kapat
18.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bir derbiyi daha atlattık çok şükür..

Fener-Cimbom maçları artık maçlıktan çıktı, umumi seferberlik haline döndü.. Eziyet diz boyu, tehlike ondan daha da yüksek.. Yine de ahali stadyuma koşmaktan vazgeçmiyor.. Belki de topluca mazoşist olduk, ben duymadım..

Fener-Galatasaray maçını izlemeye hiç hevesli değildim.. Daha doğrusu Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde hiçbir maçı tribünden izlemeye hevesli değilimdir..

Dört beş senedir maça gitme olayını bıraktım..

Diyelim ki maça gidiyorsun.. Aklında keyifli, heyecanlı bir müsabaka seyretme fikri var.. Stadyuma yanaştığın andan itibaren problem başlıyor.. Seni kim tanırsa yanına gelip "Abi bu maçı alacağız değil mi?" diye soruyor.. Sorunun en masumu bu.. Ne bileyim alacak mıyız? Ayrıca sen hangi takımdansın?

Onları atlatırsın ardından "Ne olacak bu takımın hali?" diye meraklananlar gelir..

***
Bunlar işin başında sorulan sorular olduğundan diplomatça geçiştirmen mümkün lakin maç bitimlerinde facia başlar.. Maç başında "Ağabey" hitabıyla karşılayanlar bu kez "Yaz ulan şerefsiz bunu da yaz" diye hırlarlar..

Yazmam icap eden konuların başında hakemlerin cinsel tercihleri gelir elbet.. Benden o maçı yöneten hakemin aslında içinde bir kadın taşıdığını iddia etmemi beklerler..

Ardından federasyona da laf dokundurmalıyım ki "Yaz ulan şerefsiz!" iltifatını hak edeyim..

Sapıtma katsayısı
Federasyon, bütün mağlup takımların baş düşmanıdır..

Aykırı cinsel eğilimler gösteren, bunun için de ruh sağlığı yerinde mağlup takımın delikanlı oyuncularından intikam alan hakemlerin "yardımcısı ve yatakçısı" olarak ikinci dereceden suçludur..

İşte bu yüzden, her maçın bitiminde "sapıtma katsayısı" dünya standartlarını aşan insanların arasından elini kolunu sallayarak geçmek zor oluyor.. Bunların eğitimli veya eğitmsiz olmaları fark etmez..

Üç dil bilen, yabancı bir ülkede eğitim görmüş, son derece rafine görünüşlü biri de aynı tepkiyi verebilir..

Nitekim Pazar günkü maçta gördüm.. Ünlü bir TV yöneticisi birden cinnet haline girdi ve seyirci ile sahayı ayıran tellere saldırdı.. Bir şebek çevikliği ile iki üç metre tırmandı.. Arkadaşları yetişip yaka paça indirdiler..

Kendine gelmesi beş on dakikayı buldu.. Aynı adama maçtan evvel mikrofonu uzatın, adım gibi biliyorum ki "Spor kardeşlik, centilmenliktir, bugün dostluk kazansın.." diyecektir..

Halleri bu.. Eğer siz normal bir ruh haline sahipseniz maçtan sonra yalnızsınızdır..

Durumunuz Afrika'da safari turu yaparken otobüsten işemek için indikten sonra kaybolup bir aslan sürüsüne rastlayan turistin durumuna benzer..

Maç dönüşü stadtan çıkmaya çalışırken psikopatın biri sokulup, döşünüze iki bıçak soksa bittiniz.. Ne kaçma şansınız var ne de ilk yardıma yetiştirilme..

***
Bu yüzden gitmiyorum maçlara.. Buna dair alınmış bir prensip kararım var..

Tabii böyle prensip kararlarını uygulamak biraz da ekonomik bağımsızlıkla ilgili.. Dünya durdukça başınızda durası amiriniz huyunuzu bile bile "Bu maça gidip yazman lazım.." dedi mi iş bitiyor.. Ne prensip kalıyor ne başka birşey..

Fener-Galatasaray maçı öncesi başıma gelen tıpı tıpına budur..

Maça gitmek için saat 17.00'de buluşacağız.. İyice gerilmişim.. Gözüm Lig TV'nin yayınında.. Bir Saracoğlu Stadı geliyor ekrana bir Ali Sami Yen.. Dikkatle bakıyorum ki yola çıkmadan psikopatların durumu ne bileyim..

Kafilenin gizliliği
Allah razı olsun Emniyet Müdürümüz Hasan Özdemir'den.. Beşbinden fazla polisimizi kapılara yığmış.. Eee! Stada 52 bin seyirci alacaklarına göre bire on durumu var ama olsun..

Topluca Fener stadına götürülecek olan 1.100 Cimbomlu'nun nakli için Ali Sami Yen'in önünde alınan tedbirleri denetliyor.. O sırada bir TV muhabiri mikrofonunu uzatıp soruyor:

- "Sayın müdürüm, Galatasaray taraftarını götürecek olan otobüsler ne zaman yola çıkacak?"

Emniyet Müdürümüz babacan ve diplomat bir bürokrat.. İnce bir gülümseme eşliğinde karşılık veriyor:

- "Bunu söyleyemem.. Nakil işini gizli tutuyoruz.."

Cevaptaki maksat; medya leşkerlerine zorluk çıkarmak değil, kafilenin yola çıkış saatini öğrenen fanatiklerin "taş sallamak üzere" yolda pusu kurmasını önlemek..

Emniyetçe gayet gizli tutulan Galatasaray kafilesinin yola çıkış saatini TV'den yapılan naklen yayın sayesinde öğrenmeyen kalmıyor ama olsun.. Gizlilik gizliliktir..

***
Ben Saracoğlu Stadyumu'na Galatasaray kafilesi ile aynı anda ulaştım.. Otobüslerin çoğunda cam yoktu.. Ya hava sıcak olduğundan içindeki taraftarlar camları kırdı.. Veya maça yaya olarak gelmek durumunda olan Fener seyircisinin hasedinden çatladılar..

Çünkü havada uçuşan taşlara kimse sahip çıkmadı.. Fenerliler "Şerefsizler taş atıyor.." diye bağırıyordu.. Otobüsteki Galatasaraylılar da..

Kalabalıkta itişe kakışa kapıya ulaştık.. İşkencenin bir türlüsü de orada başladı.. Polis "kuş uçurtmama" talimatı aldığından her geleni dikkatle inceliyor, biletini kontrol edip öyle salıyor içeri..

İşlemin yavaşlığı ister istemez kapılarda yığılma yaratıyor.. Ahalimiz de oldum olası kuyruğa girmeyi sevmez.. İlle omuz omuza verecek, kapılardan içeri "huruç hareketi" yaparak girecek..

En zoru da iş hayatında en üst düzeye gelmişlerin durumu..

Adam banka genel müdürü.. Diplomat, üst düzey bürokrat veya medya yöneticisi.. Ancak polis tanıyamıyor.. Kapıya yığılan sıradan taraftarla bir tutulmak ağırına gittiğinden başlıyor bağırmaya:

- "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"

Bre kardeşim.. Hepiniz aynı şeyleri giymişsiniz.. Üzerinizde Fener formasına benzer kıyafet.. Başınızda şapka.. Elinizde bayrak.. Polis senin önemli bir şahsiyet oluğunu nasıl bilecek?

Kıyafet ortalamasına bakıp bir baz almak icap ederse "Otopark değnekçileri esnaf odasının kongresi var.." demek mümkün.. Polis ne yapsın?

YARIN: Çok şükür içeri girebildik..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır