| 3 Mayıs 2009, Pazar |
Astıma koşarak kafa tutuyor
MÜJGÂN HALIS
02.05.2009
İbrahim Şahin, 20 yılı aşkın bir süre astım ambargosu altında yaşadı. Şimdi hayatının kontrolünü eline alan Şahin, astımlıların maraton bile koşacağını göstermek için Antalya'dan yollara düştü..
İbrahim Şahin (45), 17 yaşına kadar Elbistan'da yaşamış, 1980'de ortaokul son sınıftayken de Almanya'daki babasının yanına okumak niyetiyle gitmiş bir Türkiyeli işçi. Niyeti okumakmış, ama orada karşılaştığı geleneksel katılık yüzünden okuyamamış ve kendisini bir fabrikada alüminyum döküm işçisi olarak bulmuş.
ASTIMLA BİR HAYAT
Onu bu sayfanın konusu yapan ise Almanya'ya gittikten sonra gurbet elde yakalandığı ve hayatının bir dönemine ambargo koyan astım hastalığı... Şiddetli hapşırıklarla başlayan hastalığı önce geniz eti büyümesi diye teşhis edilmiş, hatta bu yüzden ameliyat bile olmuş. Daha sonra başka bir doktora yaptırttığı testlerin sonucunda ev tozuna, hardala ve limona alerjisi olduğunu öğrenmiş. Çok geçmeden de astım teşhisi konmuş. Hastalık hayatını o kadar kötü etkilemiş ki, geceleri uyuyamamaya, başının altına ikiüç yastık koyarak oturur pozisyonda yatmaya başlamış. Hastalığının en şiddetli evresinde günde 10 paket kâğıt mendil tükettiğini anlatıyor şimdi gülümseyerek. En büyük korkusu ise bulunduğu mekânda bir yangın çıkmasıymış: "O durumda 100 metre bile koşamazdım, o kadar nefessiz kalıyordum." Uzun bir tedavi dönemi geçirmiş Şahin, yıllarca ilaç kullanmış, kortizon almış ve en son beş yıl önce hastalığı kontrol altına alınmış. Bu sırada artan ve 80'e yaklaşan kiloları nedeniyle, çocuklarının devam ettiği boks kulübüne gitmeye karar vermiş ve spor hayatına girişi böyle başlamış. Boks antrenmanlarıyla 15 kilo vermiş. Şahin şimdi hayatının anlamı haline gelen atletizm sporuna ise yaşadığı Düsseldorf'taki gençleri sokaktan kurtarma amacıyla heves etmiş. "Almanya'da adam olamayan hiçbir yerde adam olamaz," diyor Türkiyeli gençlerin içinde bulunduğu boşluğu anlatırken.
ENGEL TANIMIYOR
Gençleri maratona hazırlamak amacıyla başlattıkları projeye kimse ilgi göstermeyince, bu işi kendisi üstlenmeye karar vermiş. İlk hedefi olan 500 metreyi koştuğunda, astımla geçen hayatının yakın tanığı olan ailesi evde bayram sevinci yaşamış. 5- 10-20 kilometre derken, dizinde oluşan menisküs bile onu engellememiş ve özel tabanlıklar yaptırarak hem koşmaya devam etmiş hem de ağrılarından kurtulmuş. Artık hedefi olan maratona ulaşmak için hiçbir engeli kalmayınca ilk sene maratonda 4 saat 31 dakika süreyle, 42 km 195 metre koşmayı başarmış. Ertesi yıl ikinci maratonu, ondan altı ay sonra üçüncü maratonu, sonraki altı ayda dördüncüyü koşmuş. En son da 63 kilometre tutan ultra maratonu koşarak, astımın ambargo koyduğu hayatında bütün engelleri ortadan kaldırmış: "Çevremde birçok astımlı vardı, kendilerini emekliye ayırmışlardı, hiçbir şey yapmıyorlardı ve başkasının eline bakıyorlardı." Bir buçuk yıl önce Türkiye'yi bir uçtan bir uca koşmak fikrini düşünmeye başlamış. Gönlünde yatan Doğubeyazıt'tan Kapıkule'ye kadar koşmakmış. Bu fikrinden İTÜ'de öğretim üyesi olan kardeşine söz edince, o da Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği'ne (TÜSAD) ulaşmış. TÜSAD'ın ve bir ilaç firmasının desteğiyle biraz da insanların ilgisini uyandırmak için 13 Nisan'da Antalya'dan koşmaya başlamış, hedefi İstanbul. Hedefini gerçekleştirmek için çalıştığı fabrikadan izin almış ve orada yöneticilik yaptığı derneğin faaliyetlerini ise dönüşte büyük bir iş yükü olarak sırtlamayı göze almış İbrahim Şahin.
