Ekonomik krizden dolayı borsada bir yıldan fazla durmuş olan halka arzları, futbol takımları yeniden hareketlendirdi. Performansını kanıtlamış mevcut klasik hisse senetlerine dahi talep azalmışken Galatasaray ve Beşiktaş'ın halka arz ettiği hisse senetleri adeta kapışıldı. Arzın birkaç katı talep geldi.
Futbol kulüplerinin hisselerine bu talep sevindirici. Çünkü borsaya hiç girmemiş olan futbolseverleri hisse senedi yatırımcısı yaptı. Bu kitlenin, 'bugün olmasa bile birgün başka bir hisse senedine ulaşırlar' umudu sermaye piyasasında hep olacak.
Takımların ilk kez halka açılması bu piyasaya yeni yatırımcı ve yeni bir hareket getirdi. Artık Galatasaray'ın 10 milyon, Beşiktaş'ın 6 milyon dolayındaki taraftarının bir gözü de borsada olacak. Maçlardaki heyecan bir ölçüde borsaya da yansıyacak.
Ancak, kulüp hisselerinin borsa işlemleri olaylı olacağa benziyor. Çünkü son günlerde bu kulüpler hakkında vergi soruşturması ortaya atıldı. Futbolcu transferlerini düşük bedelle göstererek Galatasaray'ın, 10 trilyonlarla ifade edilen vergiden kaçındığı için hakkında soruşturma başlatıldığı yazılıyor. Eğer Maliye Bakanlığı mahkemeye giderse Galatasaray Kulübü dava edilen vergi alacağına, karşılık ayırmak zorunda kalacak. Bu da sermaye piyasasının kuralı. Halka açık şirketler hakkında herhangi bir maddi tazminatı gerektiren dava açıldığında ya da kıdem tazminatı ve vergi yükümlülüğünde olduğu gibi şirket veya kurum bunun karşılığını önceden ayırır.
Böyle bir karşılık ayrılması durumunda kulübün ortada kârı filan kalmayacak. Bu da Galatasaray'ın borsa yarışına olaylı başlamasına, borsanın da futbol kulüplerinin halka açılmasından beklenen yararı elde edememesi anlamına geliyor. Karşılık ayırmamak ve bu konuda ayrımcılık talep etmek hem sermaye pisasası kurullarına aykırı hem de spor ahlakına aykırı. Sermaye Piyasa Kurulu kendi dünyasının kurallarını ayrım gözetmeden futbol kulüplerine de uygulayabilmeli. Futbol ayrı sermaya piyasası ayrı...