kapat
05.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Adnan Kahveci'nin çay öyküleri

Bu ülkeden, binlerce milletvekili ve yüzlerce bakan geçti. Bunlardan kaçını hatırlayabilirsiniz? Herhalde aklınıza 10 isim zor gelir. İşin doğrusu, milletvekili ya da bakan olmak veya bu görevleri uzun süre yapmak değil, "iz bırakacak" şekilde yapabilmek önemli... Gelip gidenlere bakıyoruz, yüzde 99'unun bırakınız izleri gölgeleri bile yok...

İz bırakan dürüst, çalışkan ve başarılı çok az isimden biri de Adnan Kahveci... Hangi partiden olursa olsun, herkesin sevdiği ve takdir ettiği Kahveci'yi, bundan dokuz yıl önce, trafik kazasında kaybettik.

Bugün, Kahveci'nin, soyadı ile ilgili yaşanmış iki olaya yer vereceğiz.

İngilizce konuşan Kahveci
Özal'ın parti kurma çalışmaları sırasında, görüşmek için çağırdığı Bedrettin Dalan anlatıyor; Özal bana kurucu üyelik önerdiğinde, memnuniyetle kabul ettim. Orada enteresan bir anımız daha var. Adnan o zaman, sürekli Özal'ın yanındaydı ve gelen giden misafirlerle de ilgileniyordu. Bir ara Özal bana döndü "Ne içersin?" dedi. Ben, "Bir çay içerim" dedim. Adnan'a döndü; "Kahveci, bir çay söyler misin?" dedi. Kahveci, baktım Özal ile İngilizce konuşuyor. Eve döndüm, hanıma "Yahu adam müthiş. Kahvecisi bile İngilizce konuşuyor" dedim. Sonradan, o kişinin Adnan Kahveci olduğunu öğrendim (Mehmet Ali Birand - Soner Yalçın, The Özal, s.167-168).

Kahveci'nin telefonu
Devlet Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı dönemlerinde, üniversitedeki görevimin yanısıra, Kahveci'nin de özel danışmanlığını yapıyordum. Bu arada, kendisine bağlı olan PETKİM Holding'de de yönetim kurulu üyeliği yapıyordum. Bir gün beni aradı;

- Kızılot, hayrola dün seni evden aradım "Çok önemli" diye de not bıraktığım halde beni aramadın...

- Çok özür dilerim Sayın Bakanım, inanın haberim olmadı.

Aramasına neden olan konu hakkında bilgi verdiğim konuşmamız bittiğinde, biraz canım sıkılmıştı. Eve gittim ve yedi yıldır evde çalışan, kendi halinde saf bir Anadolu kadını olan Safiye Hanım'a sordum;

- Safiye Hanım, dün beni Maliye Bakanı aramış ve "Arasın, çok önemli" diye not bırakmış. Niye bana söylemedin?

- Yok Şükrü Efendi, Maliye Bakanı seni aramadı, arasaydı söylemez miydim?

- Bak Safiye Hanım, bugün bizzat kendisi ile konuştum. Arayıp, eve not bıraktığını söyledi. Hele sen iyi düşün bakayım, dün beni hiç arayan oldu mu?

- Haa... evet dün birisi aradı, "Şükrü Hoca evde mi?" diye sordu. Kendisi kahveci mi neymiş "Gelirse beni mutlaka arasın" dedi. Ben de kendi kendime, Şükrü Efendi kahveye falan gitmez, kahveciyle çaycıyla bir işi olmaz, herhalde yanlış aradı diye, kahvecinin aradığını sana söylemedim.

- Teşekkür ederim Safiye Hanım, senin kahveci zannettiğin ve aradığını bana söylemediğin o kişi var ya, O...Maliye Bakanı Adnan Kahveci idi!.. (Şükrü Kızılot, Memleketimden Vergi Manzaraları, Sabah Kitapları, Cilt : 2, s.25-26).

Ölümünün yıldönümünde, Kahveci'yi saygı ile anıyor ve özlüyoruz...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır