuvarlanırken diğer 3 kişi güçlükle tutunabildi.

Zeki, oğlu Eren ve Serdar, arkadaşlarının düştüğü uçuruma indiler. Burada Songül'ün öldüğünü, Gökhan'ın da ağır yaralı olduğunu anlayan Zeki, oğlu Eren'i de alarak yardım getirmek için yola çıktı. Serdar ise yaralının yanında kaldı. İlk düştükleri noktaya çıkan baba-oğul, burada cep telefonu ile kamptaki arkadaşlarını arayarak kazayı haber verdi.

CEP'LE YARDIM ÇAĞIRDILAR
Kampta bulunan 3 kişiden M. Emin Erker (45), Reşat Ülger ve Erdal İşkol arkadaşlarının tarif ettiği noktaya geldi. Emin Erker, donma tehlikesi geçiren baba-oğulu alarak inişe geçerken, Serdar Kılıç yaralı arkadaşı Gökhan'ın yanına gitti. Erdal İşkol ise yardım getirmek için kamp alanına döndü ve AKUT ekipleriyle buluştu.

Emin Erker ile baba-oğul, 8 saatte 20 kilometrelik yol yürüyerek Kastamonu-Çankırı sınırındaki Karayolları Tesisleri'ne gitti. Burada 3 kişi ekipler tarafından kurtarıldı. Kastamonu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kişilerden Zeki Özdoğan'ın kolunda kırık olduğu, oğlunun düşme sonucu vücudunda zedelenmeler bulunduğu, Emin Erker'in ise sol ayağının donmak üzere olduğu belirlendi.

AKUT ekibi, kayıp dağcılara öğlen saatlerinde ulaşarak telsizle yerlerini jandarma dağ komandolarına bildirdi. Mahsur kalan dağcılardan yaralı olan Gökhan sedyeye konulurken, diğerleriyle yola çıkarıldı. Çankırı ve Kastamonu Valileri Ilgaz'a giderken, iki ilden sağlık ekipleri de bölgeye sevkedildi.

Ölümü yaşadım beni babam yakaladı
Kaza geçiren dağcılardan Eren Özdoğan, dağda korku dolu anları için "Ölümü yaşadım" ifadesini kullandı. Yaşadığına hala inanamadığını söyleyen genç, kaza anını şöyle anlattı:

"Serdar Kılıç, Gökhan Koç, Songül Coşkun, ben ve babam Hacettepe Tepesi'ne küçük bir tırmanış yapmak için yola çıktık. Reşat Ülger, rehberimiz Erdal İşkol ve M.Emin Erker ise kampta kaldı. Yanımızda cep telefonlarımız vardı. Gerçek bir tırmanış olmadığından ip ve malzeme kullanmadık. El ele tutuşup yürüyorduk. Çok az gittik zannettik ama kamptan oldukça uzaklaşmışız. Yoğun kar ve sis vardı. Bu arada Songül Coşkun kaydı, hepimizin dengesi bozuldu. Kaymaya başladık. Serdar benim elimi bırakmadı. Bu arada babam kendini korumak için bir yere tutunmuş. Biz de uçuruma doğru giderken babam bizi yakaladı. Ama Songül ile Gökhan uçuruma yuvarlandı. Kendimize geldikten sonra yürümeye başladık. Yaklaşık yarım saat sonra arkadaşlarımıza ulaştık. Songül'ün her tarafı kanıyordu. Gökhan da ağır yaralıydı. Taşımaya çabaladık. Ama Songül öldü. Serdar'ı Gökhan'a bakması için bırakıp, yardım çağırmak için tırmandık. Babam da sol elinden yaralanmıştı. Cep telefonunun çektiği yerden de kampa haber verdik."

Donacağımızı sandık
M.Emin Erker: "Kamp yerinden çok uzaklaşmışlardı. Ben de oraya gittiğimde geri dönüp yolu bulmaya çalıştım, ama bulamadım. Çok yürüdük. Sekiz saat sonra ancak bir balıkçı tesisine ulaşabildik. Bir ara yolumuzu bulamayıp, donacağımızı sandık."

Yüzüstü düştüğüm için kurtulabildim
Zeki Özdoğan: "Ben kayma başlayınca yüzüstü düştüm. Bu sırada ellerimle kara tutunmaya başladım. Songül ve Gökhan kayarak gittiler. Bu arada baktım Eren ve Serdar da kayıyordu. Üzerime geldiler, ben de tuttum. Tutmasam onlar da kayarak gidiyordu. Sonra bir süre kıpırdamadan durduk. Sonra kontrollü şekilde kalktık ve arkadaşlarımızın yardımına gittik. Ben de kaymamak için çabalarken, kolumdan sakatlandım."

SERDAR KILIÇ KİMDİR?
Kemer Country Doğa ve Dağcılık Bölümü Başkanı olan Serdar Kılıç, profesyonel bir dağcı... Jeoloji mühendisi Kılıç, Sivas Sarkışla doğumlu. 1993 yılında Türk Üniversitelerarası Güreş Şampiyonası'nda 100 kiloda birinci oldu. 1998'de Camel Trophy'nin İsveç'teki elemelerine katılıp fiziksel aktiviteler alanında birinciliği aldı. Ayrıca binicilik ve su kayağı konusunda da deneyim sahibi...

MAHRUKİ DE AĞRI'DA TİPİYE YAKALANDI
Ağrı Dağı'na İskender Iğdır anısına düzenlenen tırmanışa katılan dağcılar, olumsuz hava koşulları nedeniyle 3.200 metredeki kamp yerinde kaldılar.

Akut Başkanı Nasuh Mahruki, 29 Şubat 2000 tarihinde Ağrı Dağı'nda yaşamını yitiren İskender Iğdır anısına başlattıkları Ağrı Dağı tırmanışının ikinci gününde olumsuz hava koşullarıyla karşılaştıklarını söyledi.

21 DAĞCI GERİ DÖNDÜ
Kamp kurarak geceyi geçirdikleri 3.200 metreden 24 dağcıyla birlikte tırmanışa başladıklarını anlatan Mahruki, "Aşırı rüzgar, tipi ve soğuk havanın etkisiyle tırmanışa katılan 21 dağcı tekrar 3.200 metredeki kamp yerine döndü. Onun için tırmanışı istediğimiz gibi devam ettiremiyoruz. İki dağcıyla birlikte Ağrı Dağı'nın 4.200 metresine kadar tırmanmayı başardık. Tırmanışa katılan dağcıların sağlık durumları gayet iyi" dedi.

Rakım yükseldikçe hava koşullarının daha da sertleştiğini ifade eden Mahruki, rüzgar ve tipinin dinmesini beklediklerini, havanın düzelmesi halinde dağcıların tırmanışa başlayarak 4.200 metreye gelerek kamp kuracaklarını bildirdi.