5 MAYIS'TA İSTANBUL'DA
Değirmendere'deki mola yerinde konuştuğumuz İbrahim Şahin, her gün 40 kilometre koştuğu bu iddialı projede, astımlı birinin de koşabileceğini, hatta maratona bile soyunabileceğini herkese göstermeyi amaçlıyor. Astımın düzenli tedaviyle kontrol edilebilen bir solunum hastalığı olduğunu, bunu yaptıkları sürece bütün astımlıların normal yaşantılarını sürdürebileceğini kanıtlamak istiyor. Antalyaİstanbul maratonuna başlamadan önce Almanya'da uzun antrenmanlar yapmış, aralık ayından nisan ayına kadar haftanın altı gününü buna ayırmış. İbrahim Şahin, Antalya Atatürk Kültür Merkezi'nin önünden başlattığı koşusu Burdur, Afyonkarahisar, Kütahya, İnönü, İnegöl, İznik, Karamürsel'den sonra İzmit'in Körfez ilçesinden İstanbul'a doğru koşmayı sürdürecek ve İstanbul Beşiktaş'ta finişi göğüsleyecek. Koşu boyunca sadece iki kişinin kendisine katıldığını, Türk insanının bu türden aktivitelere ilgi göstermediğini söyleyen Şahin Türkiye'de spor deyince akla sadece futbolun gelmesinin yanlış olduğunu savunuyor: "22 kişi oynuyor milyonlarca insan seyrediyor, seyrederek spor yapılmaz." İbrahim Şahin'in İstanbul'dan sonraki programı da belli: "İşyerim ödül olarak beni Himalayalar'da gerçekleşecek dört etaplı bir koşuya gönderecek. Almanya'ya döner dönmez ona hazırlanacağım."
ASTIMLA BİR HAYAT
Onu bu sayfanın konusu yapan ise Almanya'ya gittikten sonra gurbet elde yakalandığı ve hayatının bir dönemine ambargo koyan astım hastalığı... Şiddetli hapşırıklarla başlayan hastalığı önce geniz eti büyümesi diye teşhis edilmiş, hatta bu yüzden ameliyat bile olmuş. Daha sonra başka bir doktora yaptırttığı testlerin sonucunda ev tozuna, hardala ve limona alerjisi olduğunu öğrenmiş. Çok geçmeden de astım teşhisi konmuş. Hastalık hayatını o kadar kötü etkilemiş ki, geceleri uyuyamamaya, başının altına ikiüç yastık koyarak oturur pozisyonda yatmaya başlamış. Hastalığının en şiddetli evresinde günde 10 paket kâğıt mendil tükettiğini anlatıyor şimdi gülümseyerek. En büyük korkusu ise bulunduğu mekânda bir yangın çıkmasıymış: "O durumda 100 metre bile koşamazdım, o kadar nefessiz kalıyordum." Uzun bir tedavi dönemi geçirmiş Şahin, yıllarca ilaç kullanmış, kortizon almış ve en son beş yıl önce hastalığı kontrol altına alınmış. Bu sırada artan ve 80'e yaklaşan kiloları nedeniyle, çocuklarının devam ettiği boks kulübüne gitmeye karar vermiş ve spor hayatına girişi böyle başlamış. Boks antrenmanlarıyla 15 kilo vermiş. Şahin şimdi hayatının anlamı haline gelen atletizm sporuna ise yaşadığı Düsseldorf'taki gençleri sokaktan kurtarma amacıyla heves etmiş. "Almanya'da adam olamayan hiçbir yerde adam olamaz," diyor Türkiyeli gençlerin içinde bulunduğu boşluğu anlatırken.
