kapat
05.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Alevi-Sünni kardeşliği

Dizimizde buraya kadar yazdığımız gerçekler bize gösteriyor ki Türkiye'de Alevi-Sünni sorunu vardır ama aynı gerçekler Alevi-Sünni kardeşliinin zorunluluğu bulunduğunu da göstermektedir. Çünkü Alevi-Sünni kardeşliğini zorunlu kılan birçok kesin hakikatler ve yaşayan olgular bulunmaktadır.

Şimdi sıra Alevi-Sünni kardeşliğini zorunlu kılan söz konusu kesin hakikatlerin ve yaşayan olguların açıklanmasına gelmiş bulunuyor; sıralayalım:

İslam kardeşlik ister

Hepimizin inandığı yüce İslam dini Alevi-Sünni kardeşliğini zorunlu kılar. Çünkü Kur'an-ı Kerim'e Hucurat Suresi'nde yüce Allah bütün inananların kardeş olduğunu ilan ediyor.

İslam dinini yüce değerleri açısından baktığımız zaman, Alevi ve Sünnilerin aynı temel olarak değerleri paylaştıkları kesin olarak anlaşılmakta ve bu gerçekler dizimizde de ortaya konulmuş bulunmaktadır. O halde, aynı İslami temel değerlere inanan ve bağlanan Alevi ve Sünni kitlelerin kardeş olmaları, birbirlerine kardeşçe duygular içinde bulunmaları bizzat o kutsal değerlerin gereğidir.

Çünkü Alevi ve Sünniler; aynı Allah'a inanırlar, iman ederler,

Aynı peygambere inanır iman ederler.

Aynı kutsal kitap Kur'an'a inanır, iman ederler,

Aynı kıbleye yönelir ibadet ederler.

Aynı biçimde inanırlar ahirete ve diğer iman esaslarına...

O halde Alevilerle-Sünniler aynı İslam dinini müminleri ve mensuplarıdırlar. Dolayısıyla da kardeştirler, din kardeşidirler. Yüce Allah'ın "Müminler ancak kardeştirler" ayetine uygun olarak birbirlerine kardeşçe duygularla yaklaşmka, kardeşçe ilişkilerde bulunmak zorundadırlar. Her iki tarafın inandığı yüksek ortak İslami değerlerin en tabii ve zorunlu gereğidir bu kardeşlik...

Aleviler de, Sünniler de birtakım farklı görüşlere sahip olabilirler, dinin ayrıntılarında ayrı ayrı anlayışlara sahip olabilirler, bu farklı düşünce ve anlayışlar kardeşlik duygusan asla engel olamaz, aykırı hiç olamaz...

Evet Aleviler ve Sünniler aynı ortak dinin, aynı İslami temel değerleri inanmışlar olarak, kardeştirler, bu kardeşlik öncelikle ve özellikle her iki kitlenin yürekten inandığı ve bağlandığı kutsal değerlerin gereğidir, İslam'ın gereğidir, Kur'an'ın gereğidir, Hz. Peygamber efendimizi emirleri gereğidir, Hz. Ali efendimizin emerleri gereğidir. Her kim kardeşlik duygusuna aykırı davranırsa, bütün bu kutsal değerlere karşı gelmiş olur, aykırı gitmiş olur, kalbini ve vicdanını karalamış ve kirletmiş olur...

Kardeşlik adalet ve hakkaniyetin gereğidir

Alevi ve Sünnilerin kardeş olmalarını, birbirlerine kardeşçe yaklaşmalarını zorunlu kılan gerekçelerden birisi de adalet ve hakkaniyet prensibidir.

Müslüman olan herkes, medeni olan her insan, vicdanı ve kalbi olan her birey adalet ve hakkaniyet prensibine uymak zorundadır. Bugün medeni insanlık aleminin insan haklarına saygı diye altın kural olarak kutsadığı ilke işte bu bizim adalet ve hakkaniyet prensibidir.

İnsan haklarını çiğnemek adalete aykırıdır, hakkaniyete aykırıdır. Adalet ve hakkaniyet prensibi insan haklarına saygı göstereyi zorunlu kılar. Her insanın tabii hakları kendisine verilmelidir, insanların haklarını elinden almak zulümdür, zalimliktir.

