"Türkiye, inşaat sektöründe çok ilerlemiştir. Nice büyük inşaat projesine imza koymuştur"

Yok ya!..

Öyleyse, niye her depremde insanlar Rahmet-i Rahman'a kavuşuyor.

Çünkü Türkiye'de insanların her işte kafasına göre takılma özgürlüğü var.

Evet biliyoruz.

Eee, ne yani?

"Bu depremler az bile, bize bu ölümler müstehak" mı diyeceğiz, o kadar insan acı çekerken...

6 şiddetindeki bir sarsıntı yüzlerce evi yıkıyor.

Halbuki ilim:

Bu şiddet bina yıkmaz, diyor.

Tabii içinde demir ve çimento varsa...

İlim irfan bizi ırgalamıyor, "İrfan" dediğin erkek çocuklara konulan bir isim, "ilim" de neredeyse bilimsel düşmanımız.

Bize göre bu dünya, ayıp söylemesi "yalan dünya"dır, her akşam Tv'lerde seyretiğimiz şeyler "yalan haber", bayıldığımız dizi ise "yalan rüzgarı"dır.

En geçerli sektör de "yalan ticareti!"

Benim şu anda yaptığım da herkesin bal gibi bildiğini söylemek şeklinde tebarüz eden bir tür dangalaklık ve budalalık.

Sanki, milyonlarca binanın, iki tavuğa su vermekten aciz sahipleri tarafından bizzat yapıldığını kimseler bilmiyor.

Keçi kasaplığı hünerindeki adam, "büyük mimar ve de mühendis" edasıyla iki katlı evinin önünde kireç karıştırıyor.

Esasta tavuk kümesi yapamaz.

Şu gözlerim, kendi binasını yapan çok hanzo gördü, dönüp de "Ne yapıyorsun birader, kendi tabutunu mu hazırlıyorsun" demedim, "alıngan" çıkar da başım derde girer diye...

Bina birkaç katlıysa devreye zırcahil kalfa girer, yemeğe tuz atar gibi el yordamıyla karıştırır çimento ile kumu, demir yerine de "tel" koyar, masraflar düşsün diye...

Ya deprem olursa, teller binayı taşır mı?

Taşımaz!..

Ağıl mı yapıyorsun birader, hem insan koyuna bile bu kadar kaba davranmaz.

Bana ne, yaptıran düşünsün...

Peki, belediye ne halta yarar?

Kendilerine "belediyecilik" gibi ne idüğü belirsiz bir meslek yaratmış olanlar için, halkın sırtından geçinme aracıdır belediye, solcusu, sağcısı, dincisi, milliyetçisi farketmez. Türk telli mimarisi, iğrençlik anıtları gibi yayılırken, onlar "ruhsat haraçlarını" toplar.

Peh, peh, peh!

Neymiş?

Şu Türkler de hiç ders almıyorlarmış?

Bir Türk, her naneyi doğuştan bilir, ders almaya ihtiyacı yoktur.

Bırakın ders mers laflarını da, bize ölecek başka "bahaneler" bulun yeter...

Bakın ne biçim ölüyoruz!

Dünyada hiç bir millet bizim gibi ölemez, ulaaaayyynnn!...

BÜYÜTEÇ
Türk Silahlı Kuvvetleri,

"Asker TV" ile yayına hazırlanıyormuş...

Sıkıyorsa RTÜK onu da kapatsın!