Çay iç, kafan rahatlasın
MELİS D. ÇALAPKULU
27.03.2009
İngiltere'deki Lipton Çay Enstitüsü uzmanlarından Dr. Jane Raycroft, beş-altı yıldır çayın içindeki 'theanine' maddesi üzerine yaptıkları araştırmalar sonucunda, bu maddenin beyin fonksiyonlarına etkisi olduğunu söylüyor..
Biz Türkler meğer bilmeden her gün beynimiz için iyi bir şey yapıyormuşuz. Nasıl mı? Çay içerek! Bunu biz değil, İngiltere'de, Lipton Çay Enstitüsü'nde (Lipton Institute of Tea) kategori beslenme müdürü olan Dr. Jane Raycroft söylüyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelen Raycroft, enstitüde yaptıkları çalışmalar ve çayın insan sağlığı üzerine etkileriyle ilgili bilgiler verdi.
- Öncelikle Enstitü'den biraz bahseder misiniz?
- 1967'de enstitüte araştırmalar başladı, adı daha sonra kondu. Enstitüde 50'ye yakın araştırmacı bilim adamı çalışıyor. Ayrıca tüm dünyadan 100 kadar diğer bilim insanlarıyla da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çayın, bitkiden fincana kadar bütün süreçlerini içeren çalışmalar yapılıyor. Tabii yeni ürün geliştirme anlamında da çalışmalar var. Son beş-altı yıldır yapılan çalışmalar ise özellikle çay ve içindeki bileşiklerin, zihinsel performans ve odaklanma üzerine etkileriyle ilgili.
- Biraz açıklar mısınız bu konuyu?
- Theanine denilen, çayın içinde bulunan maddenin, alfa beyin dalgaları üzerinde etkileri var. Bu alfa beyin dalgaları da, kişinin rahat ama aynı zamanda da çevresindeki bütün uyaranlara açık, yani dikkatini toplamaya açık bir şekilde kalmasını sağlayan bir duygu durum yaratıyor. Yani hem rahatlatıyor hem de bu arada konsantrasyonunuz da devam ediyor.
- Biz Türkler pek bilmeden beyin fonksiyonlarımızı bayağı geliştiriyoruz yani.
- Evet, çünkü çok çay içiyorsunuz. Bu maddenin etkinliğini vücutta göstermesi için de günde en az iki-üç bardak ve düzenli olarak çay içiliyor olması gerek.
- Peki siyah çayda mı yeşil çayda mı bu madde daha fazla?
- Her ikisinde de var ama siyah çay demlendiğinde suya biraz daha fazla geçiyor.
- O halde yeşil çay sağlıklı, siyah çay sağlıksız yaklaşımı yanlış mı?
- Theanine çok yeni bir bilgi. Ama onun dışında çayın antioksidan özelliği ve kalp sağlığı üzerine olumlu etkileri biliniyor. Ve bunlar artık siyah ve yeşil çayda çok benzer sonuçlar veriyor. Şu anki mevcut bilgilerle aralarında çok fark yok yani ama bilim ilerliyor tabii ve ileride neler öğreniriz bilmiyorum.
- Çayın başka faydaları var mı?
- Kalp hastalıklarından korunmada yüzde 11 etkili olduğu söyleniyor. Ama damarlarda tam olarak ne gibi bir fonksiyonu olduğunun anlaşılabilmesi için derinlemesine çalışmalar sürüyor. Bir de son yıllarda yapılan çalışmalarda şöyle bir bulgu var: Düzenli çay içen kişilerde felç geçirme riskinin yüzde 21 oranında azaldığı söyleniyor.
- Günde kaç bardak içilmeli?
- Bu bahsettiğimiz etkileri görebilmek için günde üç fincan kadar çay öneriyoruz. Bundan fazla içerse, kişinin günlük su ihtiyacını da desteklediği için zararı yoktur. Biz Amerika'da bir grup araştırmacıyla bir çalışma yürüttük. Oradaki akademisyenlerin önerileri arasında da sekiz fincan çay vardı mesela.
- Fazlasının kansızlığa neden olduğu söylenir hep?
- Eğer kişiler yeterli ve dengeli besleniyorlarsa zaten demir de yeterince alıyorlardır. Dolayısıyla çayın demir yetersizliğine engel olması gibi bir şey söz konusu değil. Ama toplumda bazı riskli gruplar var, demir yetersizliğine yatkın olan veya demir yetersizliği teşhisi konmuş kişiler olabilir. Bunlar çay tüketimine dikkat edebilirler, yemeklerden bir saat sonra içmeyi tercih edebilirler. Böylece yemekten aldıkları demirin tamamen emildiğine emin olurlar.
- Çayın tüketim alışkanlıkları açısından doğru ya da yanlışlar var mı?
- Çayın içindeki sağlığa yararlı maddelerin, demleme işlemi sırasında tam olarak suya geçebilmesi için üç dakikalık bir zaman gerekiyor. Ondan sonra içilebilir. İsterseniz 20 dakika daha bekletin, hiç fark etmez. Soğuk ya da sıcak içilmesi de fark etmez.
Yayın tarihi: 25 Nisan 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/25/ct/haber,9DE6259A5BB2447582DE36BB064B0C3A.html
Tüm hakları saklıdır.