Bugün medeni dünyanın yüksek bili ve maneviyat adamları, vicdanlı ve namuslu devlet adamları bütün insanları insan haklarına saygı göstererek, insanlık değerleri çevresinde kardeş yapmaya çalışıyorlar, bütün insanları barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşatmak için çalışıyorlar, bizlerdee aynı yolda çalışıyoruz, çünkü bizim inançlarımıza göre, bütün insanlar temelde bir ana ve bir babadan doğmuş kardeştirler. Bütün insanlar biyolojik ve psikolojik aynı temel öğelere sahiptirlerler ve bütün insanlar doğuştan aynı temel haklara sahip olarak dünyaya gelirler. İnsanlara söz konusu öğe ve özellikleri ve de doğuştan temel hakları bizzat yüce Tanrı vermiştir. O özellik ve hakları insanların elinden kimse ve hiçbir güç alamaz, almamalıdır. İnsan haklarını çiğnemeye kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur. İnsan haklarını çiğneyen zalimdir, zulüm yapmış olur, hem insan hukukunu, hem Allah hukukunu çiğnemiş olur.

Sonuç olarak biz Müslüman Türkler olarak, Alevi ve Sünniler olarak, medeni insanlar olarak, insan haklarına saygı göstermek zorundayız. Yani adalet ve hakkaniyet prensibine uymak mecburiyetindeyiz. Böylece öncelikle birbirimizle ve sonra bütün insanlıkla kardeş olmak durumundayız...

Din kardeşiyiz, Kan kardeşiyiz

Aleviler ve Sünniler hepimiz hem din kardeşiyiz, hem de kan kan kardeşiyiz. Din kardeşiyiz çünkü hepimiz Müslümanız, aynı İslam dininin müminleri ve mensuplarıyız. Kan kardeşiyiz, çünkü hepimiz aynı Türk milletinin evlatlarıyız, atalarımız bir, kanımız ve soyumuz birdir. Aynı ulu ağacın dalları, kolları ve yapraklarıyız.

Biz Müslüman olarak, Türk olarak ırkçılığa karşıyız. Irkçılık kabilecektir. Irkçılık falanca benim ırkımdan değil diye onu horlamaktır veya onun haklarını kısmaktır. Irkçılık dini ve insani bir suçtur.

Ancak dünyada bir ırklar ve milletler gerçeği de vardır. Önemli olan ırk ve millet kavramlarını bir düşmanlık, bölücülük, baskı ve horlama sebebi yapmak, aksine bir kardeşlik sebebi yapmaktır. O nedenle biz hem kan kardeşiyiz, hem din kardeşiyiz diyoruz.

Bir millete mensup olmak için kendisini o millete bağlı hissetmek, o milletin bayrağına bağlı olmak, yani o milletin hak ve menfaatlerine korumak, o milleti sevmek yeterlidir. O milletle aynı arka mensup olmak şart değildir.

Dolayısıyla Türkiye'de kökeni Türk olmayan Sünniler de var, Aleviler de vardır, ama onların hepsi Türk vatandaşı olarak Türktürler, hepsi de öz kardeşimizdir. Çünkü Çukurova'daki, Hatay'daki Nusayri Aleviler Arap kökenli olabilir ama onların hepsi de birer saf Türk vatandaşıdırlar, Türktürler ve öz kardeşlerimizdir.

Aynı biçim, kökeni Türk olmayan nice Sünni ve Alevi vatandaşlarımız vardır, onların hepsi de öz kardeşimizdirler, din kardeşlerimizdirler. Çünkü onlar bu vatanın bu milletin öz evlatlarıdırlar aynı gemideyiz, aynı kaderi paylaşıyoruz ve çocuklarımzı birbirleriyle evlenmişlerdir, kanlarımız birleşmiş, soylarımız birleşmiş, hem kan kardeşi, hem de din kardeşi olmuşuzdur.

Evet, bütün Türkiye'de yaşayan Aleviler ve Sünniler hem din kardeşiyiz, hem kan kardeşiyiz. O halde birbirimize kardeşçe duygularla, kardeşçe sevgi ve saygılarla yaklaşmalıyız.

Yarın: Kardeşlik sebeplerine devam...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır