MTV kalktı ikinci el tekne ithali serbest
Sonunda mutlu haberi bizzat Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yarın açıklıyor: 1 Temmuz 2007 tarihinden itibaren deniz araçlarından alınan Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) kaldırılıyor. Amatör denizciliğimizin geliştirilmesi amacıyla alınan kararlar arasında Türk bayrağının daha çok teknede dalgalanabilmesini sağlamak için, ikinci el tekne ithalinin serbest bırakılması da var. Ancak kanun koyucu haklı olarak birtakım sınırlamalar da getiriyor. Örneğin ÖTV ödenmeden yurda getirilen teknelerin üzerinde bulunan motor ve aksesuvarlar, beş yıl boyunca devredilemeyecek, satılamayacak. Bunların satış işleminin yapılabilmesi için bu aksesuvarların ithali sırasında ödenmesi gereken ÖTV'nin teknenin bulunduğu gümrük müdürlüklerine yatırılması gerekiyor. Ben de yıllardır bu konunun halledilebilmesi için çalışan bir denizci olarak bu kararlarla ilgili Başbakan R. Tayyip Erdoğan'a, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a ve gerçekten bu işe gönül vermiş Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. ... Demeyi çok isterdim. Ama tahmin ettiğiniz gibi yukarıdaki satırlar 1 Nisan şakasından başka bir şey değil. Bu ufak şaka için okurlarımın hoşgörüsüne sığınıyorum. Yıllardır ülkeyi idare edenlerin durmadan yaptıkları bu tür şakaların yanında benimkinin çok amatör kaldığının da farkındayım. Ama bu başlık bile en azından, kale gibi amatör denizcilerin karşısına dikilen bürokratların, "Eyvah nasıl bizi atlatıp da bunu uygulamaya soktular?" diye yüreklerini ağızlarına getirmiştir, diye düşünüyorum. İşin doğrusunu isterseniz MTV'nin kaldırılması yönünde iktidar kanadında geniş bir mutabakat olduğunu duyuyoruz. Ama ülke seçim havasına girdiği için bu işleri seçim sonrasına bırakmışlar. Yani politikacı, denizden vergiyi kaldırırsa oy kaybedeceğini düşünüyormuş. Biz denizcilerin ne kadar pasif, ne kadar sesimizi duyurmaktan yoksun olduğumuzun bundan iyi bir göstergesi olabilir mi? Düşünün ülke yararına, denizcilik yararına alınacak bir karar bile politikacının "Aman oy kaybederim," diye yüreğini ağzına getiriyor. Oysa bunun tam tersi olması gerekmez miydi? Yani iktidara mensup politikacıların ortaya çıkıp, göğüslerini gere gere; "Ey denizci kardeşlerimiz. Yıllardır uğradığınız haksızlığı biz bitirdik. Yıllardır denizciliğimizin, denizcilik sektörümüzün önünü tıkayan, Türk bayrağının yedi denizlerde dalgalanmasını engelleyen uygulamaları biz ortadan kaldırdık. Biz denizciliğin ülkemizde gelişmesinin ekonomimizin gelişmesi için en büyük itici güçlerden biri olduğuna inanıyoruz. Onun için oyunuzu bize verin. Denizcilikle ilgili eksik kalan işlerimizi de tamamlamaya söz veriyoruz. Bunu bizden daha iyi yapacak kimse yoktur. Çünkü daha önce de bu konulardaki tüm devrimleri biz yaptık," demesi daha akıllıca, daha doğru olmaz mıydı? Ama adamlar korkuyor. MTV'yi kaldırırlarsa birilerinin karşılarına çıkıp "Siz, vatandaş açlıkla boğuşurken, zenginlere yaranmak için yatlardan vergiyi kaldırdınız," diye demagoji yapmasından çekiniyorlar. Ama bunun tersinin olması gerekmez miydi? Biz güçlü olduğumuza karşımızdakini inandırabilsek, tek yumruk olabilsek, sesimizi yeterince çıkartabilsek politikacılar, "Şu denizcilerin oyunu da alalım" diye karşımızda bin bir takla atmazlar mıydı? Önümüzdeki günler çok şeye gebe. Kim gider, kim kalır? İktidarda kimin borusu öter, bilemiyorum. Tek duam, önümüzdeki senelerdeki gelişmelerin "Vergi kalktı!" diye 1 Nisan şakası yapacak ortamı ortadan kaldırması. Yüzünüzden gülümsemeniz eksilmesin.
|