Onlar bir günde tanındı, yıllarca gündemde kaldı... Skandalları manşetlere taşındı... Açıklamaları olay yarattı... Bazen suçlanıp bazen alkışlandı... Fakat gün geldi unutuldu... Bir zamanlar manşetlerden inmeyenler, sıradan hayata nasıl alıştı? Şimdi ne yapıyorlar? Yaşamlarında neler değişti? Asım Ekren, Oktar Babuna ve diğerleri...
Asım Ekren, nam-ı diğer "milli damat". Kulüplerde çalan sıradan bir davulcuyken Köşk'e iç güveysi olarak çıktı. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kızı Zeynep'le jet hızıyla evlendi. Evliliği kadar boşanması da olaylı olan Ekren'in adına "davulu delen jaguar' amblemli bir parti bile kuruldu. Beş kez dünyaevine giren, sonuncusunda mutluluğu yakaladığını söyleyen Ekren, şimdi 50'li yaşlarında olgun bir müzisyen. Özallar sayesinde banka hesabını kabarttığı düşünülse de o, "Hayata sıfırdan başladım. Konuttan çıkarken tek valizim vardı" diyor.
Zeynep Özal ile yaptığı dört yıllık evlilikten sonra biri 13, diğeri 11 yaşında, Yağız ve Uğur isminde iki çocuğu olan Ekren'e göre bu evliliğin en büyük kazancı çocukları... Ekren'le Taksim Atatürk Kültür Merkezi'nde buluştuk. Onu tanımakta güçlük çektik. Çünkü hayli değişmişti. Sakallarını kesmiş, saçlarını kısaltmıştı. Sordu, "Yüzüm açılmış mı?"
* Zeynep Özal'la gündüz tanıştınız, gece de evlenme teklif ettiniz. Macera mıydı?
Karşılaşmamız tesadüftü. Bodrum'a çalışmaya gitmiştim. Giderken elbette Cumhurbaşkanı'nın kızıyla evlenmeyi düşünmüyordum. Her şey tesadüfen oldu. O dönem ikimiz de kendimizi böyle bir şeye hazır hissettik. Kafalarımızın uyuşuyordu, evlenme teklif ettim. O kadar. Ama durum dışarıdan farklı görünüyordu.
* Zeynep Özal'la yaptığınız evlilik size ne kazandırdı?
Hiçbir şey. Ben 35 yıldır müzikten para yiyorum. Birbirinden değerli sanatçılarla çalıştım. Türkiye'nin gündemine bu evlilikle gelmek ve tanınmak açıkçası beni üzen bir şey oldu. Belki tek kazancı İstanbul'dan Malatya'ya kadar her yerde tanınmak oldu. Ama yanlış tanıyanlar çoktu. Halkın kafasında 'böyle bir yere gelen insan mutlaka köşeyi dönmüştür' düşüncesi vardı. Köşeyi dönmedim, dönseydim Türkiye'de her şeyin ortaya çıktığı gibi bu da ortaya çıkardı. Ablam bile böyle düşündükten sonra halkı nasıl ikna edebilirim ki?
* Ablanız sizin için ne düşünüyor?
Ablam ailemden geriye kalan son insan ve yaptığım evlilikten ötürü zengin olduğumu düşünüyor. Kendisine durumumu anlatmama rağmen inanmıyor ve 10 yıldır benimle konuşmuyor.
* Ekonomik kriz sizi de vurdu mu?
Elbette. Asım Ekren de sokaktaki vatandaş gibi kredi kartının asgari limitini yatırıyor. Şu an Ümraniye'de kirada oturuyorum. Gazete kampanyasından aldığım bir arabam var. Kültür Bakanlığı bünyesinde çalışıyor, maaşımla hayatımı sürdürüyorum. Para biriktirme becerim hiçbir zaman olmadı..
* Evliliğinizi hata olarak görüyor musunuz?
Hayır. Çünkü o evlilikten iki tane dünya tatlısı çocuğum var ve anneleri onların en iyi eğitimi alması için gerçekten büyük çaba sarfediyor. Her şeyin kısmet olduğuna inanıyorum. O dönemde kim Cumhurbaşkanı'nın kızıyla evlenme aşamasına gelip, 'hayır!' diyebilirdi. Bu da bizim kısmetimizmiş. O zaman benim masamda yemek yemek için çaba gösteren insanların son 10 yılda bana karşı izlediği tavırlardan çok çektim. O dönemde yanlış arkadaşlıklar kurmuşuz. Ama bu da 50 yaşındaki bir adam için güzel bir tecrübe oldu.
* Peki evliliğiniz neden bitti?
Evlendikten sonra yaşamım yazılanlardan ibaret hale geldi. Evin içinde konuşulan tek konu basına yansıyan olaylar oldu. Normal bir hayatım kalmadı. Geçinemediğimiz için ayrılmadık. .
* Eski eşinizle görüşüyor musunuz?
Biz Zeynep'le kavgalı ayrılmadık ki. Sık olmamakla birlikte çocuklarla ilgili bir şey olduğu zaman birbirimizi arıyoruz.
* Ayrıldıktan sonra yaşamınız nasıl değişti?
Kesinlikle ajitasyon yapmak niyetinde değilim ama çok zor günler geçirdiğimi dostlarım biliyor. Özellikle iş bulma konusunda büyük sorun yaşadım. Özal ailesine yakın olanlar çekindikleri için bana yardım etmedi. Özal'ın karşısındakilerse beni o siyasi kanatta gördükleri için uzak durdu. Tam anlamıyla 'yalnızlığa' itildim. Evliyken bana Caddebostan'da ev hediye edenler, ayrıldığımızda anahtarı istedi.
* Bu dönemde en çok neye üzüldünüz?
Özal ailesi renkli ve sıradışı bir aileydi. Benimki tekdüze bir yaşam değildi. Çocukları vardı ve benle birlikte aile daha fazla basının ilgisini çekti. O dönem gazeteleri korkarak açıyordum. Benim koylarım, maden ocaklarım olduğunu bile yazdılar. Evliyken 50 kadınla adımı çıkardılar. Afedersiniz, ben aptal mıyım?
* Yaşadıklarınızı yazmayı düşünüyor musunuz?
Özellikle çocuklarımın babalarını yanlış tanımaması için yaşadıklarımı en ince detayına kadar yazmayı düşünüyorum. Ama bu ne zaman olur henüz karar vermiş değilim.