ENGEL TANIMIYOR
Gençleri maratona hazırlamak amacıyla başlattıkları projeye kimse ilgi göstermeyince, bu işi kendisi üstlenmeye karar vermiş. İlk hedefi olan 500 metreyi koştuğunda, astımla geçen hayatının yakın tanığı olan ailesi evde bayram sevinci yaşamış. 5- 10-20 kilometre derken, dizinde oluşan menisküs bile onu engellememiş ve özel tabanlıklar yaptırarak hem koşmaya devam etmiş hem de ağrılarından kurtulmuş. Artık hedefi olan maratona ulaşmak için hiçbir engeli kalmayınca ilk sene maratonda 4 saat 31 dakika süreyle, 42 km 195 metre koşmayı başarmış. Ertesi yıl ikinci maratonu, ondan altı ay sonra üçüncü maratonu, sonraki altı ayda dördüncüyü koşmuş. En son da 63 kilometre tutan ultra maratonu koşarak, astımın ambargo koyduğu hayatında bütün engelleri ortadan kaldırmış: "Çevremde birçok astımlı vardı, kendilerini emekliye ayırmışlardı, hiçbir şey yapmıyorlardı ve başkasının eline bakıyorlardı." Bir buçuk yıl önce Türkiye'yi bir uçtan bir uca koşmak fikrini düşünmeye başlamış. Gönlünde yatan Doğubeyazıt'tan Kapıkule'ye kadar koşmakmış. Bu fikrinden İTÜ'de öğretim üyesi olan kardeşine söz edince, o da Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği'ne (TÜSAD) ulaşmış. TÜSAD'ın ve bir ilaç firmasının desteğiyle biraz da insanların ilgisini uyandırmak için 13 Nisan'da Antalya'dan koşmaya başlamış, hedefi İstanbul. Hedefini gerçekleştirmek için çalıştığı fabrikadan izin almış ve orada yöneticilik yaptığı derneğin faaliyetlerini ise dönüşte büyük bir iş yükü olarak sırtlamayı göze almış İbrahim Şahin.
5 MAYIS'TA İSTANBUL'DA
Değirmendere'deki mola yerinde konuştuğumuz İbrahim Şahin, her gün 40 kilometre koştuğu bu iddialı projede, astımlı birinin de koşabileceğini, hatta maratona bile soyunabileceğini herkese göstermeyi amaçlıyor. Astımın düzenli tedaviyle kontrol edilebilen bir solunum hastalığı olduğunu, bunu yaptıkları sürece bütün astımlıların normal yaşantılarını sürdürebileceğini kanıtlamak istiyor. Antalyaİstanbul maratonuna başlamadan önce Almanya'da uzun antrenmanlar yapmış, aralık ayından nisan ayına kadar haftanın altı gününü buna ayırmış. İbrahim Şahin, Antalya Atatürk Kültür Merkezi'nin önünden başlattığı koşusu Burdur, Afyonkarahisar, Kütahya, İnönü, İnegöl, İznik, Karamürsel'den sonra İzmit'in Körfez ilçesinden İstanbul'a doğru koşmayı sürdürecek ve İstanbul Beşiktaş'ta finişi göğüsleyecek. Koşu boyunca sadece iki kişinin kendisine katıldığını, Türk insanının bu türden aktivitelere ilgi göstermediğini söyleyen Şahin Türkiye'de spor deyince akla sadece futbolun gelmesinin yanlış olduğunu savunuyor: "22 kişi oynuyor milyonlarca insan seyrediyor, seyrederek spor yapılmaz." İbrahim Şahin'in İstanbul'dan sonraki programı da belli: "İşyerim ödül olarak beni Himalayalar'da gerçekleşecek dört etaplı bir koşuya gönderecek. Almanya'ya döner dönmez ona hazırlanacağım."
Yayın tarihi: 3 Mayıs 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/05/03/pz/haber,94E8C21D67484292B9031439B34B99B4.html
Tüm hakları saklıdır.
İyi Yaşa Genç Kal Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|