SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
  » Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'nin Tarikat Gerçeği
Tarikatlar ve siyaset ilişkisi
Yolun yoldan çıkışı
Ve Allah kadını erdirdi
Pamuğa sarılı köz gibi
Kerametin altı ve üstü tartışması
Tekkede şiş, ne iş
Maneviyat hortumculuğu
Delirten reçeteler...
Şiirsiz tekke çağı...

Maneviyat hortumculuğu

Çok partili hayatın akçalı-bohçalı işleri arasında bir tür maneviyat hortumculuğu olarak CİT'ler (Cemaat İktisadi Teşebbüsleri) doğdu, miras kavgaları çıktı.

Eskiden tarikatlarda şeyhin yerine gelmek isteyen birden fazla halife adayı arasında yaşanan post kavgaları Sufilerin 'çok kötü bir zamana geldik' şeklinde şikâyetlerine konu olurdu. Dingin ve doygun bireyler olmaları beklenen kişilerin bu tür çekişmeleri tarikat kurumunu yıpratırdı. Cumhuriyet'le beraber tarikatlar kağıt üzerinde kökten yasaklanmış olunca fiili varlıkları birdenbire ortadan kalkmadı. Ancak şartlara uyum sağlamaya çalışarak bir şekilde yaşamaya devam eden tarikatların post kavgası yapacak halleri kalmamıştı. Bu siyasi darbe tarikatlarda safları seyreltmiş ama samimiyet katsayısını artırmıştı. Artık tarikatçı olmak tutuklanıp hapsedilmeyi göze almak demekti.

Ayıklayıcı Sıkıntı
Samimi şekilde bağlı olmayan mensupların kaçak ve gizli yollardan tarikat hayatını sürdürmeye çalışmaları pek beklenemezdi. Kısacası yol hayli tenhalaşmış, gösteriş meraklıları azalmaya başlamış, tarikata cambazhane heyecanıyla gidenler ortalıktan çekilmişti. Polisiye tedbirler bu yasağı kırsalın ücra köşelerine kadar uygulatmaya yetmiyor ama korkuyu dağa taşa yayabiliyordu. Yasal takibin çok sıkı olmadığı köylerde de çoğunluk tedbirli davranıyor ve uzak duruyor, genellikle samimi aşkla Sufilikte ısrar edenler tarikatlara devam ediyorlardı. Çok partili siyasi hayatla birlikte tarikat dünyasında da ilginç gelişmeler baş gösterdi. Artık dini hayat üzerindeki yasakçı ve sınırlayıcı baskılar hafiflemişti. Siyasiler her bir oyun hesabını yapmaya koyulmuştu. Tarikat ve siyaset sahnesi kızışmaktaydı. Bu yeni dönemde hapse düşmek veya mimlenmek korkusundan kurtulanlar, tekrar tarikat ocaklarını doldurmaya koştular.

Büyük Patlama
Böylece yasakla birlikte sırra kadem basan sahteci şeyhler de yeniden mantar gibi bitmeye, hızla çoğalmaya başladılar. Bu yeni dönemde ortaya çıkan meraklılar dini ve tasavvufi bilgiler açısından pek eksik oldukları için zamane şeyhliği de kolaylaşmıştır. Artık üç-beş mistik kelam edebilen, birkaç menkıbe ezberleyip anlatabilen kişi kolayca şeyhlik taslayabilmektedir. Cehalet gelenekçi tasavvuf kültürünü sürgüne göndermiştir. Yeni dönemde tarikat kurmak ve şeyh olmak için klasik tekke ortamlarına da ihtiyaç yoktur. Belli birzikir ve ayin usulü bilmeden vaziyeti idare etmek mümkündür. Bu dönemde bazı küçük cemaat ve tarikat örgütlenmeleri müthiş bir hızla gelişmeye ve büyümeye başlar. On beş yıl kadar kısa sürede ülkede örgütlenmesini tamamlayan cemaatler görürüz.

Merkez Sağ Tesellisi
Bu süreçte yasağa kısmen uyarak veya kısmen delerek samimi bir çizgide Sufi hayatını sürdürüp inandıkları doğrultuda dindar halka hizmet etmeye çalışan hareketler kadar mistik heyecanları sömüren örgütlenmeler de vardır. Başlangıçta birkaç büyük mutasavvıf veya İslam bilgini tarafından oluşturulmuş samimi hizmet halkalarının büyük bir hızla geliştiğini görürüz. Bunlar sağ siyasi partiler zamanında belli bir oranda hoşgörü ile de karşılanırlar. Gerçi önderleri sağ partiler zamanında da takibe uğrar ve cezaevlerine konulur ama bu durumu 'ehven-i şer' olarak görürler.

