|
|
Kahve bile 'üçü bir arada', ben hâlâ yalnızım!
Son zamanlarda duyduğum ve bayıldığım iki söz var: 1- "Nescafe bile üçü bir arada, ben hâlâ yalnızım," ve de 2- "Ex'ten next olmaz," (Eski sevgilileri dönüp dolaşıp tekrar hayatlarına sokanlar, burada ne demek istenildiğini çok iyi anladılar.)
* Biz gelelim birinci özlü söze! Yeni çağın en yaygın ve en amansız hastalığı 'yalnızlık!' Kadını erkeği, kimi görsem, yalnızlıktan şikâyet ediyor. Evli olanlar, iki kişilik yalnızlıklarından yakınırken, bekarlar da hayatı beraber paylaşacak doğru düzgün birilerinin artık kalmadığından! Ortada çözülemeyen bir problem var yani... Yalnızlık belasını çekmek için gerçekten yalnız olmaya gerek yok tabii... Ki en kötüsü de o iki kişilik yalnızlıklardır ya zaten... Yanında cisim olarak biri varken, ruhun yaşadığı terk edilmişlik hissi yani... Artık kimsenin kimseye eyvallahı kalmadı bu çağda... Annelerimizin, babalarımızın, "İyi günde kötü günde ölümüne beraberiz," mantığı artık işlemiyor. Kimse kimsenin kahrını çekmiyor. "Huzurumu bozacaksan kapı orada," deniliyor. Ya da çekip gitmek 'yemiyorsa', durumu düzeltmeye çaba harcamak yerine, aynı evin içinde yaşayan iki yalnız, mutsuz, tutkusuz yabancıya dönmeye razı olunuyor.
* Sonra da oturup işte böyle yeni atasözleri üretiliyor: Bir küçük paket kahvenin 'kalabalığına' özeniliyor.
|