kapat
05.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Devlet değil, insan merkezli bir sosyal demokrasi

"Artık kişileri değil, düşünceleri konuşalım." sözünü sık sık duymuşsunuzdur.

Herkesin özlemi budur ama nedense yıllardan beri hep kişiler konuşulmaya devam edilir: "Bu lider sevimli, şu lider sevimsiz, bunun yüzü asık, ötekinin saçları güzel, beriki iyi fotoğraf veriyor!"

Siyasi tavırlarımız, böyle şekil şemail hesaplarına göre belirlenmekte.

Türkiye'nin her konuda olgunlaşmaya ihtiyaç duyduğu bugünlerde, gerçekten kişileri bırakıp düşünceleri konuşmanın zamanı geldi.

***
Hafta sonunda Ankara'da yapılan CHP İl Başkanları Toplantısı'nda Deniz Baykal, yeni bir sosyal demokrat anlayışı tanımladı. Hem de "ağyarını mani-efradını cami" biçimde.

Bu tanıma göre sosyal demokrasi; devleti değil toplumu, halkı ve bireyi ön plana çıkartıyor.

Devleti, halkın emrindeki bir hizmet organizasyonu haline getirecek önlemleri planlıyor.

Bu "insan" odaklı politikanın köklerini "yerli" bir anlayışa dayandırarak, 13. yüzyıldan beri etkisini sürdüren Anadolu hümanizmasını kaynak olarak kabul ediyor.

"İnsan" ı, her türlü değerin ölçüsü olarak görme zihniyeti, bireyin yaratıcılığına, bilgisine, kökenine ve inancına saygı duyulması sonucunu doğuruyor.

Kısacası açıklanan politikaya göre artık Cumhuriyet Halk Partisi devletin değil halkın partisi! Bireye ve onun inancına, kökenine, yaratıcılığına, düşüncesine saygı duyuyor.

***
Baykal tarafından açıklanan yeni politikaların önemli bir yanı da sosyal demokrasinin sözcülüğünü yaptığı toplum kesimlerini genişletmesi.

Artık sosyal demokrasi, sınıf çatışmasının yarattığı bir ideoloji olarak sadece emek kesimlerine sahip çıkmakla kalmıyor, kapsamı genişleterek orta sınıfların da sözcülüğünü üstleniyor.

Bu arada kamu kaynaklarından haksız yere "1 kuruş dahi olsa" yararlanan kişileri, kesin bir dille dışlıyor.

***
Bu düşünceler, 21. yüzyıl gerçeklerine uygun, çağdaşlığa ters düşmeyen, demokrat ve insan merkezli bir sosyal demokrat hareketin manifestosu olarak algılanmalı.

Türkiye'nin bugünkü sıkıntılarının pek çoğu, diğer Avrupa ülkeleri gibi güçlü bir sosyal demokrat iktidar dönemi yaratamamasından kaynaklanıyor.

Avrupa'yı sosyal demokrat partiler kalkındırdı ama Türkiye gerek soğuk savaş koşullarında Sovyetler'in komşusu olmak bahtsızlığı, gerek solun kendi içinde birbirini yeme geleneği yüzünden bu şansa sahip olamadı.

***
Dünyanın inanılmaz bir hızla değiştiği ve Rusya'nın bile NATO üyesi olmaya hazırlandığı bir dönemde, CHP'nin bazı temel politika değişiklikleri yapması kaçınılmazdı.

Yeni açılım buradan kaynaklanıyor.

Eğer kişileri değil de düşünceleri konuşmak konusunda samimi isek, bu ilkeler geniş biçimde tartışılmalı.

Çünkü Türkiye'nin içinde bulunduğu anafordan kurtulup, 21. yüzyıla uygun adımlar atması için gerekli ipuçlarını veriyor.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır