İLİŞKİLİ HABERLER
İntihar ve fahişeler özel ilgi alanım
İntihar ve fahişeler özel ilgi alanım
Kendi deyimiyle 'tamamen kaybolduğu' bir üç yılın ardından, Teoman, 11 yeni şarkıyla geri döndü. Okuyacağınız yazıda kadınlar, erkekler, fahişeler, şiir, sinema ve yalanlardan söz edilmektedir.....
Cihangir'deki başkentinde, açık mutfağının açıldığı salonun üzerinden boğazın tüm detaylarını görebildiği dairesinde köfte yapıyor Teoman. "İster misin?" diye soruyor.
Kahveyi tercih ediyorum. Teoman usulü yarım ekmek köfte yapmak için bir adet ekmek ve köfte gerekiyor. Ve elbette böyle bir de eviniz ve onunki gibi bir kariyeriniz olmalı. Yoksa öğleden sonra yeni uyanmış, 42 yaşında bir bekâr erkek olarak köfte yaparken çok çaresiz görünebilirsiniz. Onun hayatında cool olmakla sefil olmak arasındaki çizgi çok ince ve o da bunu farkında.
Ama Teoman, insanların hakkında ne düşündüğüne takılan biri değil. Aksine eleştirilmeyi seviyor. Yaptıklarını tartışabileceği insan sayısının çok az olduğunu düşündürüyor insana. Az sonra "Bir jenerasyon olarak varolmak isterdim," dediğinde bu durum daha da belirgin olacak. Albümlerini (hakikaten) acımasızca eleştiren yorumlar yazmış biri olarak bu, bana şu anda teselli niyetine bulunmaz bir fırsat. Kahvemi yudumluyor, basında çıkan röportajlarından ve resimlerinden aşina olduğum salona geçiyor, sanki daha önce buraya gelmiş gibi rahatça, deri koltuklardan birine kuruluyorum.
İnsanlık Halleri onun sekizinci stüdyo albümü. 2005'teki Renkli Rüyalar Oteli'nden bu yana kendi deyimiyle 'çok da emek harcamadığı' iki albüm çıkardı.
Biri Bülent Ortaçgil ile yaptığı konser albümü, diğeri Söz Müzik adı altında onun şarkılarına yapılan cover'lar...
Burada 11 yeni şarkı var.
Çoğunun söz ve müziği kendine ait. Ahmet Erhan, Elif Şafak, Müge Emirgil de söz yazmış. Bir şarkının bestesi Barlas'a ait. "Elif'le önceden tanışıyorduk," diye anlatıyor, "Benim Sinan Çetin vasıtasıyla girdiğim bir grup vardı. Bir tür arkadaş grubu ama iyi fikirler çıkıyor. İnsanlar birbirine pas veriyor. Elif'le orada tanıştım ben.
'Ben sana şarkı sözü yazayım mı?' dedi.
'Tamam,' dedim ben. Ama bana herkes söyler öyle. Edebiyatçı takımından falan da. Ama ilk kez Elif, ikinci defa söyledi. Hemen üç-dört tane söz gönderdi. İçlerinden Uçurtmalar'ı seçtim." Teoman, Elif Şafak'ın tarznı çok beğeniyor.
"Hakikaten Elif'in kelimelerle arası gayet iyi.
Bana göre dikti şarkıyı. Uzun bir şarkıydı, sadece müziğe uydurmak için bazı yerleri değiştirdim.
Bunu balad yapayım dedim. Bir çello ve piyanoyla kaydettim."
'HER ŞEYİ BIRAKIP GİDEYİM' DEDİM
Uçurtmalar, 'en sevdiği renk mor olan kadın' diye başlıyor... Can yakmayı seven ama yaralı bir kadın... Ahmet Erhan ile ilişkisi ise daha eskiye dayanıyor. "O albümünde, Oğul diye bir şiiri vardı. Âşık olmuştum ona da ve kullanmıştım.
Sonra tanıştık, birbirimizi çok sevdik. Kitaplarını okuyordum gene. Canım ondan bir şeyler yapmak istedi. Ruhu bana çok uyuyor. Bunu birkaç şiirden edit yaparak yazdım." Sevişirdik Bazen, sevginin öldüğüne inanmak istemeyen biriyle ilgili. Bu Teoman olabilir mi? Anlayacağız...
Sehpanın üzerinde bir Yusuf Atılgan kitabı duruyor. Arkada Bob Dylan'ın günlükleri, yerde 70'lerden bir Dual pikap, geniş bir sunta platform üzerinde bol minderli geniş bir sedir ortamı. Sehpanın üzerindeki defterde Çoban Yıldızı isimli şarkısına çekeceği klibin story board'unu gösteriyor. Defterin sayfalarına kimi yerlerde çizgi roman kareleri gibi sahneler çizmiş. Kimi yerlerde de Corto Maltese'den kesilip özenle yapıştırılmış karelerle anlatılan bir hikâye var. Fransız şarkıcı Calogero'nun bu şarkısını MCM kanalında duymuş. İlk dinleyişte kendine uygun olduğunu anlamış. Hemen melodisi için izin almış. Kendi yazdığı sözler ise savaşta bir askeri anlatıyor: "Bize filmlerde savaşlar anlatılırken herkes canla başla ve çok cesur bir şekilde savaşırken gösteriliyor. Halbuki öyle değil. Herkes ödü patlayarak savaşıyor. Ben bunu anlatan bir klip yapıyorum. Hem anlaşılsın, klip bu duyguyu versin istiyorum, hem de çok gündelik meselelere dair olmasın." Albümdeki şarkıların büyük kısmı, Teoman'ın önceki pek çok şarkısı gibi ilişkiler ve kadınlar üzerine. Genellikle yalnız bir adamın iç dünyası anlatılıyor. Bir görmüş geçirmişlik havası da var.
- Yaşlanmakla barışık mısın?
- Benim asıl derdim yaşlanamamak. Yani daha olgun bi' herif olup hayat tarzını değiştirmek gerekiyor. Ama 20 yaşında nasılsam aynı şeyleri istiyorum. Aynı hazzı vermiyor tabii.
Sen de kendinden biliyorsun. Yeni bir albüm dinleyince heyecanlanıyor musun? 'Vay' diyorsundur belki iş icabı ama...
- Denedin mi peki değiştirmeyi?
- Bir ara dedim 'her şeyi bırakayım gideyim.' Bütün bu kariyer falan meselelerini. Tek başıma olmuyor işte. Şimdi eş dost uzaklarda bir yerlerde tarla marla bir şeyler alsak belki olur.
Dostlarımla olmayı seviyorum çünkü.
- Yalnız Kalpler Sütunu'nda adam eve gelince kapıyı biri açsın istiyor. Bu hayali kuruyor. Yıllar önce sen bana 'Biz o çoluk çocuk işlerine girmeyeceğiz bak görürsün. O işler bize göre değil,' demiştin. 15 yıl olmuştur. Fikrin değişti mi?
- Birisi olsun isterim. Şöyle düşünüyorum: Hayatta en mutlu olduğum anlar neydi benim? Ve en mutsuz olduğum anlar? Aşık olduğum zamanlarda sevgilimle geçirdiğim zamanlar.
Onunla ayrılıp salya sümük olduğum zamanlar da en mutsuz zamanlar. Demek ki bir aşka ihtiyacım var. Ama... Hayat şartları (gülüyor).
- Bu şarkıyı yazdığında internet yok muydu? Çünkü artık yalnız kalpler internette kavuşuyor.
- Ben internet pek bilmediğimden... 'Yalnız Kalper' sütununu eskiden okurdum ve çok da hüzünlü bulurdum. İsim olarak da çok hoşuma gidiyordu.
- Yalnız uyuyan, yalnız yiyen, bu adam üstüne üstlük intihara da meyilli... Bu sözler tam olarak seni mi anlatıyor?
- Benim intihara meğilli olduğum zamanlar hiç olmadı. Hayatı sevmediğim zamanlar oldu ama o şekilde olmadı. Ama intihar özel ilgi alanımdır.
- Neden?
- Yani ne oluyor da o noktada adam fişi çekebiliyor? Buna çok yaklaşan insanlar biliyorum. O noktada gerçekten ne olduğunu merak ediyorum. Ve genelde intihar edenler de hep iyi şeyler yazmış çizmişlerdir. Eşimiz dostumuz da intihar ettiği için (Yavuz Çetin'den söz ediyor) ben çok düşündüm bunları zamanında. Anlıyorum aslında intihar edenleri ya... Yavuz yapınca çok üzüldüm ben. Küfür de etmişimdir. Ama anlıyorum da çocuğu.
İLİŞKİLİ HABERLER
İntihar ve fahişeler özel ilgi alanım
Yayın tarihi: 3 Mayıs 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/05/03/pz/haber,FAD79830D23041929E901FAB5E488219.html
Tüm hakları saklıdır.