Gönüllü Hortumlanma
Genel bir saygı görmüş kurucuların elinde siyasi, ekonomik ve ideolojik boyutlu cemaate dönüşen örgütlenmelerde ilk büyük önderlerin ardından çözülme görülmektedir. Devleşen cemaatlerde, karmaşık beşeri, siyasi, iktisadi ve ideolojik ilişkileri, kurucu önderin vefatından sonra aynı beceri ve samimiyetle yürütülemediği için dağılma kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Ayrıca başlangıçta ahıreti kazanmak için çıkılan yol zamanla yaman bir hırs ve fitne çarşısına dönüşebilmektedir. Bazı örneklerde tarikatını tamamen iktisadi bir düzenek olarak gören ve dervişlerini de birer pazarlama elemanı şeklinde örgütleyip kullanan şeyh taslakları da çıkmıştır. Ayrıca böyle bir düzenek bile kurmadan alenen kendi dervişlerini soyup soğana çeviren maneviyat hortumcuları da az değildir. Tarikat ve cemaat örgütlenmelerinde muhakkak ki her şey ve her kişi sahte değildir. Pek çok kademede samimiyetle Allah rızası için çalışan, dünyasını düzgün yaşayarak ahıretini kurtarma gayesi güden insanlar her zaman sık sık görülebilir. Ancak cemaatlerin dünyevilik- uhrevilik dengesini yitirmeleri, Cemaat İktisadi Teşebbüsleri (CİT) sayesinde sayısız insanın küçük tasarruflarını ve emeklerini mahvetmeleri çoğu zaman kaçınılmaz olmaktadır.

Himmete muhtaç
Tarikat dünyası için maddi konular çok boyuttan tartışma konusu olmuştur. Sufilerin dünya işlerinden tamamen ellerini çekmesini öneren ve kendileri de böyle yaşayan 'ilahi aşk' tutkunu kişiler kadar tam aksini savunanlar da çoktur. Bu ikincilere göre önemli olan dünya ile uğraşıp uğraşmamak değil, dünyayı kalbe yerleştirmemektir. Tasavvuf tarihinde her iki eğilime mensup yeteri kadar üstün şahsiyet görülmektedir. Mutlak bir vazgeçişle dünya hayatından el etek çeken yıldızlar kadar teveccüh gören meslek erbabı Sufiler de vardır. Geçmişte de, zamanımızda da görülen 'tarikat bezirgânları' tabii ki bu iki zümrenin dışındadır. Hangi tarikatın hak bir çizgide yürüdüğünü anlamak için en kestirme ölçü olarak 'akçeli işler' konusundaki duyarlılığa dikkat çekilmiştir. Maddi açıdan insanlara yük olan, dervişlerinin sırtından bir şeyler kazanan, geçimini onların emekleriyle sağlayan, açıktan veya dolaylı biçimde dilencilik yapan kişilerin değil hakiki şeyh, sıradan Sufi bile sayılamayacakları tartışma götürmez.

Sufi ile devletli
Ölçü
Büyük Sufi Süfyan-ı Sevri Kâbe'yi tavaf ederken Mekke valisi Muhammed Bin İbrahim yanına gelip selam verir. Hazret selamı alır ve der ki:
- Selam vermekle neyi amaçlıyorsun? Eğer senin de Kâbe'yi tavaf ettiğinden haberdar olmamı istiyorsan tamam gayene ulaştın, hadi git.

'Bir buçuk derviş'

Nükte
Hacı Bayram Veli ve dervişleri II. Murat tarafından yayınlanan bir fermanla vergiden muaf tutulur. Ancak bu durum Ankara valisinin hiç hoşuna gitmez. Çünkü bütün çiftçiler fermanı duyar duymaz Hacı Bayram'a mürit olmaya koşmuşlardır. Hacı Bayram valinin üzüldüğünü ve çaresiz kaldığını öğrenir. Bütün dervişlerine haber salar, valiyi de çağırır:
- Sevgili kardeşlerim, değerli dervişler! Yüce Allah bana bütün dervişlerimi kendisine kurban etmemi emretti. Kim benim dervişim ise arkamdan gelsin.
Bunun üzerine Hacı Bayram'ın müritlerinden Akşemsettin ile bir de kadın derviş onun arkasından çadıra girerler. Vali meraklı gözlerle olayı izlerken, önceden hazırlanan koyun içeride kurban edildiği için çadırın altından oluk gibi kan akar. Bunu gören binlerce mürit can havliyle koşup kaçar. Herkes dağılınca Hacı Bayram çadırdan çıkar; yanında Akşemsettin ile bir de kadın dervişten başka kimse yoktur. Valiye der ki:
- Vali bey, bu köse ile bu hanımdan başka dervişim yoktur. Gerisinden gerekli vergiyi tahsil edebilirsin.




UEFA Şampiyonlar Ligi
Dünyanın en güzel kenti İstanbul mucizevi bir Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yaptı. 6 gollü maçta...
IMF'yle yeni dönem
Uluslararası Para Fonu IMF'nin İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye'nin gelecek 3 yıl için 10 milyar dolarlık...
Maya kehanetleri
Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli.

2012 yılı insanlığın...
Sabetay gerçeği
İzmirli Sabetay Sevi 1648'de 22 yaşında Mesihliğini ilan edip tarihin en gizemli hareketini...
Genelkurmay Başkanı Org. ÖZKÖK'ün Yıllık Değerlendirme Konuşması (20 Nisan 2005)
Değerli Komutan Arkadaşlarım,
Harp Akademilerinin değerli komutan, öğretmen, müdavim ve...
Yankesicilik dolandırıcılık ve kapkaç olaylarına karşı alınacak önlemler
* Yankesiciliğe karşı bayanların otobüse binerken ve alış veriş yaparken omuzlarında asılı bulunan...
Nostradamus'un sırlar dünyası
Nostradamus'un kehanetleri gerçek mi oluyor? Son depremler Fransız kâhinin işaret ettiği 2012'deki kıyametin...
Otonuzun güvenliği için alabileceğiniz önlemler
* Aracınızı risklerden uzak tutmak için öncelikle otoparklara veya iyi aydınlatılmış yerlere bırakmaya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu